Apple VisionPro'yu Heyecanlı Kılan Ne? İlk İzlenimler!

İnsan Bilgisayar Etkileşimi sürekli bir takım arayışların hedefinde oluyor. Yıllar öncesinde de bir gözlük vasıtasıyla bilgisayarlarla etkileşim kurabilmek sıklıkla bilimkurgu filmlerinde işlendi daha sonrasında da bir çok farklı girişimin karşımıza sunduğu alternatifler ile çeşitlendirildi.

Geçmişte karşılaştığımız bir çok inovasyon da bu noktadaki arayışlardan geldi. Bu yüzden bu arayışın kendisi, ürün ne olursa olsun zaten heyecan verici.

Peki Apple'ın yarattığı cihazı daha önce alternatiflerini görmemize rağmen bu kadar heyecanlı kılan ne?

Mekansal Bilgisayarlara Davet

Welcome to the Era of 'Spatial Computing' şeklinde başlıyor söylem. Bu da bu konuda mevcuttaki deneyimlerimizi mekana taşıyacağımıza değil. Mekan için yeni bir dünya yaratacakları konusundaki tutarlı mesajı destekliyor.

Bu yalnızca bir XR Display (Extended Reality) cihazı değil. XR Display cihazlarından ayrılan en önemli özelliği kendi işletim sisteminin, kendi arayüz geliştirme biriminin olması. Bu daha önce HoloLens ve Oculus için de daha sonrasında para harcanan bir çok XR Cihazı için de böyleydi ancak Apple'ın ekosistem'leri konuya dahil etme konusundaki başarısını göreceğimiz bir süreç bizi bekliyor.

Ekosistem Vurgusu

Apple'ın ürünlerini genel olarak kullanıcı davranışlarını odağına alarak yaptığı çok aşikar. Daha önce farklı şirketlerin yaptığı bir çok XR Donanım denemesine nazaran Apple markasının ikna ediciliği ekosisteme hem donanım hem yazılım noktasında farklı partileri dahil etmesini kolaylaştırıyor. Bu da heyecanla VisionPro için geliştirilebilecek uygulamaları beklememize sebep oluyor.

Sensörler, Sensörler yine Sensörler

Ekosistem konusunun yanı sıra cihaz üzerindeki sensörlerle bizi şaşırtıyor. Cihazın üzerinde, göz izleme, yüksek çözünürlüklü kameralar, gerçek zamanlı şekilde mekanın 3D taranmasını sağlayan LidAR sensörler, baş hareketlerimizin, ellerimizin düşük ışık koşullarında bile gerçek zamanlı taranarak arayüze dahil edilmesi gibi konuyu çok daha pahalı ve komplike kılan donanımların birlikte sunuluyor olması konuyu farklı bir yere taşıyor.

Her zaman bu konuda çok cool buluyorum. Arkada çalışan üst düzey tekniğe rağmen bunun deneyimin önüne geçecek şekilde pazarlanmaması Apple'ın ikna ediciliğinin sebebi zaten.

Gözlerimiz ve Parmaklarımız

Apple'ın genlerinde Steve Jobs'tan miras kalan 'gerekmiyorsa kaldır, sadeleştir, içgüdüselleştir.' prensibinin bu ürün özelinde parmak ve gözlerimizle çalışmamız şeklinde sirayet etmiş.

Bu konudaki yaygın görüş XR cihazlarının sahip olması gereken donanımlar sebebiyle kaba, bizi dış dünyadan soyutlayan, gerçeklere bağımızı koparan formunun olması. Daha minimal denemeler olan Google Glass v.s. minimal olmasına rağmen, kullanım senaryolarının yetersizliği sebebiyle rafa kaldırılmıştı.

