Dunning Kruger Sendromu
1995 yılında gerçekleşen trajikomik bir olay, Cornell Üniversitesi'nde psikoloji alanında çalışmalar yürüten iki araştırmacıyı ( Justin Kruger ve David Dunning) derin bir araştırma sürecine itmiştir:
McArthur Wheeler, limon suyunun kimyasıyla ilgili oldukça derin ve gizemli bilgilere sahip olduğuna inanan bir kişidir. Öyle ki kendisi limon suyunun görünmez yazılar yazmaya yaradığını iddia etmektedir. Bu iddiasında yola çıkan Wheeler, yüzüne limon suyu sürerek üst üste iki bankayı soymuştur. Limon suyunun yardımıyla kameralar tarafından fark edilmemeyi uman Wheeler aynı gün içerisinde polis tarafından yakalanmıştır. Tüm bunların yanı sıra polislerin kendisini yakalayabilmelerine bir anlam verememiştir.
Dunning Kruger Sendromu, Cornell Üniversitesi'nden Justin Kruger ve David Dunning isimli iki psikolog tarafından ortaya atılan, belirli bir konuda acemi ya da yetersiz insanların o konudaki algılarının yanlılığını ifade eden psikolojik bir fenomendir. Söz konusu sendrom Justin Kruger ve David Dunning'in 2000 yılında Ig Nobel Ödülü (Bilinen Nobel'den farklı olarak Harvard Üniversitesi tarafından farklı kıstaslarla verilen akademik ödül) almalarını sağlamıştır.
Sendrom en basit haliyle "cahil cesareti" olarak tanımlanabilir. Kruger ve Dunning'in araştırma bulgularına göre 4 maddede özetlenebilir:
1. Niteliksiz insanlar, ne ölçüde niteliksiz olduklarını fark edemezler.
2. Niteliksiz insanlar, niteliklerini abartma eğilimindedir.
LinkedIn tarafından öneriliyor
3. Niteliksiz insanlar, gerçekten nitelikli insanların niteliklerini görüp anlamaktan acizdirler.
4. Nitelikleri eğitimle arttırılırsa aynı niteliksiz insanlar, niteliksizliklerinin farkına varmaya başlarlar.
Kruger ve Dunning, bu 4 maddeyi ortaya çıkarmadan önce oldukça geniş bir araştırma dizisi gerçekleştirmiştir. Bunlardan birinde Cornell Üniversitesi öğrencileri için bir test hazırlamış, ardından sınavlarının nasıl geçtiğini sormuşlardır.
Sonuçlar oldukça çarpıcı olmuştur: Soruların %10'una bile yanıt veremeyenler, testin %60'ına doğru yanıt verdiklerini düşündüklerini belirtirken %90'ından fazlasını doğru yanıtlayan kesim yalnızca %70 oranında doğru cevap verdiğini düşündüğünü belirtmiştir.
Kruger ve Dunning'e göre söz konusu sendromun etkilerini en aza indirmek için atılabilecek en büyük adım, niteliksiz kişilere ne kadar niteliksiz olduklarının farkına varmalarını sağlayacak farkındalık eğitimleri vermektir. Ancak bu bireylerin bu tür bir eğitimi kendi istekleriyle almaları için kendilerinden şüphe duymaları gerekmektedir. Bu durumsa sendromdan muzdarip kişilerin ve bu kişilere maruz kalma zorunluluğu bulunan bireylerin işini oldukça zorlaştırmaktadır. Nitekim böyle bir etkiye maruz kalmak nitelikli bireylerin üretkenliğini azaltmakta, dolayısıyla kurunun yanında yaş da yanmaktadır.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!