Sting

Pop rock’ı caz, new wave ve punk gibi türlerden aldığı ilhamla yeniden tanımlayan Sting (İngiltere, 1951), benzersiz kelime dağarcığının yanında sofistike ve eklektik bakış açısıyla efsane statüsüne ulaştı. - Reggae’den post punk köklerine uzanan ilk grubu The Police; Juno, Brit ve GRAMMY ile onurlandırıldı. Roxanne, Message In a Bottle ve De Do Do Do, De Da Da Da gibi unutulmaz hit’lerin ardından 80’lerin ortasında solo kariyerine yöneldi. - Branford Marsalis, Kenny Kirkland ve Omar Hakim gibi saygın caz müzisyenleri eşliğinde kaydettiği ilk solo albümü The Dream of the Blue Turtles ile pop rock’a yepyeni bir pencere açtı. - İkinci albümü ...Nothing Like the Sun onu dünya çapında bir müzik fenomenine dönüştürdü. Akustik atmosferini caz, reggae ve soft rock ilhamıyla buluşturan bu modern pop klasiği Fragile ve Englishman In New York gibi hit’lerle hafızalara kazındı. - Kariyerindeki en büyük çıkışı Ten Summoner’s Tales albümüyle yaptı. Geoffrey Chaucer’in Canterbury Hikayeleri kitabından ilham alan albümde, aile anılarını da kapsayan zamansız bir yolculuğa çıktı. Eric Clapton destekli It’s Probably Me ve Dominic Miller ile kaleme aldığı Shape of My Heart modern rock klasikleri içinde yerlerini aldı. - Cheb Mami’nin konuk olarak yer aldığı Desert Rose ile Worldbeat akımını selamladı. Latin ve Arap coğrafyalarının geleneksel seslerini onurlandırdığı parça, kariyerinin en önemli çalışmaları arasında anıldı. - 2000’li yıllarda daha deneysel ezgilerin peşine düşen Sting, farklı coğrafyaları ve sound’ları temsil eden saygın müzisyenlerle ortak çalışmalar gerçekleştirdi. - Shaggy ile güç birliğine gittiği reggae albümü 44/876, kariyerinin en sürprizli kayıtlarından biri oldu. - Pandemi günlerinde pop rock köklerine geri döndü ve bu dönemde yazdığı şarkıları The Bridge albümünde topladı. - Buğulu ve gizemli yorumuyla kuşaktan kuşağa süperstar statüsünü koruyan müzisyen, tiyatro ve sinema çalışmalarının dışında Yağmur Ormanları için verdiği müthiş mücadeleyle de tanınıyor.