Ankara Anlaşması Son Durum @05 Mart 2019
Birçok meslektaşım gibi ben de ara ara 29 Mart 2019 tarihinin Ankara Anlaşması yeni başvuruları için son gün olacağını düşünüyorum. Belki de bu tarihten önce yeni başvuru alınmasının durdurulacağını söylüyorum. Onay almış başvuruların haklarının vatandaşlığa kadar devam edeceğini vurguluyorum. Bunun aksini düşünenler de var. Hatta bu yaklaşıma tepki gösterenler de. Gelin size neden böyle düşündüğümün arka planını açıklayayım.
Öncelikle belirtmek isterim kişisel arzum Ankara Anlaşması’ nın devam etmesi yönünde. Çünkü Ankara Anlaşması;
* Şirketimizin bireysel ve tüzel kişilere verdiği vize hizmetlerinin başında geliyor.
* Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına tanınan bu vize ayrıcalığı en yakın vize türüne göre kıyas götürmez derecede avantajlıdır.
* İster bireysel girişim için ailesi ile yerleşsin, ister şirketinin şubesini açsın, ister üretim merkezini taşısın tüm TC vatandaşları için en hızlı ve en masrafsız vize türüdür.
Diğer yandan son 3 yıl içindeki gelişmeler ışığında bu vize türünün artık uygulamadan kalkacağı düşünülmeye başlandı. Bu düşüncede etkili olan hususlar temel olarak;
* Birleşik Krallık Haziran 2016’ da BREXIT referandumu ile Avrupa Birliği’nden ayrılmayı seçti.
* Yaklaşık 2 yıl sürecek ayrılma süreci başlatıldı. Tamamen ayrılma için AB ile anlaşmaya varılan süre 29 Mart 2019
* Başbakan Theresa May önderliğinde Birleşik Krallık hükümeti AB ile bu 2 yıllık süreçte görüşmeler yaparak ayrılık süreci için teklif (deal) hazırladı. Bu teklif bir anlamda boşanma anlaşması olarak düşünülebilir. Bu teklif iki kez ezici çoğunlukla milletvekilleri tarafından red edildi. Başbakan Mart ayı içinde anlaşma içindeki kabul görmeyen maddeleri revize ederek yeni bir anlaşma sunmayı planlamaktadır. Bunun da kabul görmeyeceği konuşuluyor.
* Başbakanın sunacağı anlaşma maddeleri tek taraflı hazırlanmamaktadır. AB parlamentosu ilk anlaşma metninden geri adım atmamaktadır. Birleşik Krallık isterse BREXIT' ten vazgeçebilir diyor. Önemli bir ortağını kaybetmek istemiyor. Bu nedenle ayrılma şartları ağır ve Birleşik Krallık tarafından kabul edilmesi zor.
* BREXIT süreci Birleşik Krallık için büyük bir sorun haline gelmiştir. Anlaşmasız ve sorunlu bir şekilde AB mevzuatlarında belirtilmiş olan sürede (29 Mart 2019) Birleşik Krallığın AB’ den ayrılması konusunda geri adım atılmayacağı vurgulanmaktadır. BREXIT' ten vazgeçmenin demokrasiye zarar verceği düşünülmektedir. Zira halkın %52' si AB' den ayrılmayı seçmiştir.
* Anlaşmasız ayrılma (no deal BREXIT) beraberinde birçok sıkıntı getirecektir. Bunların başında ticaretin şekli, gümrükler, vatandaşların serbest dolaşımı, ithalat-ihracat ürünlerinin pazardaki durumları gelmektedir. Kıtlık senaryoları dahi dillendirilmektedir.
* Bu gelişme Birleşik Krallığın AB' nin alternatifi olabilecek yeni partner ülkeler bulmasına neden olmuştur. Türkiye bu noktada önemli bir alternatiftir. 2018 yılı Türkiye ihracatında Birleşik Krallık önemli derecede yükselerek ilk sıralara çıkmıştır.
