ÇALIŞANLARIN ERGENLİK DÖNEMİ “ORTA YAŞ”

ÇALIŞANLARIN ERGENLİK DÖNEMİ “ORTA YAŞ”

Üniversiteyi bitirdikten sonra iş yaşamına biraz endişe ve biraz da heyecanla başlarız. İlk yıllarımızda işimize coşkuyla ve yüksek gayrette sarılır ve yöneticimizin gözüne girmeye çalışırız. Bazen geç saatlere kadar iş yerinde kalarak bazen de evimizde işimize devam ederek kalan işleri bitirmeye gayret ederiz. Yıllar sonra birçoğumuz emeğinin karşılığını alır ve belirli pozisyonlara gelir, ya da daha iyi bir pozisyon ve gelirli bir iş bulur, işimizi-iş yerimizi değiştiririz. Peki, 35 yaşına yaklaşınca veya 35 yaşını geçince sizce neler hisseder neler yaşarız? (yaklaşık, iş dünyasında 10 yıl çalıştıktan sonra). Yıllarca emek verdiğimiz, gece gündüz çalıştığımız, bazen ailemizi bile ihmal ettiğimiz iş yerimizden neler bekler neler arzularız? Belki bazılarımız orta düzey veya üst düzey yönetici pozisyonunda görev yapıyoruzdur. Ama çoğumuz yönetici pozisyonunda değilizdir. Yönetim kademesi kısıtlı sayıda olduğundan dolayı o pozisyonlarda istihdam ediliyor olmak da pek çoğumuza nasip olmayacaktır. Yaş ilerledikçe de daha iyi pozisyonlara gelemeyeceğimizin kabulünü yaşamaya başlarız. Bu kabulle birlikte iç dünyamızda ve dış dünyamızda çelişkiler-çatışmalar yaşama başlarız. Yıllarca sadakatle fedakârlıkla çalıştığımız kurumumuzdan kendimize de sadakatle ve dürüstçe davranılmasını bekler, kendimize değer verilmesini ve tecrübeli-birikimli bir çalışan olarak danışılmasını isteriz.

Yıllarca aynı işi yapıyor olduğumuzdan dolayı zaman içerisinde işimiz anlamsızlaşacak bize heyecan vermemeye başlayacaktır. Kariyer değişikliği ve iş değişikliği gözümüzü korkutacak ve işimizde mutlu olmasak da daha iyi bir alternatif bulana kadar işimizde çalışmaya devam etmek zorunda kalacağızdır. Yeni teknolojiler ve yeni becerilerin artmasından dolayı yeni jenerasyon bizden daha ileride olma potansiyelinde olacaktır. Büyüyen çocuklarımız, eşimiz ve yaşlanan anne babalarımız bizi iş-yaşam dengesi konusunda daha da zorlayacaktır. İçinde bulunduğumuz/bulunacağımız bu durum bizi yılgınlık, bıkkınlık, huzursuzluk, anlamsızlık, kuşkuculuk, öğrenilmiş çaresizlik ve uyumsuzluk gibi duygulara ve davranışlara itebilecektir. Tüm bu yaşadığımız/yaşayacağımız duygular ve davranışlar bize ergenlik dönemindeki duyguları ve davranışları hatırlattığı için çalışanın orta yaş dönemi ergenlik dönemiyle benzeştirilmektedir.

            2006 yılında, Robert Morison, Tamara Erickson ve Ken Dychtwalt in bu konu hakkında bir çalışmaları olmuştur. 7.700 kişi üzerinde yapılan anket çalışmasında 7.700 kişiden sadece yüzde 33 ü yaptıkları işten yaşam bulduklarını hissettiklerini ve yüzde 36 sı da geleceği olmayan bir işte çalıştıklarını söylemiştir. Yani orta yaş çalışanların üçte biri yaptıkları işten memnun değillerdir ve beşte biri de yeni bir iş aramaktadır. 

Orta yaştan kastımız firmalarda çalışan 35-54 yaş arası kişilerdir. Bu yaş aralığı iş yaşamına girme yılına göre değişe de bilir.

Bu yaş aralığındaki kişileri dikkate alarak yapılan çalışmada aşağıdaki gibi sonuçlar/bulgular ortaya çıkmıştır.

  • Orta yaş çalışanlar kendilerinden yaşça küçük ve büyük olanlardan daha uzun saat çalışmaktadırlar.
  • Yüzde 30 u haftada 50 saat ve üzeri çalıştığını söylüyor.
  • Bu çalışanların sadece yüzde 43 ü işine tutku ile bağlılar.
  • Bu çalışanların sadece yüzde 33 ü yaptığı işten yaşam bulduğunu hissetmektedir.
  • Bu çalışanların sadece yüzde 36 sı geleceği olmayan bir işte çalıştığını söylemektedir.
  • Ve yüzde 40 tan fazlası da tükenmişlik hisleri bildirmektedir.