Arayüzler

Zaten daha önce Microsoft'un Fluent Design System'i ile alıştırıldığımız bir gerçek dünya atmosferini taklit eden, ışık, gölge, malzeme özelliklerinin arayüzlere aktarıldığı bir dijital ortam hayalini takip ettirmiş. MacOS'un son yıllardaki güncellemeleri de aslında bizi biraz bu ortama hazırlamış görünüyor. Planlarına yönelik şekilde hali hazırda var olan işletim sistemlerinin arayüzlerinin devamı niteliğinde duruyor.

Bu arayışlar hep heyecan verici geliyor zaten. VisionOS Design System'e buradan erişebilirsiniz.

Unity, 3D ve Yapay Zeka

Bu yeni uygulamaların geliştirilmesinde 3D elementlerin üretilmesi yine çok iş doğuracak. Bu konuda partner olarak Unity seçilmiş. Eğer bu arayışlar kullanıcıda bir karşılık bulursa 3D konusunda düşünen, çalışan arayüz tasarımcıları konuyu iyi bir noktaya taşıyabilirler.

Ayrıca yapay zeka'nın yeni sağladıkları Midjourney'nin CEO'sunun, Discord kanalındaki konuşmasında 3D üretim arayışları olduğunu söylemişti buranın tam koşuyoluna gelecek gibi. Ayrıca Unity AI da konuyla ilgili çalışıyor. CEO'su John Riccitello'nun AI ile ilgili görüşleri. Tasarımcıların gözlerini buraya dikmesi karşılık bulabilir.

Henüz Karşılaşmadığımız Boşluklar

Bu dünya üzerine çok uğraşılmasına rağmen, henüz benimsenen bir araç olmaması dolayısıyla çok yeni ve çok primitif bir durumda. Bu sebeple her yeni alanda olduğu gibi boşluklar olması normal.

Etrafımızdakilerle Bağımızı Koparmayacak mıyız? Acaba?

Bu konudaki pazarlama çalışmasında sıklıkla değinilen durum etrafınızla bağınızı koparmayın vurgusu. Bana yeterince inandırıcı gelmiyor bu durum. Gözlüğün şeffaf bir camının olması bunun için yeterli değil gibi sanki.

Bu konudaki diğer özellik gerçek dünya ile arttırılmış gerçeklik arasında dim edebiliyor olmamız. Bu çok heyecan verici.

Zeki Müren de Bizi Görecek mi?

Etkinliği izlerken, Facetime deneyiminin örneklendiği bölümde diğerlerinin odamızın içerisinde dev bir şekilde göründüklerini gördük heyecanlandık. Onların bizi nasıl göreceklerine dair bir izlenim edinmemiştik. Sonrasında bunun onlar için en zorlu konulardan bir tanesi olduğunu söylediler. Bunu nasıl çözdüklerini ise gözlüğün ön kısmıyla kendimizi tarayıp bir dijital ikizimizin karşı tarafta görüntüleneceğini gösterdiler. Bu biraz zorlama bir çözüm gibi. :) Bu bir boşluk mu henüz emin değiliz. Nasıl bir deneyim yaşanacağını zamanla göreceğiz.

Nereye Gidebilir? Gelecekçi Senaryolar!

Çok heyecan verici konular en fazla görünmeyenler oluyor genellikle. Bu etkinlikte gözümüze sokulmayan, ancak gelecekte olmasını beklediğimiz bazı gelişmeler var.

Beyin Aktiviteleri ve AI

Hepimiz farkettik, cihazı kafamıza takıyoruz. Bu da Neuralink gibi girişimlerin beyin aktivitelerini tarama ve bunları Yapay Zeka ile anlamlandırma ve bunu dijitalleştirme gibi arayışlarının olduğunu biliyoruz. Şu an bu cihazın hali hazırda kafamıza takıyoruz. Gözlerimizi ve ellerimizi izliyor. Kararlarımızın aksiyon noktalarından itibaren takip edebiliyor aslında. Bir sonraki step bunun düşündüğümüz andaki bir yansıması olabilir mi?

Apple'da Çalışan Sterling Crispin'in Tweeti bunu biraz destekliyor.