* Daha önceki başbakan David Cameron ve birçok bakan BREXIT' in uygulanma zorluğu nedeniyle görevlerinde istifa etmiştir.
* BREXIT ile ilgili sağlıklı yol alınamaması nedeniyle 29 Mart tarihinden önce erken seçim ve mevcut başbakanın istifası gibi birçok alternatif konuşulmaktadır.
* Başbakanlık, halihazırda Birleşik Krallık’ ta bulunan AB vatandaşlarının haklarını (serbest dolaşım ve çalışma izni) belirli bir süre için teminat altına almıştır. Zira birçok British vatandaşı da AB ülkelerinde aynı haklara sahiptir. Karşılıklı vatandaş haklarının ve mevcut faaliyetlerin (ticaret v.b.) devam edeceği geçiş tarihi olarak Haziran 2021 ayrılık anlaşmasında geçmiştir. Fakat bu anlaşma milletvekilleri tarafından red edilince, hükümet yeni bir açıklama yaparak şayet anlaşmasız BREXIT ile AB’ den ayrılırlarsa, bu geçiş döneminin Haziran 2021 yerine Aralık 2020’ de sona ereceğini beyan etmiştir. Yani süre kısaltılmıştır.
* Birleşik Krallık, AB vatandaşlarına bu ülkede oturum ve çalışma izni için başvuru sistemini açmış ve şu anda vize vermektedir.
Ankara Anlaşması’ nın BREXIT ve AB ile ilgisi nedir?
Bilindiği gibi Ankara Anlaşması Avrupa Birliği ile 1963 yılında imzalanmış, zamanın 3 aday ülkesi olan Romanya, Bulgaristan ve Türkiye’ ye tanınmış büyük bir ayrıcalıktır. Bulgaristan ve Romanya AB üyesi olduktan sonra bu hakkı kullanan tek ülke Türkiye kalmıştır. Bu hak tüm AB ülkeleri için geçerli olsa da en yaygın şekilde Birleşik Krallık tarafından uygulanmaktadır. Bu anlaşma Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına Birleşik Krallıkta alt sermaye sınırı bulunmayan nitelikli/niteliksiz iş kurma ve bu sayede eş ve çocuklara da oturum ve çalışma izni almayı mümkün kılmaktadır. 4 yıl sonunda sınırsız oturum 1 yıl sonrada British vatandaşlığı hakkı tanımaktadır. Bu vize türüne en yakın olan Tier 1 girişimci vizesi ilk başvurusunda ise dil yeterliliği ve 200.000 Pound sermaye şartı bulunmaktadır. Ankara Anlaşması’ nda ise bu şartlar yoktur.
Ankara Anlaşması yukarıda ifade ettiğim gibi AB’ nin tanıdığı bir haktır. Özellikle anlaşmalı veya anlaşmasız bir şekilde ve büyük ihtimalle sorunlu bir şekilde AB’ den ayrılacak olan Birleşik Krallık bu hakkı TC vatandaşlarına vermeye devam etmesi için uygun bir zemin görülmemektedir. Zira BREXIT özellikle kontrolsüz göçü engellemek için ortaya çıkmıştır.
Zaman zaman Birleşik Krallık İçişleri Bakanlığı (Home Office) Ankara Anlaşması ile ilgili istatistikler yayınlamakta ve değerlendirmelerde bulunmaktadır. Bu değerlendirmeler çoğunlukla Ankara Anlaşması ile bu ülkeye gelenlerin beklenenen katma değeri yaratamadıkları yönündedir. Bunun başlıca sebebi olarak 4 yıl bitiminde sınırsız oturumu alıp, devlet yardımlarına başvurma örnek olarak gösterilebilir.
