Covid’i yenmiş bir iş psikoloğundan…
Evet paylaşıp paylaşmama konusunda çok tereddüt ettim. Ama paylaşmaya karar verdim.
Covid pozitif çıktıktan ve atlattıktan sonra yaşadıklarımı, süreçte hassas noktaları, dikkat edilmesi gerektiğini düşündüğüm şeyleri paylaşacağım.
Çok şükür ki ben hafif atlattım. Kime göre neye göre hafif diye sorabilirsiniz. Fizyolojik olarak duyduğum, gördüğüm kişilere göre daha az semptom ile atlattım diyeyim. Hafif öksürük, boğaz ağrısı, aşırı halsizlik... Ama fizyolojik boyuttan daha zor bir boyut var ki o da bu olayın psikolojisi, yaşanan ruh halleri, kaygılar, sıkıntılar…
Öncelikle pozitif çıktıktan sonra süreç nasıl işliyor onu anlatayım.
Benim pozitif çıkma hikayem şöyle başladı. Hala virüs nasıl bulaştı bilemiyorum, paradan mı, gittiğim toplantıların birinden mi, belli değil. Belki de haftasonu gittiğimiz tatilden. Maalesef bilemiyorum. Bildiğim şey şu, haftasonu gittiğim tatilde çok yağmur yağdı, hava bir anda serinledi ve ben iki gün boyunca çok üşüdüm.
Bu üşüme sonrası, aşırı halsizlik, bitkinlik, hafif boğaz ağrısı, biraz burun akıntısı yaşadım. Birkaç gün arkadaşımın evinde dinlendim. Arkadaşımda da benzer belirtilerle birlikte ateş de çıkınca hastaneye gitti. Sonrasında ben de eve gideceğim için ve ailemde 65 yaş üstü olduğu için ne olur ne olmaz diye pcr testi yaptırmak istedim. Hastanede muayene oldum. Ertesi sabah test sonucu geldi ve pozitif olduğumu öğrendim.
Raporda “pozitif” kelimesini gördüğüm an dünyam başıma yıkıldı resmen. Gerçekten çok kötü oldum. Çok korktum. İnsan “benim başıma gelmez” diye düşünüyor, yediremiyor. Hayır pozitif olamaz diye bir süre ağladım. Annem ve babamı düşündüm. Ya onlara bir şey olursa, ya onlara bulaşmış ise diye. Çok şükür ki yaklaşık 10 gündür onlar ile temasım yoktu. Bunu göz önünde bulundurunca bir açıdan içim rahatlamış oldu.
Pozitif sonucunu hastanenin e-sonuç raporlarından veya e-nabızdan öğrenmek mümkün. Sonuç çıkar çıkmaz SMS ile Sağlık Bakanlığı’ndan mesaj geliyor. Mesajda sağlık ekipleri gelene kadar evden çıkmamamız gerektiği yazıyor. Sonrasında birkaç dakika içerisinde İlçe Sağlık diye hatırlıyorum yanlış olmasın (o sırada zihin biraz bulanık olabiliyor) telefon ile arıyorlar, adres, yanımızdaki, birlikte yaşadığımız, temasta bulunduğumuz kişiler, belirtiler ile ilgili bilgi alıyorlar. Belirtilere göre sağlık ekipleri ile 1 veya 2 ilaç gönderiyorlar. Gelen ekip evdeki diğer kişilere de pcr testi yapıyor.
İlaçların nasıl kullanılacağı, karantina süresi, dikkat edilmesi gerekenler ile ilgili hem telefondan, hem de gelen sağlık ekipleri aracılığı ile bilgi veriliyor. Sonraki günlerde de takip etmek için yine telefon ile ulaşıyorlar.
Karantinada 9. günümdü, muhtarlıktan geldiler kapıyı çaldılar, sonrasında telefon ile ulaştılar. Evde karantinada mıyım diye denetim yaptılar.