Araştırma sonuçlarına baktığımızda firmaların orta yaş çalışan konusundaki notu iyi değildir. Firmalarda çalışanların yaklaşık yarısı ya da daha fazlası bu kesim çalışanlar tarafından oluşmaktadır. Özellikle yönetim ve denetim alanlarında orta yaş çalışanlar her zaman daha fazladır. Bu açıdan baktığımızda firmaların kendi orta yaş çalışanları doğru yönetebilmesi, motive edebilmesi ve kariyer planlamalarını isabetli yapabilmesi firmanın geleceği ve rekabet edebilirliği açısından çok önemlidir.

Ergenlik dönemindeki bir gençte kendisi ve çevresi ile çatışma yaşaması, kendini ispatlamaya çalışması, ben de varım demesi ve bu yönde davranışlar sergilemesi görülmektedir. Bu davranış ve düşüncelerin altında yatan birçok ruhsal-psikolojik etmenler vardır. Aynı şekilde orta yaş çalışanlarında bunlara benzer davranışsal, psikolojik ve ruhsal değişiklikler olması muhtemeldir.

Ergenlik doğru ve verimli değerlendirildiğinde nasıl ki bir genç için sıçrama ve mihenk taşı olacak bir dönemdir, çalışanlar içinde orta yaş bir sıçrama ve mihenk taşı olabilir. Tabi bu konuda kişinin kendi gayretinin yanında, firmanın üst düzey yönetimi inisiyatif alarak iyi bir insan kaynakları politikası izlemsi gerekmektedir.

 Yetenek kaybı açısından olaya bakacak olursak; firmalarda işi en iyi bilen ve tecrübeli olan, firmaların belki de en çok yatırım yaptığı kişiler orta yaş çalışanlardır. Firmalarına daha bağlı ve işleri ile daha hem hal olmuş kişiler orta yaş çalışanlardır. İstifade edilmesi gereken ve yatırım yapıldıktan sonra geri dönüşümün alınması gerekli zaman olan orta yaş çalışanlar, eğer iyi yönetilemezlerse; firmaya kısa-uzun vadeli verimlilik kaybı ve yetenek kaybı yaşatacaklardır. İşinden memnun olmayan bu kişiler zamanla başka iş fırsatı kollama derdine düşecek ve sonuç olarak firma elindeki yeteneği ve bilgi hafızasını kaybetme ile karşı karşıya kalacaktır.

İş yerlerinde çok duymuşuzdur. İşe yeni başlayan ve heyecanla işini iyi yapmaya çalışan kişilere yaşça ve tecrübece üst olan çalışanlar; “bizde ilk başlarda senin gibiydik. Ama zamanla bu iş yerinde çok çalışmanın ve gayret etmenin bir faydasının olmadığını gördük. Onun için kendini fazla yorma, dert etme. İş olacağına varır. İşler nasıl olsa bir şekilde olur” şeklinde sözler sarf etmektedirler. Bu sözleri sarf eden kesim genelde işinde hayat bulamayan, işinde gelecek görmeyen orta yaş çalışanlardır. İşinden memnun olmayan, heyecan duymayan orta yaş çalışan işini iyi yapmaya çalışan heyecanlı ve gayretli çalışanın moral ve motivasyonunu da kaçırabilmektedir.

Çalışanlarımızın yarısından çoğunu oluşturan orta yaş çalışanlar, aslında işverenlerinden çok şey istemezler. Fikirlerini, projelerini hayata geçirmek için uygun ortam ve zaman isterler. Enerjilerini ve heyecanlarını canlandıracak, işlerinde şevklerini artıracak küçük hamleler onları mutlu edecektir aslında. Ayrıca, uzun süreler çalışmaları ve sadık olmaları işvereni aldatmamalıdır. İşveren onlar için iyi niyetli düşüncelerdedir fakat orta yaş çalışanlar asıl isteklerini işverenenine iletemezler, işverenin anlaması beklerler.

Peki, şirketler bu orta yaş çalışanlarını en iyi şekilde nasıl yönetebilirler? Bu birikimli tecrübeli çalışanlarını bünyelerinde en iyi nasıl verimli çalıştırabilirler? Bu gibi sorular için de bazı reçeteler ortaya sunulmuştur.

Görev Değişiklikleri (Rotasyon) 

Yıllarca aynı işi aynı şekilde yapan çalışan zamanla işinden sıkılacak ve işi ona karşı anlamsızlaşacaktır. Kişiye heyecan verecek, yeni hedefler oluşturabileceği yeni görevler verilmesi çalışanın içindeki cevheri yeniden canlandırmasına vesile olacaktır. Yeni görevler, o kişinin becerilerinin, deneyimlerinden ve yeteneklerinden yararlanmamıza sağlar ve kişiye de kendini gerçekleştirme fırsatı sağlar.

