ENDİŞELENMEK SERBEST!

ENDİŞELENMEK SERBEST!

Endişelenmek konusunda yaratılan gereksiz derinliklerin hepsi dolduruluyor...da neden bu çukurdan bir türlü çıkamıyoruz?

Kaygının -veya sağlıksız stresin- doğurduğu psikosomatik göstergelerin, (başağrısı, mide bulantısı, nedenini kestiremediğiniz ağrılar, geçici çözümlerle geçiştirdiğimiz ama tedavi ettiğimizi zannettiğimiz rahatsızlıklar vb.) hastalıkların kökeninde yatan şeyin düşünce alışkanlıklarımız olduğunu bildiğimiz halde, neden kaygılanmaktan kendimizi alıkoyamıyor ve düşünce laışkanlıklarımız üzerinde olumlu bir hakimiyet kuramıyoruz?

Olumsuz duyguların hayat kalitemiz üzerindeki etkisini biliyor, yine de, nasıl bu duygulara kendimizi kaptırıyoruz?

Olumsuz duygular ile ilgili istediğiniz kaynağı inceleyin. Hepsinin aynı şeyi söylediğine şahit olacaksınız. Aynı dilde farklı kelimelerle veya farklı dillerde farklı kelimelerle ama aynı şeyler olduğunu tespit etmek, sizi önce şaşırtacak.

İkinci şaşıracağınız şey ise, ne kadar da ne kadar çok şey söylendiği olacak.

Burada bulabileceğiniz en özet ve en fazla altı çizilen beş+bir başlığı paylaşmak isterim.

1

Endişe, kaygı, korku ve türevi olumsuz duyguların kaynağını merak etmeye gerek yok. 24 saat kesintisiz çalışan bir düşünme makinesine sahipsiniz. Eğer onu amaç ve yön konusunda gerekli şekilde besleyemezseniz (yani hayatınızın amacını biliyor 'muş' gibi yapıp günlük telaşlar içinde kaybolmasına müsade ederseniz ve nereye gideceği konusunda alternatifsiz kalacak şekilde donanırsanız, herhangi bir eylem planınız yoksa -zihninizin anlayabileceği türde-) doğal olarak kendinizi olumsuz duyguların kucağında bulacaksınız. Bunda merak edilecek bir şey kalmadı. Hatta işin bu kısmı, Amerika kıtası bulunmadan önce keşfedildi bile.

'Hastalıkların kaynağı; yaşam amacınıza uygun olmayan davranış ve düşünceleri sürdürmekte ısrarcı olmaktır. HİPOKRAT'

2

Denge güzel ve etkileyici bir mit. Fakat zihnin bunu bulabilmesi için çok sıkı bir eğitimden geçmesi gerekiyor. Ve maalesef -eğitimsizlikten değil, tercihlerimzii öğrenme yönünde az, taklit etme yönünden çok fazla kullandığımız için- dengeden ziyade genelde kanatlardayız.

Ya iyidir ya kötü. Ya güzel, ya çirkin. Ya olsun artık, ya da böyle kalsın. Ya şimdi, ya hiç...

Hayat dediğimiz yaşantı bu dualitelerin arasında kalan keyifli kısımlardan oluşmakta. Ya öyle, ya böyle değil. Hem öyle, hem de böyle.

3

Algılama kapasitesi, algı, sezgi, dinginlik, iç ses, durağanlık, içinizdeki kaynak vb. fikirlerden, fikir sahibi uzmanları ve yazdıklarından haberiniz yoksa, -ki bu başlıkları daha da çoğaltabilirim- çözüm konusunda buralarda çok fazla trafik var. Kısa zamanda sizin de incelemenizde yarar var. Bu adreslerde kalıcı olmasa dahi çok ama çok fazla işe yarar çözüm yolundan bir tanesi muhakkak işinizi görecek.

4

Ne yapması gerektiğini bilmeyen bir zihnin endişelenmesinden daha doğal başka ne olabilir ki?

Soru: Kısa vadeli (3-6 Ay) arasındaki hedeflerinizi en son ne zaman kaleme aldınız. -)Bunları kendi içerisinde hiç önceliklendirdiniz mi? -)Önceliklere göre şu anda yapmanız gereken şey ne? Geri kaldıysanız sebebi neydi? Onu işin içine katıp yeni bir plan ve strateji üzerinde düşündünüz mü? Soru: Uzun vadeli hedeflerinizi en son ne zaman kaleme aldınız? (6Ay-5Yıl) -)Geçen yıldan kalan bir aktivite veya eylem planınız var mı? -)Tasarruf konusunda ne aşamadasınız? gibi gibi...

VE HEPSİ YAZILI OLACAK!

5

Ölüm hayattaki en entellektüel icattır. Steve Jobs

Ve şöyle devam eder. '-Onun olduğu bir hayatta daha ciddi başka ne olabilir ki?'

Ben henüz bu sözü doğru sindirebilmiş olduğumuzu düşünmüyorum. Bu sözün derinliği, içinden çıkmayacağımız çukuru işaret ettiğinden -mecazen de güzel oldu- kenarına dahi yaklaşmaya korkuyoruz. Bunu hazmetmeden yola devam ettiğimiz için, ufak tefek -göreceli değil- sorunlar hemencecik midemize oturmakta, benzimizi sarartmakta, ateşimizi arttırmakta, yüreğimizi yormakta...kısacası, yaşantımızın güzelliğini görmemize engel olabilecek tüm kaleleri feth etmekte.

'Hayattaki en güzel kelime 'seni seviyorum' değildir; 'tümörünüz iyi huylu çıktı'dır' Woody ALLEN

5+1

Duygularınız malum olmaz. Hepsi seçerek yaşanmaktadır. Olumsuz Duygular, seçildiği için bilinç seviyesine ulaşır. Bizlere bırakıldığında 'seçim' konusunda ne kadar başarılı olduğumuz ortada. (Bu sebepten dolayı yunuslar gibi istemli nefes almayız, istemeseniz de nefes alacaksınız, ana programı değiştirmeye gücünüz yetmez...inanmıyorsanız denemesi bedava) Kilit nokta şu ki;Daha iyi seçmek, şu anda kötü veya işimizi zorlaştıran seçimler yaptığımızın 'kabul'ü ile başlar. Bunu kabul ederseniz, zihniniz sizi daha kaliteli NASIL? sorularının olduğu ve öğrenmenin kaçınılmaz -aynı zamanda keyifle gerçekleşebileceği- yollara zorlayabilir.

ŞİMDİ ENDİŞELENMEK SERBEST...SEÇİM SİZİN. İSTERSENİZ ENDİŞELENEBİLECEĞİNİZ MİLYON MİLYON TANE ŞEY VAR

VE

AYNI HAKİKAT

TAM AKSİ İÇİN DE

GERÇEĞİ BARINDIRMAKTA!

yani ŞİMDİ ENDİŞELENMEK SERBEST...SEÇİM SİZİN. İSTERSENİZ

YAŞANTINIZI BİR BAŞYAPITA DÖNDÜREBİLECEĞİNİZ MİLYON MİLYON TANE ŞEY VAR...

Sevgiler,

Arda ÖS /Konuşmacı / Yazar

Yorumları görmek veya yorum eklemek için oturum açın

Diğer görüntülenenler