Bu noktada şunu paylaşmak isterim. Sağlık Bakanlığı’ndan arayanlar olsun, gelen ekipler olsun, hepsi çok yardımcı, ilgili, ses tonları bile ilgili olduklarını hissettiriyor, güven veriyor. Muhtarlıktan gelenler de aynı şekilde. Tüm sağlık personellerine (gizli kahramanlarımıza) ve bu süreçte destek olan herkese teşekkür ederim.
Tanı konulduktan sonra karantina süresi 10 gün. Yanınızdaki kişiler eğer covid pozitif değiller ise onların karantina süreleri de 14 gün. Ama bu noktada duyduklarım ve araştırdıklarım doğrultusunda karantina süresinin 20 gün olması daha doğru gibi – ben 20 gün yaptım.
Genel olarak süreç böyle ilerliyor.
Gelelim psikolojik boyuta.
Aşağıda yazdıklarım hem benim yaşadıklarımdır, hem de covid teşhisi konulan veya hastalığı geçirmiş kişilerden öğrendiklerimdir.
1. Covid pozitif olduğunu öğrendikten sonra 3-4 gün “ölecek miyim?” diye düşünüyorsunuz. Maalesef durum bir çoğumuzda böyle. Bunun nedeni, belirsizlik, uzun dönemdeki kalıcı etkileri ile ilgili bilgi eksiliği ve panik havası. Birkaç gün böyle geçiyor.
2. En kritiğin 7. gün olduğu söyleniyor. Evde karantinada 7. günün gelmesini bekliyorsunuz. Ne olacak, nasıl atlatacağım, atlatabilecek miyim, hangi semptomlar olacak, nefes alabilecek miyim gibi sorular ile zihin meşgul oluyor. Stres artıyor.
3. İlaçlar biraz ağır açıkçası. Ben gün içerisinde 2-3 saat uyudum. Akşamları ilacı aldıktan sonra da direkt uyku moduna geçiş yaşadım, saat 21.00-21.30 gibi uykum geliyordu, en geç 22.30 gibi yataktaydım. İlk günler halsizlik, uyku ihtiyacı ağır basabiliyor.
4. İlaçlar 5 günlük. 5. gün sonrası, nasıl oldum acaba, iyileşecek miyim, başka ilaç kullanmam gerekiyor mu diye düşünebiliyorsunuz. Yine bekleme süreci. Biraz stresli.
5. Halsiz olduğunuz için içinizden bir şey yapmak gelmiyor. Üretkenlik sıfıra yakın. İş güç vs eskisi kadar önemli olmuyor gözünüzde.
Karantina devam ederken, bu endişeler, stres, sosyal yaşamdan uzak kalma ile ruh hali oldukça olumsuz olabiliyor.
Olumsuzluğu azaltmak için tavsiyelerim:
YAPIN
- Olabildiği kadar zihninizi pozitif şeylerle meşgul edin
- Size iyi gelecek filmler izleyin
- Sizi güldürecek videolar ve filmler izleyin
- Olumsuz, size iyi gelmeyen, desteklemeyen kişilerden UZAK durun
- Sevdiğiniz, size neşe katan arkadaşlarınız, yakınlarınızı arayın veya mesajlaşın
- Sizi mutlu eden yemekler yiyin (aşırı yağlı, tuzlu, işlenmiş gıdalar değil elbette)
- Sabahları çok zengin bir kahvaltı yapın – çünkü gün içerisinde halsizlik oluyor, enerjiye ihtiyacınız var
- Sadece gerçekten güvendiğiniz bilgi kanallarından ve doktorlarınızdan bilgi alın
- DİNLENİN…
YAPMAYIN
- Gerilim ve korku filmleri izlemeyin
- Televizyon programlarında bu konu hakkında konuşulanları fazla izlemeyin, dinlemeyin
- Covid ile ilgili, whatsapp gruplarından gelen her videoyu izlemeyin, her mesaja bakmayın
- Sosyal medyadan özellikle de instagramdan uzak durmaya çalışın (kim ne yapmış, nereleri gezmiş, ne yemiş içmiş çok önemli değil, boşu boşuna zihninizi yormayın)
- Uyku rutininizi bozmayın (gece uykunuz kaçsa bile yatakta kalın, kalkıp film, dizi, Netflix yapmayın)
- Tüm günü pijamayla geçirmeyin (hastalığı daha da çok çağrıştırmaması için)
Bir yakınınız, akrabanız veya sevdiğiniz bir arkadaşınızın Covid pozitif çıktığını öğrendiniz. Ne yapabilirsiniz?
