Eğitimde Hibrit Kavramı Değişiyor mu?
Eğitimde Hibrit Kavramı Değişiyor mu?
Pandemi’nin iş dünyası üzerindeki en çarpıcı etkilerinden bir tanesi hibrit çalışma modeli oldu. Türkiye’de ve dünya da birçok firma, yeni çalışma modellerini pandemi sonrası için de hibrit model olarak tanımladı. Model, kendi içinde firmadan firmaya uygulama süreçlerinde farklılık gösterse de, yeni düzende haftanın 5 günü tam zamanlı ofisten çalışma kavramı birçok beyaz yakalı için ortadan kalkıyor. İş hayatına 2020 sonrasında başlayanlar için her gün sabah 8 akşam 5 ofise gidip gelinen bir düzen, sadece geçmişteki tatlı bir hatıra olarak anılacak gibi görünüyor.
Tabi şirketler bu değişim kararını verirken global araştırma sonuçlarına, güncel analizlere göre uyumlandılar ve çalışanlarının sesine kulak verdiler.
Peki sizce, bu yeni düzenin kurumsal eğitim sektörüne etkisi nasıl olacak?
Online eğitimlerin hayatımıza girmesiyle birlikte öğrenme sürecinin verimliliğini artırmak, bununla beraber zaman, mekan, insan kaynağı gibi birçok unsurun etkin kullanımını sağlamak için tüm eğitim tasarımlarını “hibrit”, eski adıyla “blended” ya da Türkçesi “karma” yapıda kurgulamaya gayret ettik. Hatta pandemi öncesinde online eğitimlerin tüm eğitimler arasındaki payını artırmak için kendimize hedefler belirledik ve dikkatimizi bu hedefe odaklamaya çalıştık. Pandeminin etkisiyle online eğitimlerin oranı %100’lere gelmişken, şimdilerde fiziksel birlikteliğin öğrenme sürecine olan olumlu etkisi nedeniyle tekrar eski hibrit – karma modele dönüşler başladı. Sözün özü; %100 online eğitimleri deneyimledikten sonra online’ın faydalarına rağmen fiziksel sınıf içi eğitimlerin davranış değişikliği, yetkinlik kazanımı ve öğrenme üzerindeki etkilerinin yadsınamayacak seviyede olduğunu farkettik.
Peki yeni dünyadaki eğitimde hibrit yapıdan kasıt ne ve bizi nasıl zorluklar bekliyor?
Yeni yani uzaktan/hibrit çalışılan dünyada eğitimlerde hem fiziki katılımcılar hem de sanal olarak eğitime katılan çalışanlar yer alacaklar, hatta almaya başladılar. Eğitim koordinatörleri olarak bu süreci biz nasıl optimize edeceğiz? Eğitim esnasında eğitmen / fasilitatör sınıfı konuya nasıl odaklayacak? Aynı oturum içerisinde yer alan fiziksel katılımcılar ile sanal katılımcılar eğitim esnasında bir grup çalışmasında nasıl buluşacaklar?
Eğitim profesyonelleri olarak, eğitim öncesindeki hazırlık süreçlerimizi yeniden gözden geçirmenin zamanı geldi hatta geçiyor olabilir.
Sınıf ortamındaki lojistik ihtiyaçları yeni modele uygun hale getirmek başlangıç noktası olmalıdır. Hem eğitim esnasında kullanılacak sunumların yansıtılacağı bir ekran, sanal katılımcıların görünebileceği bir başka ekran ve bu ekranların koordinasyonu için 2. bir bilgisayar. Fiziksel ortamdaki katılımcıların konuşmalarının sanal katılımcılara kesintisiz ulaşabilmesi için mikrofon sistemleri, sanal ortamdaki katılımcıların seslerinin sınıf ortamına kesintisiz gelebilmesi için hoparlör sistemi. Eğitmenin görüntüsünün sanal ortamdaki katılımcılara ulaşabilmesi ve diğer katılımcıları da görmeye imkan sağlayacak kamera sistemi minimum teknik gereklilikler arasında yer alacaktır diye düşünüyorum. Hatta bu kadar teknik sistemi eğitmenin yönetmesini beklemekte çok mümkün olmayacaktır. Aksi halde 2 bilgisayardan sunum ve katılımcılar arasında geçişi sağlarken eğitimin ana konusunu odaktan kaçırma riski söz konusu olacaktır.
Teknik ihtiyaçları bir kenara şimdilik park ederek eğitmen / fasilitatör perspektifinden bakarsak, tüm içerik tasarımını bu yeni hibrit yapıya göre gerçekleştirmek gerekiyor. En basitinden aynı grup çalışması için aynı yönergeyi izlemesine rağmen bunu farklı ortamlardaki katılımcılara farklı metotlarla aktarması gerekecektir. Bir grup hard copy dokumanlar kullanırken diğer grup pdf ile katılım sağlayacaktır. Eğitmen / fasilitatörün sınıf düzenini bile ayarlarken bu hibrit yapıyı düşünerek planlaması gerekeceğini düşünüyorum. En basitinden U düzen bir oturma yerleşiminde fiziksel katılımcılar nerede oturacak, online katılımcıların sınıfı takip edecekleri kamera sistemi nerede konumlanacak gibi birçok önemli detay söz konusu olacaktır.
Sevgilerimle.
Management Consultant/Author
2ySevgili Gökhan önemli bir konuya değinmişsin. Sınıf ve online eğitimi birleştirmeye çalışanlardan biri de özel okullar oldu. Pandeminin yoğun döneminde hastalanıp okula gidemeyen öğrencilere yönelik hibrit çalışmalar yapıldı. Zaman zaman oğlumun da dahil olduğu bu sistemin pek verimli olmadığını gözlemledim. Oturma düzeni, kamera açısı, teknik yeterliliklerden önce çözülmesi gereken başka sorunlar da var bence. Birincisi kurumsal şirketlerin seminer ile eğitim arasındaki farkı anlaması ve programları buna göre yapması önemli. 40-50 bazen 250 kişinin katıldığı bir online etkinliğe eğitim diyemeyiz. Zoom Teams gibi sistemlerin yoğun kullanımı 3 yılı bulacak neredeyse. Gözlemim şu hala mikrofonu açıp kapatamayan insanlar var. İnternet hatları stabil ve sağlıklı değil. Kişiler online eğitim kurallarından bihaber. Zaman yönetimi yerlerde sürünüyor. Çoğu zaman üst seviyede iyi niyetle değerlendirdiğimiz kaliteli eğitim beklentisi bu gibi basit nedenlerle yerini verimsiz sonuçlara bırakıyor. Keşke katılımcılar da eğitim planlayan gelişim uzmanları ve eğitmenler kadar konuya ciddi yaklaşsalar ve öğrenme gelişme arzusunda olsalar. Sevgilerle