Dijital Dönüşüm
Nedir bu dijital dönüşüm? Tek bir kalıba sığmayan, herhangi bir sektörün himayesinde bulunmayan, boylu boyunca yaşantımızın her noktasına dokunan veya dokunacak olan bir kavramdan bahsediyoruz. Bu nedenle tek bir tanım yapmak mümkün değil fakat elimizden geldiğince açıklıyor olacağız.
Dijital dönüşüm, aslında dün veya yarın değil, birkaç sene önce de değil, çok daha geçmişe dayanan bir süreçtir. Başlangıcı ve bitişi net değildir. Çünkü üst üste eklenerek büyüyen yenilikçi adımlarla ilerlemektedir. Telefonun icadı, internetin halka açık hale gelmesi, kişisel bilgisayarların yaygınlaşması, akıllı telefonların ceplerimize girmesi, çevremizdeki elektronik cihazların birbirleriyle iletişim kurabilir hale gelmesi, telefonlarımıza ve hayatımıza giren uygulamalarla günlük hayatımızda yürüttüğümüz işlemleri dijital platformlara taşımamız; şimdiye kadar gerçekleşen dijitalleşme adımlarından bazıları.
Bankacılık işlemlerinden seyahat planlamaya, tanıdıklarımızla haberleşmeden haber okumaya, ekonomi piyasalarını takip edip işlem yapmaktan çizim yapmaya, taksi çağırmaktan egzersiz programı takip etmeye, şirketimizin performans göstergelerini takip etmekten haftalık alışverişimizi yapmaya, sinema bileti almaktan araba almaya, yemek söylemekten toplantı zamanı belirlemeye neredeyse her aktivitemiz yanımızda taşıdığımız ufak robotlar olan akıllı telefon uygulamalarıyla veya web servisleriyle dijitalleşti. Çoğunlukla yaşam kalitemizi arttıran bu değişimin müşteri tarafını bu şekilde dillendirdik. Şirketler tarafında ise kullanılan yeni teknolojilerle müşteri taleplerinin artması ve rekabetin kızışması, akıllı uygulamalarla süreçlerin otomatikleştirilmesi ve gerekli eleman sayısında azalma gözlenmesi gibi farklı etkilerin ortaya çıktığını söylemek mümkün.
Her geçen gün yeni bir dijital çözüm getirirken yapabileceğimiz en akıllıca şey, bu değişime nasıl adapte olacağımızı bulmamız ve kendimizi doğru konumlandırmamız.
Dijital dönüşüm kavramını bir de kurucularımızdan Mustafa Acungil’in 24 Soruda Dijital Dönüşüm adlı kitabında ifade ettiği şekilde inceleyelim:
“Dijital dönüşüm bir devrimdir ve dünyanın tarihsel süreçte yaşadığı bir elin parmağı civarında olan devrimlerden biri sayılacak kadar büyük ölçekli bir oluşumdur.”
Yine devamında dijital dönüşümün geleceğimize derin etkileri olacağını ve buna hazırlıklı olmak gerektiğini vurguluyor Acungil: “Peki daha ne kadar değişebilir ve dönüşebilir süreçler, ürünler, kavramlar, hayatlar? Hemen söyleyeyim çok, hem de tahmin ettiğimizden daha çok değişecek her şey. İnsanın sosyolojik durumunu yeniden sorgulatacak, fizyolojisini değiştirecek ve hayatının her anına etki edecek bir dönüşüm gerçekleşecek. Ve ayrıca bu değişim sadece insanları değil diğer canlıları da etkileyecek. Yeni türler meydana gelecek ve yeni dünyalar keşfedilecek bu dönüşümle birlikte. Eğer biz bundan önceki değişim ve dönüşümlere birer mevsim geçişi diyecek olursak dijital dönüşümü iklim değişikliği olarak nitelendirmek abartılı olmayacaktır.”
Bütün bu ciddi değişim ve dönüşümün kıyısında olan bizler ise bu devrimi anlamaya, anlatmaya ve yönetmeye talip olmalıyız. Böyle büyük bir devrimin oyuncuları iyi niyetli ve insana değer veren kişiler olmalı. Biliyoruz ki odağında insan olmayan bir devrimin felaket getirmesi hiçten bile olmayacaktır. Bu nedenle dijital dönüşümden söz ederken yanına bir de “insan” kelimesini eklemeyi yerinde buluyoruz. Gelin hep birlikte hızına yetişmekte zorlandığımız, yıkıcı etkilere ve dinamiklere sahip olan, insanlığı ve tüm canlılığı derinden etkileyecek bir devrim olarak karşımıza çıkan Dijital Dönüşüm sürecini anlamaya ve yönetmeye talip olalım, dönüşümün seyircisi değil parçası olalım. Bu gayeyle bir araya gelen ekibimizi tanımak için www.dijitaldonusumveinsan.com sayfasını ziyaret etmenizi öneririm.
Ortak Yazar: Oğuzhan Kurtuluş
TEI - TUSAŞ Motor Sanayii A.Ş. şirketinde Lead Mechanical Design Engineer
6yÖncelikle incelemenizin ve tesbitinizin yerinde olduğunu ve toplumu bilinçlendirmek adına yaptığınız çalışma için siz ve ekibinizi tebrik ederim. Konunun değinilmeyen diğer yüzü olan insani duygularında bu gelişimle beraber giderek azalması ve bu azalma sonucunda da çeşitli teoricilerinde iddia ettiği insan ırkının azalacağı ve daha da yalnızlaşıp yok olacağı düşünülüyor. Bu konuda iddia edilenin aslında yavaş yavaş yaşınıldığı da gözlenmektedir. Bu konuyla ilgili ne gibi bir çalışma yapılabilir veyahut sizin bu konu hakkında düşünceleriniz nedir?