Safkan Golden ve safkan Hasky karışımı Rush için bahçesinde özgürce yaşacağı, sevgisini esirgemeyecek bir aile aranıyor...
Adı Rush…
Haraketli, çocuk olduğundan bazen aceleci, oyuncu, oynak olduğu için bu adı ben yakıştırdım.
Yarısı safkan Golden, diğer yarısı safkan Hasky olduğundan sanırım, bir de Rus’u çağrıştırdığı için aklıma ilk gelen bu adı koymuş olabilirim.
Henüz 8 aylık bir erkek… Yaklaşık 23-25 kilo kadar.
İki anlama da gelebilir ama çok susuyor. Kış çocuğu olduğundan sanırım, her oyun sonunda lıkır lıkır su içmeyi, kendini havuza bırakmayı pek seviyor. Diğer anlamda da pek sesi çıkmıyor. Sevdiği birini, mesela beni ve karşı sitenin bebesi avcı Fındık’ı ve sahibi Kerim’i görünce sevinçten birkaç kez hav hav diyor, bolca kuyruk sallıyor, o güzel patisini uzatıyor, o kadar…
İnanılmaz derecede sevecen, iyi huylu, neşeli bir yaratık Rush.
Arada bir çocukça hınzırlık yapsa da eğitilmeye açık. Terbiye ederken verdiğim ödül bisküvisi ve yapay kemik dışında ısırmayı bilmiyor. Sevgisini diliyle gösteriyor. Yedirirken de, boğuşurken de vahşice açtığı ağzından hep dili uzanıyor…. Tabiatında olan Sibirya Kurdu özelliği nedeniyle boğuşur gibi oynuyor ama bir zaman sonra yatıp onun üzerine çökmenizi, mıncıklamanızı bekliyor.
Son derece sosyal bir yaratık Rush. Hem kendi cinsleri hem de insanlarla çabuk kaynaşıyor. İçgüdüsel olarak kedileri veya kirpileri merak ediyor ama korkutup saldırmıyor artık… Ağaçları kemirmiyor, çiçekleri yemiyor ama otlardan iyi anlıyor çünkü doğal ortamlardan, tabiattan hoşlanıyor, zekasını besliyor, geninden gelen özelliklerden olsa gerek hep merak ediyor, tadına bakıyor, kokluyor… Başka ne yapacaktı ki?... İşlerimden daha çok zaman ayırabilsem eğitimine ağırlık vereceğim. Eminim ki Rush harika bir hayat sevinci, yoldaş olacak.
Rush ile tanışmama, karı koca doktor olduklarını iddia eden ancak saygısız, görgüsüz bir aile olan kapı komşularım vesile oldu. Rush nedeniyle zorunlu olarak konuşmam dışında hiçbir muhabbetimiz yok.
Geçtiğimiz Aralık ayının ortasında bu bebeği getirip bahçeye bağladılar, bir daha da ilgilenmediler.
Ben de ilk günden itibaren izlemeye başladım; ne gezdirdiler, ne serbest bırakıp dolaşmasına izin verdiler ne de sevgiyle boğuştular Rush’la…
Zira karı tam bir çatlak. Doktor olmasına rağmen canlılardan anlamadığı belli, çünkü Rush’ın tüylerinden rahatsız oluyormuş. Bir kılı bile kist yapabilir ve türlü rahatsızlıklar oluşturabilirmiş. Sanki insan kılsız bir yaratık… Ayrıca kendisinin bel fıtığı, yoğun işleri ve iki çocuğu olduğundan ilgilenemiyormuş. Temizlik hastalığı gereği, evlerini steril tuttuklarını sanıyorum, çünkü o pis kokan ve bakımsız ayakkabılarını alelade vaziyette kapının önünde yığan tiplerden…
Bunların Rush’ı terbiye etmek için özel zaman ayırdıklarını da görmedim. Zira kendileri yeterince terbiyesiz ve saygısız. Kendisine bir arkadaşı tarafından hediye edilen Rush’ı yağmur çamur içinde boynundan zincire bağlı bırakıp gidiyorlardı. O görüntüler de elimde ama Rush’ı o halde çamura bulanmış vaziyette simsiyah görmek istemezsiniz sanırım. Allah’tan Husky geni taşıdığından kışa dayanıklı özelliği var.
Görgüsüz komşularım, sitenin kapıcısına para vermişler, üç öğün mama, evdeki artık yemekler, bir de su konuyordu önüne ama leş gibi kaplar içinde… İlgileri o kadardı.
Temiz yemek kaplarını bile gizlice ben değiştirip koydum önüne. İşten geç de olsa geldiğimde bebeği zincirinden çıkarıp serbest bırakıp, saatlerce oynadım, hem zincirli olduğu yerdeki minik kakalarını hem de kaplarını temizledim.
Yaklaşık bir ay önce, dayanamadım ve o görgüsüz komşularımdan kapıcıyı elçi yaparak resmen istedim Rush’ı. Onlar da hiç itiraz etmeden verdiler. Sevinçten uçtum ama böyle bir bebeği çok sevmeme, vasiliğini üslenmeme rağmen, yaşadığım site ortamında Rush’ı daha fazla nasıl tutabilirim ki?
Zira beni destekleyenler de oldu ama sitenin gürültücü ve görgüsüz insanlara gösterdiği tahammül ya da görmezden gelme alışkanlığı, Rush için pek yok, sanırım.
Sitenin yöneticisinin kedi beslemesine rağmen köpek fobisi olduğunu farkettim. Ayrıca çiçekler ve çimenlere bir şey olacak endişesi daha hakim bir yaklaşım olarak bana yansıtılmaya başladı ama şimdilik bu eğilimleri zoraki bir kibarlıkla bastırdım. Site yönetimine, kış vakti kimseden izin almadan Rush’ı daha bir aylıkken bahçeye terk ediveren görgüsüz komşularımdan ekilemeyen çimler, yenilenemeyen çiçekler için hesap sorup sormadıklarını öğrenmek istedim… Tam bir cazgırlıkla karşılaştıkları için susmak zorunda kalmışlar… Ben de öngördükleri zarar ziyan neyse Rush adına telafi edebileceğimi belittim, yani bir çeşit rüşvet teklif ettim. Makul karşıladılar ki, şimdilik sesleri çıkmıyor.
Rush’ı civadaki iyi bir veterinerliğe kaydettirdim. Bakımı ve aşıları düzenlendi. Rush’a bugüne kadar kuduz aşısı, iki kez karma aşı, üç kez kene ve pire gibi zararlılara karşı damla şeklinde solüsyonlar uygulandı. Ayrıca tüyleri için de Andozol tabletlerini düzenli olarak veriyoruz. Üç haftalık arayla aşılarına devam edilmek üzere programa alındı. Bir SMS ile günü bildiriliyor. Telefon ediyorum ve çok geçmeden veteriner abisi geliyor.
Rush ile birlikte vakit geçirirken çektiğim, onlarca fotoğraf var. Üstteki üç karede, çimenler üzerinde sevişiyor, oynaşıyoruz. Alttaki üç karede ise arabamdan indiğim an beni karşılama heyecanını yansıtıyor. Mutluluk verici gerçekten…
Mevcut site yaşamı altında Rush’a ne kadar vasilik yapabilirim, bilmiyorum…
Bu nedenle kendimi fazla kaptırmadan Rush’a sevgiyle sahip çıkacak, çocuklarından biri kabul edecek, zincirsiz olarak özel bahçesinde yaşama imkanı olan, hepsinden önemlisi sevgisini, ilgisini eksik etmeyecek bir aile arıyorum.