BATIMETRE
Parmaklarım boyunca avucumun çukuru
süresi dolmuş kürtaj
uyanışın düğümlenen kör alaza düşmüş gözü
mavi bir şehirden aldım yitirdiklerimi üstü açılmış
kar aralığımdan güneşe tavsamış
kış köstencesi puslu bir ağaçken
sol nabzımdan çıkan bu telaş
sağ pusatlanmış bir akort geçmişim
ne gam
tarifsiz bir kedere aktım
sol yanım koluma modüler
üstüme kalıyorum bildiklerimin
gözlerim kül olmuş
bilin ki
kesip atıyorum
uzayan tırnağımı
zımpara taşı dilim
bir bulut geçiyor sesimden
sislenmiş çığ bir aydınlık sus
yüz yüze
biz
akadurur mu iki yanımızdan sevmek
iki düş arası
dibinden süzülüp
al sana en güzel mevsim
sonbaharı görseydin sen
ölümken
fırtına gözlerinde çiçekleniyor sonbahar bak
yalın ayak koşan çocuk
kime gelir kimden kaçarsın
yaşam tek bir söz
onu bulmak söz nedir
gidiyoruz
bir açılıp kapanan şemsiyelerle
her çift şems (güneş)bir evren el
kendi yörüngesinden çıkacak insan ruhu
ah niceye dek
aklın zorba halleri
yaşamak ah böyle yaşamak
uzunca bir gürültü
bana siz düştünüz körkütük
şuramda
terkedilmemiş bir ayrıcalık
çıtası gülüşlere dizilmiş gökyüzü kalbim
biliyorum
ufuk çizgisindesin
kesiyorsun gökyüzünü
iki saydam göz yaşamışız
uzun uzun bakıyorum biriktirdiklerim sana
hangi ev senin gözlerinin yangısı
bir kaç adımla çıkılan gün ortasıysa yıkanmış gözlerin
terimi emen rüzgar
kendini uğurlayan elin sahipleri
denize attım giysimi
suyunu içtim tuzun
gizli duran sorunun cevabı
bak böyle iyiyim işte
yüzerken balığın kopyasıyım
derinlik yüzeyin inkarı
su kırık
yön kanayan yaram
kaç kanat çırpımlık ki gökyüzün
kaç gözü var ömrün
nerede başlangıç bu gökyüzü
ve
nerede sık sık sıvışıp kaçış
boşluğun kıyısında yeryüzü
komşularıyla arkadaş
karşıtlarıyla sevgili
gök ki serçekillerden karardı
bu son ışık kırıntılarının iç erinciyle
hadi canım tut şu evin ucunu çevirelim
gün bir uçurtma
ve
böyle bir akış bir güzel fiil
sözün özü evriliyor
zserrabaş