‘’Dijitalleşen Türkiye: Gıda Perakendesinde E-Ticaretin Yükselişi’’
Son yıllarda, dijitalleşme ve internet teknolojilerinin hızla gelişmesiyle birlikte, e-ticaret tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de büyük bir ivme kazandı. Özellikle gıda perakendeciliği, bu dijital dönüşümden önemli ölçüde etkilendi.
E-ticaretin ilk adımları 1990'lı yılların sonlarında atıldı. Türkiye'de e-ticaretin yaygınlaşması ise 2000'li yılların başlarına dayanıyor. Özellikle son 10 yılda, internet erişiminin artması, akıllı telefon kullanımının yaygınlaşması ve dijital ödeme sistemlerinin gelişmesiyle birlikte e-ticaret büyük bir sıçrama yaşadı.
Özellikle pandemi döneminde, evden çıkamayan veya çıkmak istemeyen tüketiciler, online alışverişe yöneldi. Bu dönemde, gıda ürünlerinin online satışında %100'ün üzerinde artışlar görüldü. Türkiye'de e-ticaret sektörü, 2023 yılında %80 büyüyerek 1,5 trilyon TL'yi aştı. Bu büyümenin büyük bir kısmı, gıda ve hızlı tüketim ürünleri (FMCG) kategorisinde gerçekleşti. 2023 yılı itibarıyla, Türkiye'de internet kullanıcılarının %70'i online alışveriş yaparken, bu oran dünya genelinde %60 seviyesinde. Gıda dışı ürünlerde de benzer bir büyüme trendi gözlenmektedir. Özellikle moda, elektronik ve ev ürünleri kategorilerinde e-ticaret hacmi hızla artmaktadır.
Dünya’ya baktığımızda, e-ticaret pazarı, 2023 yılında 5 trilyon doları aşarak perakende satışların %20'sini oluşturdu. Çin, ABD ve İngiltere gibi ülkeler, e-ticaretin en yoğun kullanıldığı pazarlar olduğu görülüyor. Türkiye, bu alanda hızla büyüyen ülkeler arasında yer almakta olup, Avrupa'da en hızlı büyüyen e-ticaret pazarlarından biridir. Türkiye'nin e-ticaret altyapısı, Avrupa ve ABD'ye kıyasla henüz tam anlamıyla olgunlaşmamış olsa da hızlı gelişim göstermektedir.
LinkedIn tarafından öneriliyor
Tüketiciler, evlerinden çıkmadan ihtiyaçlarını karşılayabilmesi ve geniş ürün yelpazesine erişebilmeleri, ürünler arasında kolayca fiyat karşılaştırması yapma imkânı bulmaları, fiziksel mağazaların aksine daha geniş bir ürün yelpazesi olması ve günün her saati alışveriş imkânı sunmaları e-ticaretin avantajları olarak sayılabilir.
Özellikle yoğun dönemlerde teslimat sürelerinde yaşanan gecikmeler, alışverişte ürünlerin iadesi, fiziksel mağazalara göre daha karmaşık ve zaman alıcı olması, ödeme sistemlerinin güvenliği konusunda yaşanan endişeler, tüketicilerin ürünü fiziksel olarak görüp deneyemedikleri için bazen beklentilerini karşılamayan ürünlerle karşılaşabilmeleri online alışverişin olumsuz yönleri olarak sayılabilir.
Türkiye'deki perakende sektörü, dijitalleşmenin getirdiği değişimlerle birlikte hibrit bir modele doğru yöneliyor. Hem e-ticaret hem de fiziksel mağazacılığı bir arada yürüten şirketler tüketicilere en iyi alışveriş deneyimini sunarak gelecekte çok daha büyük pazar paylarına ulaşacağını düşünüyorum. Bu modelin başarısının anahtarı, iki kanalın güçlü yanlarını birleştirerek, tüketici ihtiyaçlarını en etkili şekilde karşılamak olacaktır.