DUR ARTIK. Dur ve düşün.

Harekete geç hemen bugün.

Gözlerimiz yanarak izlediğimiz orman yangınları, çölleşen topraklar, kuruyan göller, yok olan akarsular, nesli tükenen hayvan türleri sana bir şey söylüyor dinle , DUR ARTIK. Dur ve düşün. Harekete geç hemen bugün. Yaşanan bu kadar acının ve yok oluşun adı İklim Değişikliğiydi fakat artık İklim Krizi!

İklim Krizi ve İnsan ?

İklim Krizi Küresel ısınma sonucunda gezegenimizin değişime verdiği tepki olarak tanımlanabilir. Sanayi ve tarım faaliyetleri nedeniyle ortaya çıkan gazların daha fazla enerjiyi dünyada tutarak sıcaklıkların yükselmesine ve doğal sera gazı etkisinin atmosfer üzerindeki olumsuz etkisine insanın pervasız çevre tutumları da eklenince doğanın dengesinin bozulmasına neden olmuştur. Sanayi devrimi sonrasında kitlesel üretim teknikleri ve sonu gelmeyen istekleriyle bu üretim bandının bir parçası olan insan, kendisini dünyanın sınırlı doğal kaynaklarının tek sahibi olarak görme gafletine düşmüştür. Yaşamını devam ettirmek için ihtiyaç duyduğu temel tüketim malzemelerini zaten bünyesinde barındıran dünyadan çok daha fazlasını yani “sonsuz isteklerini” almaktan zerre imtina etmeyen insan, iklim değişikliği sonucunda kendi yok oluşunu izlemeye devam etmektedir. Tüm yaşananlara klavye başında sosyal medyadan tepki göstermek, kendi sorumluluklarından kaçarak sistemi suçlamak ve tüm bu eylemleri gerçekleştirirken istemeye, almaya, yerine koymadan tüketmeye devam eden insan doyumsuz ve agresif “obez kişilikli dünyayı yok eden canlı” haline dönüşmüştür.

Doğanın zaten bir parçası olan ve diğer tüm canlıları gibi doğanın mevcudiyetine ihtiyaç duyan insanın kendisi için yapacağı en büyük iyilik durumun ciddiyetinin farkına varıp hemen bugün harekete geçmesidir. Bugün iklim değişikliği olarak tanımladığımız ve etkilerini dorukta yaşadığımız küresel ısınmanın mimarları tutumlarını değişirse krizi yavaşlatmak mümkün. Doğanın baş döndüren ahengine teslim olmak ve onu korumak, ben ne yapabilirim ki sorusuna verilecek onlarca cevabın aslında insanın doğasında var olan yaşam refleksleri olduğunun farkına varmak, binlerce milyonlarca yıllık döngünün sadece küçük bir parçası olduğumuzu kabul etmekle mümkün.

İklim Krizi ve Politika : İklim değişikliği bireysel başlatılan bir kıvılcım ise yanlış/eksik politikalar bu kıvılcımı körükleyen rüzgardır. Bireysel olarak gösterdiğiniz çaba, deniz kenarında kurulmuş bir fabrikanın deşarj veya bacasındaki emisyon kirliliği politika düzeyinde takip edilmezse eksik bir çabadır. Bugün tırnak içinde gelişmiş ülkeler olarak tanımladığımız ve geçtiğimiz 50 yılda endüstri faaliyetleri sonucunda dünyaya en ağır tahribatı veren ülkelerin (İngiltere, Almanya, Japonya, Fransa, ABD) iklim krizini bertaraf etmek için oluşturduğu politikaların odağında yine insan var. Endüstri faaliyetlerinde de odak yine insandı. Tüketen ihtiyaçları hiç bitmeyen insan. Üreten en ağır şartlarda fabrikalarda verimliliği maksimize etmek için ofislerde çalışan insan. Ve yine iklim krizine dur diyecek insan. DUR ARTIK. Dur ve düşün. Harekete geç hemen bugün. Yok oluş isyanının bir parçası İklim Aktivisti ol.