Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur. (Yeni Mezunlar için Şirketlerin Politikaları)
Herkese merhaba,
Hayat şartlarının giderek zorlaştığını hissettiğimiz ve dile getirdiğimiz bu dönemde hepimizin başına türlü türlü trajikomik olaylar geliyor. Bazıları can sıkıcı olabiliyorken bazıları da üstüne düşünüldüğü zaman çok komik olabiliyor. Son zamanlarda hem deneyimlediğim hem de çevremdeki insanların başına gelen, iş hayatı ya da akademik hayat ile uzaktan yakından alakası olmayan, anlamsız ve komik olayları sizlerle paylaşmak istiyorum. Deneyimlerimizi ne kadar paylaşırsak o kadar çoğalırız diye düşünüyorum…
Ben bir endüstri mühendisi adayıyım, endüstri mühendisliğinde son senem. Bu bölümü kazanabilmek ve mesleği icra edebilmek adına çok emek verdim. Seveceğimi düşündüğüm bir bölümü okuyup aynı heves ile meslek hayatına başlamak istedim. Ancak daha mezun bile olamadan ne yazık ki ben dahil hiçbir arkadaşımda heves kaldığını sanmıyorum.
Geçtiğimiz günlerde okulumun zorunlu stajını yapabilmek için bir firmaya başvurdum. Firmanın diğer firmalar gibi staj ilanı açtığını, bu ilan kapsamında çeşitli testlerden geçmem gerektiğini öğrendim. Baştan uyarayım, yanlış okumadınız, “staj başvurusu”. Öncelikle genel yetenek testini, sonrasında da ingilizce testini kendimden gayet emin bir şekilde geçtim. Bir sonraki aşamaya geçeceğimi tahmin bile etmiyordum, çünkü biliyordum. Hatta bu testlerde iyi bir puan elde edip diğer aşamalarda önde olabileceğimi düşünüyordum. Bir sonraki aşama, adını vermek istemediğim firma hakkında bir genel bilgi testiydi. Bu teste göre karşınıza çıkan sorulara doğru cevapları en hızlı şekilde vermeniz sizi diğer adayların önünde kılıyordu. Test başlayana kadar her şeyin iyi ve hoş olduğunu, yapacağım staj ve gideceğim firma hakkında yeteri kadar bilgi sahibi olduğumu, sektör hakkında aklımda fikirler oluştuğunu düşünüyordum. Halen daha da aynı düşüncedeyim. Ancak testin başlaması ile beraber adeta şoka uğradım. Keşke market olan “ŞOK’a” uğrasaydım, belki bir bardak soğuk su alıp onu içerdim…
Test sorularında beklediğim şeyler haliyle staj yapacağım departman hakkında bilgiler, genel kültür soruları ve mühendisliğe dair sorulardı. Gelen soruların bu kategoriler ile ne uzaktan ne de yakından alakası vardı. Soru numaralarını hatırlamasam da gelen sorular şu şekildeydi:
*Firmamızda kaç ülke mensubu çalışanımız bulunmaktadır?
*Firmamız kağıt atık projesini kaç yılına kadar desteklemektedir?
*Firmamız aşağıdakilerden hangisini desteklememektedir? (Sosyal anlayışlar)
*Firmamızın ihracat oranı yüzde kaçtır?
İlk sorular genel olarak firmanın kuruluşu, lokasyonu ile alakalıydı. Bu soruları “kendi araştırmalarım” ayrıcalığıyla doğru cevaplayabildim, son 5 soru ise genel kültür sorularıydı ki bu sorularda yalnızca bir yanlış cevap verdim. Şimdi size sormak istiyorum. Bu yukarıdaki soruların mantığı nedir? Bu sorulara doğru ve en hızlı yanıtı veren kişi ben olsaydım, en başarılı stajyer mühendis ben mi olacaktım? Staj ilanını tamamen hakkımla mı kazanmış olacaktım? Bu sorular benim mühendisliğe ya da endüstri mühendisliğine dair olan hangi bilgilerimi ölçtü? Gerçekten mantığa dayanmayan bu tarz olayları yaşamak eminim ki hepimizi üzüyordur.
Bir başka tecrübem ise iş ilanları ile ilgili. Twitter kullanmayanımız hemen hemen yoktur diye düşünüyorum. Bazen “geyik” paylaşımlar karşımıza çıkar, mühendis arkadaşlarım mutlaka görmüştür. Bu paylaşımlarda inanılmaz kriterler isterler adaylardan. Minimum on yıllık tecrübe, not ortalaması, çift yabancı dil vb. gibi. Geçtiğimiz günlerde karşıma çıkan iş ilanı tam da bu konseptteydi. Twitter’da görüp bunların sadece “geyik” olduğunu düşünüyordum ancak bu ilandan sonra “geyiğin” boynuzunun kulağı geçtiğini anlamış oldum ne yazık ki. İlanın filtrelemesinde “yeni mezun iş ilanı” ibaresinin bulunduğunu söylemeden edemeyeceğim. İstenenler şu şekildeydi:
*Minimum 2 yıllık tecrübe (?????)
*Anadil seviyesinde İngilizce (İngilizce olmazsa olmaz ama yeni mezun iş ilanında anadil ?????)
*MS Office Programları’na hakim (Takdirimi toplayan tek kriter)
*Gerektiğinde uzun mesaiye kalabilecek (İş kitleyeceğiz demek bu)
*Cart curt yazılım dillerine tamamen hakim (Sanki zorundaymış gibi)
*Yetiştirilmek üzere (?????? Bu kriterlere sahip birisi sizi yetiştirir zaten yetiştirilmeye ihtiyacı yok)
Gördüğünüz üzere. Sevgilisiyle mesajlaşmayacak çırak arayan işletmeler, bu firmalardan daha fazla saygıyı hak ediyor gözümde artık. Çünkü onların amaçları belli, işe odaklanan, işini severek yapan, takıldığı yerde işi öğretebilecek elemanlar arıyor bu işletmeler. Bahsi geçen firmalar ne arıyor? Bu kriterleri sağlayan herhangi bir birey ne kadar maaş alıyor? Ülkemizde IELTS puanı 6.5 üzeri kaç kişi var acaba? Tartışmamız gereken bir sürü soru varken bunlar adeta devede kulak. Ayrıca bu ilan öyle süper bir firma ilanı da değil. Gayet orta ölçekli bir firma ilanı.
Sözlerimde son olarak bu ilanları ve kriterleri oluşturan ekiplere seslenmek istiyorum. Sizler koyduğunuz bu kriterlere doğuştan sahip miydiniz? Bu kriterlere sahip bireyler sizce emeklerinin karşılıklarını alıyorlar mı? Eğer bu basit iki soruya “evet” cevabını verebiliyorsanız, bu kadar kelimeyi boşu boşuna yazmışım demektir. Çoğunluğun babasının asker arkadaşı, annesinin ilkokul arkadaşı, teyzesinin kapı komşusu, amcasının dünürü alanında uzman firmalarda üst düzey yönetici değil. Lütfen kimseye referans adı altında torpil uygulamayın. Sözlerim hak eden birisine asla değil. Ancak sektörden bihaber, elinden hiçbir iş gelmeyen bireyleri firmalara yerleştirmekten vazgeçin. Hak edene hak ettiğini verin, fazlasını vermek opsiyonel…