Home Office 2019 Şubat ayı içerisinde nitelikli göçmenlik için mevzuat çalışmalarını yaptığını duyurdu. Göç İdaresi Başkanlığından görüş istediklerini belirtti. Buradan anlıyoruz ki Ankara Anlaşması gibi kolay vize türlerinin yerini yeni dönemde daha çok nitelik aranan (katma değerli iş kolları, yüksek tahsil, yüksek sermaye, dil yeterliliği ,vb.) yeni vize türleri alacak. Son zamanlarda Ankara Anlaşması ile ilgili süreci zorlaştıran kurallar da bu fikri desteklemektedir.
Peki BREXIT referandumu sonrası Ankara Anlaşması ile ilgili neler değişti?
* Haziran 2016’da BREXIT referandumu yapıldı.
* Nisan 2017’ de Türkiye’ de Anayasa Değişikliği Halkoylaması yapıldı. Bu tarihten sonra İngiltere’ de 3 ay, Türkiye’ de 3 hafta olan Ankara Anlaşması başvuru değerlendirme süresi İngiltere’ de 6 aya, Türkiye’ de 3 aya çıktığı duyuruldu. Başvuru sayısında önemli artış oldu. Bu başvuru sayısındaki artış BBC Türkçe' nin geçen hafta geçtiği haberde de görüleceği üzere 2018 yılında tarihi rekora ulaştı. Bu haberde de Ankara Anlaşması' nın şartlarının değişeceği veya uygulamadan kalkabileceğinin sinyalleri verilmiştir.
* Haziran 2018’ de Birleşik Krallık’ ta sınırsız oturum ve sınırsız çalışma hakkı olarak bilinen Indefinite Leave to Remain (ILR) kuralında zorlaştırıcı hususlar yürürlüğe girdi. Bu değişiklikler;
4 yıl olan ILR başvuru süresi 5 yıla çıkarıldı.
İngilizce yeterlilik şartı getirildi. Daha önce yoktu. Sadece vatandaşlık başvurularında istenmekteydi.
Life in the UK sınavından geçme şartı getirildi. Daha önce yoktu. Sadece vatandaşlık başvurularında istenmekteydi.
Kişi başı £2,389 başvuru harcı eklendi. Daha önce yoktu.
Bu değişiklikler ile birlikte Ankara Anlaşması esasında Birleşik Krallıkta halen var olan diğer vize türlerine (Tier 1, Tier 2 gibi) benzetildi. Bu değişim Ankara Anlaşması’ ndan gelen istisnaların kaldırılarak diğer vizelere denk düşürülmesinin bir sonucuydu.
Bu değişiklikler haksız olarak geriye dönük uygulandı ve ILR aşamasına gelmiş olanların başvuruları alınmadı ve geçmişte bu hakkı kazanmış olanların da yeni kurallara göre başvuru yapması zorunlu kılındı. Bu değişiklikten Ankara Anlaşması ile Birleşik Krallıkta bulunan 12.500 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olumsuz etkilendi. Bir grup gönüllü tarafında kurulan sivil toplum örgütü ile 100.000 Pound para toplandı ve Yüksek mahkemede dava açıldı. Duruşma 7 Mart 2019 tarihinde yapılacak ve kararın geriye dönük işletilmesinin kaldırılması görüşülecek. Büyük ihtimalle karar TC vatandaşlarının lehine çıkacak. Zira Birleşik Krallık' ta adalet sistemi ve demokrasi düzgün işlemektedir. Bu kararın başında bulunan Home Offie bu tür davaların yaklaşık %75' ini haksız bulunarak kaybetmiştir.
Tüm bu gelişmeler ışığında nitelikli göçmenliği hayata geçirmeye çalışan Birleşik Krallığın, AB’ den de ayrılırken Ankara Anlaşmasını devam ettirmeyeceğini değerlendiriyorum. Bu makalede tüm yazdıklarım şahsi ve şirket olarak gölemlerimizi içermektedir. Bu konuda ile ilgili doğrudan muhatap olan Home Office henüz net bir açıklama yapmamıştır.
Benim de gönlümden geçen, Ankara Anlaşması’ nın ilk gün olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına sağladığı istisnalar ile devam etmesi yönündedir.