 

Kariyer Değişikliği

Çalışma yaşamında orta yaş çalışanlar, yeni şeyler keşfetmek, yeni bilgiler edinmek ve yeni uzmanlık alanlarına girmek isterler. Belki birçoğu kendine uygun mesleğini yeni keşfetmiş olabilir. Kırkından sonra birçok kişiden “aslında ben şu işi yapacak adammışım” sözlerini çok duymuşuzdur. Bundan dolayı bu yaştaki çalışanlara yeni iş-meslek, yeni kariyer yollarında kendilerini bulmaları fırsatını vermeliyiz. Kariyer gelişim planlamalarını yaparken daha geniş çerçeveden bakıp yeni uzmanlık alanları, yeni beceriler kazanmalarına olanak vermeliyiz.

Eğitimci / Danışman

Yıllarca sadakatle fedakârlıkla kurumlarına faydalı olan bu çalışanların tecrübelerinden, birikimlerinden faydalanmak onları onurlandıracaktır.  Onları kurum içi eğitimlerde eğitimci olarak değerlendirmek, çalışılan projelerde ve komisyonlarda danışman olarak fikirlerine başvurmak onları mutlu edecektir. Kendisine değer verildiğini hissetmesi, kendisinin işe yaradığını ve kurumu için katma değer ürettiğini düşünmesi onun işe olan ve kuruma olan bağlılığını artıracaktır.

Eğitimler

Çalıştıkları işlerde bilgi sahibi olan bu çalışanlara tazeleyici eğitimler verilmesi, onlara işlerinde heyecan aşılamasına vesile olacaktır. Özellikle liderlik eğitimleri verilmesi onları kendilerinin yönetsel anlamda değer verildiklerini hissettirecektir. Sadece işleri ile ilgili değil, aynı zamanda hobilerine ve hayallerine göre sanatsal kültürel ve kişisel gelişimi sağlayacak eğitimler verilmesi bu çalışanları ateşleyecek ve rutinlikten kurtulmalarına vesile olacak verimliliklerini artıracaktır.

Esnek İzinler

Kişilerin, işlerinin rutinliğinden kurtulması için çözüm olan yöntemlerden birisi işten belirli süre uzaklaşmaktır. Bu süre içerisinde kişi, ailesine ve kendi sosyal çevresine zaman ayıracak ve günlük rutin işlerden biraz da olsa sıyrılacaktır. Yıllarca aynı işi yapan ve işlerinde ülfet yaşamaya başlayan orta yaş çalışanları için ücretli izinler onları motive etmeye ve mutlu kılmaya vesile olacaktır. Büyüyen çocukları, yaşlanan anne-babaları ve daha fazla sorumluluk alması gerektiği sosyal çevresi kişinin esnek ve uzun izin kullanmasına ihtiyacı doğuracaktır. Kurumların bu bağlamda orta yaş çalışanlara daha esnek ve uzun ücretli izin verebilmeleri onları mutlu edecektir. Örgütsel bağlılıklarını artıracaktır.  

Orta yaş çalışanları kurumlarında tutmaya ve onların yetenek ve kabiliyetlerinden en iyi şekilde yararlanmaya çalışmak isteyen yöneticiler, yukarıdaki sıralanan başlıklarda politikalar benimseyebilir, insan kaynakları politikasını orta yaş çalışanlarını anlamaya ve değerlendirmeye göre adapte edebilirler. Bu tarz çözüm yollarının sayıları da artırılabilinir.

Burada sorumluluk kurumlara düştüğü kadar kişinin kendisine de düşmektedir. Kişiler önlerine çıkan imkan ve fırsatları iyi değerlendirmelidirler. Çalışanlar, yeni uzmanlık alanları keşfetmeli, heyecan uyandıracak işlerde yer almak için sorumluluk almalı ve inisiyatif kullanarak cesur adımlar atabilmelidirler. İş ve yaşam dengesini iyi kurmalıdırlar. İşine sıkı sarılırken eşini, çocuklarını ve çevresini de ihmal etmemeli ve sosyal olarak ta toplumdan kopmamalıdırlar. Yoksa zaman sonra bu yaştaki çalışanların tipik ergenlik bunalımına girmeleri kaçınılmaz olacaktır. Yeni hobiler edinmeli, yeni mekanlar keşfetmeli ve gezmeli, yeni arkadaş çevresi edinmeli ve hayatına yenilik ve canlılık-heyecan oluşturacak işlere adım atmalıdır. 

İstifade edilmesi gereken ve yatırım yapıldıktan sonra geri dönüşümün alınması gerekli zaman olan orta yaş çalışanlar, eğer iyi yönetilemezlerse; firmaya kısa-uzun vadeli verimlilik kaybı ve yetenek kaybı yaşatacaklardır.

Beğen
Yanıtla

Yorumları görmek veya yorum eklemek için oturum açın

Diğer görüntülenenler