Öncelikle;
- Naber corona?
- Bu virüs telefondan bulaşmıyor değil mi?
- Ölmedin değil mi?
Bu tarz espriler yapmayın, incitebiliyor.
Her gün veya 2 günde 1 arayın, sesini duyun veya mesaj atın. Çok şükür ki beni her gün arayan sevdiğim insanlar oldu, o kadar iyi geldi ki anlatamam. Bu süreçte kendimi çok yalnız ve kötü hissettim (paylaşamadığım bazı nedenlerden ötürü) ama arayan, mesaj atan arkadaşlarıma ve ablama çok çok teşekkür ederim, o kadar iyi geldi sevildiğini ve merak edildiğini bilmek, hissetmek, anlatamam… iyi ki varsınız…
“Nasılsın?” sorusu yerine tavsiyem “Bugün nasılsın, nasıl hissediyorsun?” sorusunu sormanız. Nasılsın sorusu bu süreçte etkili bir soru değil. Ama “bugün” vurgusu çok şeyi değiştiriyor.
Hasta olan kişiye “İhtiyacın olduğunda ben buradayım.” mesajını hissettirmek çok değerli.
İyi hissettirecek videolar veya film önerileri paylaşabilirsiniz.
İş arkadaşınızın veya yöneticisi olduğunuz ekipten bir çalışma arkadaşınızın Covid pozitif çıktığını öğrendiniz. Ne yapabilirsiniz?
Samimi bir arkadaşınız veya yöneticisi iseniz her gün, değil iseniz olabildiği kadar sık – yeter artık dedirtmeyecek şekilde – arayın, mesajlaşın.
“Nasılsın?” sorusu yerine “Bugün nasılsın, nasıl hissediyorsun?” diye sorun.
Mümkünse ilk 5 gün (ilaçların ağır olduğunu söylemiştim) herhangi bir iş talebinde bulunmayın. Çok acil ve önemli değil ise, iş ile ilgili konuşmayın.
Karantina boyunca (5.gün sonrası) iş ile ilgili konuşacak iseniz, zoom, teams gibi görüntülü toplantı yerine telefon görüşmesi veya audioconference tercih edin. Neden? Çünkü zoom gibi mecralarda görüntülü toplantılar aslında birer canlı performans. Bu süreçte hem toplantı için giyinmek, hazırlanmak, hem de toplantı boyunca dikkati sürdürmek zor.
İş ile ilgili görüşmelerinizi kısa tutun. (görüşme sayılmaz ama ben bir online seminer vermiştim, 1 saat kadar sürmüştü, hem konuşmayı sürdürmek zor oldu, nefesimi kontrol etmekte zorlandım, çok öksürdüm, hem de 1 saatin sonunda kendimi çok yorgun hissettim)
İşyerindeki bir problem veya yaşanan bir olumsuzluk var ise, bu durum eğer hasta kişinin kontrolünde değilse, yapabileceği veya destek olabileceği bir şey yok ise bu durumu hastalık bitene kadar paylaşmayın.
İşyeri dedikodularına hiç gerek yok😊
“Sen önemlisin, biz yanındayız.” mesajını hissettirmek ve sürekli iletişim önemli.
Karantina bitti, işe geri dönüş. Back to work.
