ÇALIŞANLARDA MİZAH, STRESİ ENGELLER Mİ?
Hemen hemen her çalışan, mesleği her ne olursa olsun, her gün iş yaşamında strese neden olan faktörlere maruz kalmaktadır. Bu stres faktörlerinin iş yaşamının sabit bir parçası olduğu ve kronik olduğu kabul edilir. Bu faktörlerin çeşitli iş çıktılarına ilişkin olumsuz etkileri vardır ve çoğu zaman bu etkiler dirençlidir. İş tatminsizliği, performans düşüklüğü, artan tükenmişlik, artan fiziksel semptomlar bunlardan bazılarıdır. Bu yazımızda, yaşanan bu stres faktörlerinden korunmak için mizah kullanımının etkili olup olmadığı incelenecektir.
Neredeyse tüm iş kolları kronik stres tetikleyicilerinden bir kısmını farklı düzeylerde içermektedir. Bazı işlerde de, çalışanlar kendilerinde direk travmatik (etkisinden uzun süre kurtulunamayan) yaşantı oluşturabilecek stresörlere maruz kalmaktadırlar. Ağır sanayi işçileri ya da muhasebe çalışanları bu gruba örnek gösterilebilirler. Fakat neredeyse her işin kendine özgü bir stres tetikleyicisi mevcuttur.
Diğer yandan kişinin çalıştığı işteki hissettiği stres, stres tetikleyicisini algılaması ile de ilgilidir. Aynı işi yapan iki kişinin hissettiği stres arasındaki farklılıklar buradan gelmektedir.
İş Yaşamındaki Travmatik Stresörler (Stresör: Strese Neden Olan Faktörler)
İş yaşamında strese neden olan faktörler genel olarak ikiye ayrılmaktadır: kronik ve akut stresörler. Kronik stresörler, düşük yoğunlukta fakat çalışanlar tarafından sıklıkla ya da sürekli birşekilde deneyimlenen stresörlerdir. Bunun yanında akut stresörler kısmen yoğun fakat, belirli olaylara bağlı olarak ortaya çıkan stresörlerdir.
Akut stres olayları, yöneticinizle girdiğiniz hafif düzeyli bir tartışmadan, müşterinizin telefonda sert çıkmasına; iş arkadaşınızın burun kıvırmasından servisteki arkadaşınızın yer vermemesine kadar geniş bir yelpazede gerçekleşebilir. Travma oluşturan (travmatik) ve kalıcı izler bırakan stresörler ise daha çok yaşamı tehdit edici boyutlara ulaşabilen kronik stresörlerdir. Bunlar, sürekli baskı yapan patron tavırlarından, satış için yeni sahalara izin vermeyen satış müdürünün davranışlarına; ya da selam vermeyen arkadaştan, önüne geleni azarlayan departman müdürüne kadar ağır baskı unsurları olarak gerçekleşebilir.
Her akut ya da kronik stresör mesleklere göre farklılaşabilir.
Peki Mizah, Stresi Engeller mi?
Uzunca bir zaman mizahın iyileştirici bir özelliği olduğu düşünülmüştür. Ünlü psikolog Freud da (1960) mizahın en etkili başa çıkma mekanizması olabileceği ile ilgili fikirlerini yüksek perdeden dile getirmiştir. Fakat mizah, aslında düşündüğümüz gibi her zaman olumlu bir işlev gerçekleştirmeyebilir.
Mizah Tarzları
Mizah tarzlarını iki uyumlu, iki de uyumsuz tarz olarak dört başlık altında inceleyeceğiz:
Kendini Geliştirici Mizah
İki uyumlu mizah tarzından biri olan kendini geliştirici mizah, mizahın kişisel yönlerini kapsar ve bireyin, aynı zamanda diğer insanların ihtiyaçlarını da dikkate alarak, stresle başaçıkmada, sorunlar üzerindeki bakış açısını değiştirmede ya da olumsuz duygularını azaltmada kullandığı mizah türünü ifade eder. Mizahın bu şekilde kullanımı, yaşam karşısında genel olarak mizahi bir bakış açısına sahip olmayı, yaşamdaki uyuşmazlıklar karşısında sıklıkla eğlenme eğilimini, stres ve olumsuz durumlar karşısında bile mizahi perspektifi korumayı içerir
Katılımcı Mizah
Uyumlu kategori içerisindeki ikinci tarz ise, kişinin kendi ihtiyaçlarını göz ardı etmeksizin başkaları ve başkaları ile arasındaki ilişkileri üzerine odaklandığı katılımcı mizahtır. Katılımcı mizah tarzı, mizahın, birey tarafından kişiler arası ilişki ve etkileşimlerini geliştirmek için ne kendisine ne de diğerlerine zarar vermeyecek bir biçimde kullanılmasını ifade eder. Bu tarza yüksek düzeyde sahip olan bireyler, komik şeyler söylemeye, başkalarını eğlendirmek için espriler yapmaya, ilişkileri kolaylaştırmaya ve kişiler arası gerilimleri azaltmaya
Saldırgan Mizah
Uyumsuz kategorideki ilk mizah tarzı saldırgan mizah olarak adlandırılan; kişinin yalnızca kendi üstünlük ve haz duyguları ile ilgili olarak kendi ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla mizahı başkaları hakkında sosyal olarak uygun olmayan bir şekilde kullanmasıdır. Bu boyut mizahın aşağılama, alay etme, dalga geçme, yerme ya da küçük düşürme amacıyla kullanılmasını. Mizahın, dalga geçme tehdidi ile diğerlerinin davranışını kendi amacına uygun biçimde yönetmek için kullanılması da bu tarzın bir diğer özelliğidir.
