Karanlıktan Aydınlığa Doğru

Güzel bir cuma gününe uyanmışsınız. Hafta sonuna sadece 8,5 saatlik bir mesai süresi kalmış. Keyifle işinize gitmişsiniz. Arkadaşlarınızla sabah çayını yudumlamış ayak üstü kahvaltınızı yapmışsınız. Buraya kadar her şey güzel. Peki sonra? Ansızın bir toplantı daveti hemde tüm personele. Hayırdır diye soruyor herkes birbirine. Hayır hayır işinizle ilgili, geleceğinizle ilgili bir karar bildiriliyor sizlere. Malum kritik kararlar hep Cuma günleri tebliğ edilir ki haftasonu kara kara düşünün. Şirketiniz bir başka şirket ile birleşme kararı alıyor. Herkesde bir şaşkınlık ne olacak bizim halimiz şimdi sorusunun içten içe defalarca sorulması ancak cevaplanamaması. Bu şaşkınlık ile çalışma masalarına dönülerek hemen özgeçmiş güncelleme çalışmalarına hız verilmesi, kariyer sitelerinde pasif olarak bulunan özgeçmişleri acil aktife döndürme telaşı.

Durun 5 dakika sakin olun bir düşünün ne oluyor, ne olacak ve ne olabilir diye. Panik yapmadan ne yapmak istediğinize karar verin. Olumsuz gibi gözüken bir durumu olumlu hale getirmek için yorun beyninizi. Birleşeceğiniz şirket sizi ne yapacağını düşünmeden önce siz ne yapmak istediğinizi düşünmeye başlayın. İstediğiniz tam olarak nedir? Yeni şirkete adapte olmak mı? Başka bir iş bulmak mı? Yeni şirketteki şartları biliyor musunuz? Yasal bakımdan haklarınızı öğrendiniz mi? Hak kaybına mı uğrayacaksınız yoksa yeni haklar mı elde edeceksiniz? Alın elinize kaleminizi kağıdınızı başlayın yazmaya artıları eksileri. Eğer mümkünse bunu kariyerinizde bir fırsata dönüştürmeye bakın. Belki uzun zamandır mevcut şirketinizden ayrılmak istiyordunuz ama duygusallıktan, alışkanlıktan sebebi her ne ise ondan bir türlü bu kararı veremiyordunuz. Alın size bir tamam mı devam mı fırsatı. Belki de uzun zamandır aynı unvanda sayıyordunuz işte size kendinizi yeniden tanıtmak ve ispatlamak için yepyeni fırsat. Ya da amirinizle ve çalışma arkadaşlarızla bazı olaylar yaşamıştınız ve artık işe gelirken ayaklarınız geri geri gitmeye başlamıştı. E buyrun size yeni bir başlangıç. Bence yapmanız gereken tek şey bu sıkıntılı süreçte bardağın daima dolu tarafını görmeye çalışmak olmalıdır, bu sizi daha az stres altına sokacak ve daha sağlıklı kararlar vermenize yol açacaktır.

Unutmayın ya ümitsizsiniz ya ümit sizsiniz, ya çaresizsiniz ya çare sizsiniz.

Halide Edip’in bir sözü ile yazımı sonlandırmak istiyorum.

“Gece en karanlık ve ebedi göründüğü zaman gün ışığı en yakındır”.

Tuncer DİNÇ

Aralık 2014