İş arkadaşları veya yöneticiler bunları yapmalı:
Sıcak bir tekrar hoş geldin mesajı, zoom toplantısı veya minik bir kutlama (sosyal mesafeli)
Bombardıman yapmadan işlerin yavaş yavaş aktarımı
Özellikle yönetici ve İnsan Kaynakları’ndan güvenlik ve hijyen hakkında bilgilendirme
Birebir görüşme – bu çok kritik!! Yöneticiye çok görev düşüyor😊yöneticinin birebir görüşme yaparak hastalığı atlatmış kişinin hem iş, hem iş dışı konularda desteğe ihtiyacı olup olmadığını öğrenmesi, destek vermeye her zaman açık ve hazır olduğunu hissettirmesi, şirketin destek için sunduğu olanaklar hakkında bilgilendirmesi önem teşkil ediyor. Tabii bu görüşme toplantı odasında performans görüşmesi gibi veya zorunluluktan yapıyormuş gibi olmamalı. Samimi olmalı.
Corona’yı yendim işe dönüyorum diyenler için minik tavsiyelerim:
Bana sürekli söylenen şey şu: “çok dikkat et, atlatmış olman bir daha corona olmayacağın anlamına gelmiyor, tekrar kapabilirsin, ikinci kere covid pozitif olmak daha zor, atlatması daha zor”. Çok samimi olarak belirtiyorum, konuştuğum her 3 kişiden 2’si bunu söylüyor. Tabii bu beni daha da strese sokuyor…
Dikkat dikkat dikkat! Hijyene aynı önemi vermeye devam. Özet: çift maske, el yıkamak, açık havada görüşmek, sosyal mesafe, asansör ve kapılarda mendil kullanma, dezenfektan, kolonya ve bol su içmek.
Mola vererek çalışmak – özellikle evden çalışanlara tavsiyem pomodoro tekniği, uygulamalarını indirebilirsiniz. Her 1 saatlik çalışma sonunda 5-10 dakikalık mola vermeyi unutmayın.
Stresi yönetmek – bu konuda çok eğitim ve danışmanlık veriyorum, gözlemlediğim şeylerden biri şu: herkesin stresi yönetme biçim, kullandığı yöntem farklı. Stres hayatımızın bir parçası, önemli olan yapıcı olan stresin yıkıcı strese dönüşmemesi. Stresi nasıl yönettiğinizi, kendinize en uygun yöntemi bulmanızı tavsiye ederim. Bu konuda destek vermeye açığım, bana ulaşabilirsiniz.
Negatif ortamlardan ve kişilerden uzak durmak.
Toplantılara eğer gerçekten gerekli ve önemli ise, katılmanız önem teşkil ediyor ise katılmak. Değil ise, mail ile bilgilendirme yapılmasını, toplantı notlarının gönderilmesini talep etmek. (bu tavsiyem yönetici rolleri için daha geçerli)
Fiziksel mesafeyi koruyarak, iş arkadaşları ile iletişimi ve paylaşımı artırmak. Yaşadıklarınızı ve öğrendiklerinizi birlikte çalıştığınız arkadaşlarınız ile paylaşın.
Umarım pandemi bir an önce biter, bu zorlu ve sıkıntılı dönemi geride bırakırız. Sağlıklı, dengeli, huzur ve mutluluklar ile dolu günlere…
Gelmiş geçmiş olsun Nil, tekrar sağlığına kavuştuğuna sevindim. 🧿
Sales and Cost Engineering Assistant Manager at AL-KOR
4yÇok geçmiş olsun Nil Hanım. Sağlıcakla kalın.
Cultivating Sustainable Solutions and Culinary Innovations
4yPaylasimin icin cok tesekkurler Nil! Yeniden sagligina kavusmana cok sevindim. Sevgilerimle!
Geçmiş olsun Nil hanım. Bu paylaşımınız çok değerli, teşekkürler.
Senior HR Manager & Professional / People Experience, HR System & Process Management @ Technology Sector 💻
4yÖncelikle çok çok geçmiş olsun💐İyi olmanıza sevindim🙏🏻Ayrıca çok önemli ve bilgilendirici bir paylaşım olmuş; umarım biz de çevremiz de yaşamayalım fakat yaşarsak dediğiniz şeyler çok çok önemli👌Teşekkürler paylaşımınız için🙏🏻