Kendini Yıkıcı Mizah
Kendini yıkıcı mizah uyumsuz kategori içerisindeki ikinci mizah tarzdır ve bireyin, mizahı, kendi ihtiyaçlarını dikkate almaksızın kullanmasını ifade eder. Bu tarz mizah, bireyin başkalarını güldürmek ve onlarla arasındaki ilişkileri güçlendirmek için kendisini sürekli olarak mizahi bir yolla kötülemesi, yermesi gibi davranışları kapsar. Kişinin aslında üzgünken kendi gerçek duygularını inkar edip mutluymuş gibi davranması da bu tarz mizaha girmektedir. Kendini yıkıcı mizah kişinin kendisini aşırı derecede yerdiği mizah tarzını, onay kazanmanın ya da kendisini sevdirmenin bir yolu olarak kendi aleyhine komik şeyler söyleyerek ya da yaparak başkalarını eğlendirmeye çalışmasını, başkalarının mizahının maskarası olmayı kabul etmesini, küçük düşürüldüğünde ya da kendisiyle dalga geçildiğinde bile diğerleri ile birlikte gülmesini içerir. Bu tür mizahın bir savunma yadsıması olarak kullanılmasının, altta yatan olumsuz duyguları gizlemeyi ya da sorunlarla yapıcı bir biçimde başa çıkmaya çalışmaktan kaçınmayı içerdiğini belirtilmiştir.
Bir Başa Çıkma Mekanizması Olarak Mizah
İş yaşamında travmatik stres faktörlerinin potansiyel maliyeti göz önüne alındığında, çalışanları bu faktörlerin olumsuz etkilerinden koruyabilecek bireysel farklılıkları incelemek önemlidir. Bu çalışmada bireysel bir özellik olarak mizahın travmatik stresörlerle başa çıkmada etkili bir mekanizma olup olmadığı incelenmiştir.
Yapılan bir çok çalışmadan elde edilen ortak sonuçlara göre mizahı kullanan kişilerin stresli yaşam olaylarında zihinsel olarak geviş getirmenin (yani düşünceleri tekrar tekrar akla getirme ve bundan rahatsız olma) azaldığını ve stresle daha kolay başa çıktığını; yine mizah kullanarak çalışanların travmatik yaşam olaylarından daha az etkilendiklerini ortaya çıkarmıştır
İş yaşamındaki sosyal bağlar düşünüldüğünde mizahı kullanan çalışanların daha güçlü kişilerarası etkileşim kurması ve daha az devamsızlık yapması beklenir. Bir araştırmacıya göre, sosyal çevresinden destek gören insanlar daha az devamsızlık yapmışlardır. Mizahı kullanan insanların da sosyal çevresinin genişleyeceği düşünüldüğünden devamsızlığın az olacağı öngörülmüştür.
MİZAH TARZINIZI MERAK EDİYORSANIZ LÜTFEN BURAYI TIKLAYINIZ
Mizahı kullanan pozitif bir sosyal çevrenin pozitif fizyolojik etkileri olacağı da düşünülmektedir. Bazı araştırmacılar, devamsızlığın, stresin ortaya çıkardığı psikosomatik bir çıktı olduğunu da ifade etmişlerdir. Mizahın fizyolojik etkilerini göz önüne alırsak, yine mizahın devamsızlıkla ilişkisi olacağı söylenebilmektedir.
Diğer yandan uyumsuz mizah türleri de stres ve depresyon gibi hastalıklarla ilişkileri olduğu bulunmuştur. Buna göre kendini yıkıcı mizah türüne sahip olan çalışanların stresli ve despresif yaşantılara sahip olabileceği düşünülmektedir. Yine aynı şekilde mizah ve kişilik özellikleri arasındaki yapılan çalışmalarda, kendini yıkıcı mizah türüne sahip olanların daha nevrotik (duygusal dengesiz) olduğu görülmektedir.
Yapılan bir çalışmada kadınlar, evlilikte mizahı daha çok önemserken, iş yaşantısında erkekler mizahı daha çok önemsedikleri bulunmuştur. Kadınlar eğlenceli iş ortamlarından ziyade seviyeli ortamları tercih ederken, erkekler iş ortamlarında eğlenceli bir ortama sahip olmayı istedikleri görülmektedir.
Son olarak da, şirket yöneticilerinin mizah tarzlarının şirkette adil davrandıklarına ilişkin algıyı etkileyip etkilemediğinin araştırıldığı bir araştırmada, yöneticinin olumlu mizah tarzlarından herhangi birini benimsemiş olması durumunda, çalışanlar yöneticilerinin daha adil davrandıklarını düşündükleri bulunmuştur.