Fırtınaya Karşı

Fırtınaya Karşı

M.Goldsmith ve A.Weiss tarafından kaleme alınan "Fırtınaya Karşı" kitabından ilgimi çeken bazı anektodları paylaşmak istedim.

  • Kalıcı değişimle ilgili en büyük yanılgı, bu değişimi sadece bir kez gerçekleştirmenin yeterli olduğunu düşünmektir.
  • Hayat boyu sürecek bir gelişim yolculuğunda "işte orası" diyebileceğimiz bir varış noktası yoktur. Bu nokta sürekli olarak yer değiştirir.
  • Siz değişirken sürekli hareket eden bir hedef değilsinizdir, fakat sürekli değişen bir hedefi izlersiniz.
  • Hiç kimse kendi karakterinin gölgesinin dışına çıkamaz. Ama gölgenin yönü gelişimimiz ve ışığın açısıyla değişir.
  • Başkalarının kriterleri ile tanımlanmış zaferler kazanmaya değil, kendi karakterinizdeki gelişime odaklanın.

Kontrol Kimde? Gelişim serüvenini ne ölçüde iç faktörler, ne ölçüde dış faktörler kontrol ediyor? Yazarlar bunu alttaki diyagrama göre açıklamaya çalışıyor. Sol alt köşe sarhoş bir kişi, sağ altta kalvinci kader algısına sahip kişi, sol üst kısım ise narsist kişilikle özdeşleştiriliyor. Hayat yolunda başarılı oldukça sağ üstteki alan genişler. Hem iç hem dış kontrolün yüksek olduğu karşılıklı yaratım durumunda gelişim ölçütleri için çıtayı yükseğe taşımaya çalışırız.

Bu resim için metin sağlanmadı

Su Geçirmez Kapılar: Bu metafor, kariyer basamaklarında yükseldikçe bu konumla tutarlı davranış göstergelerinin olmasını ifade etmek için kullanılmaktadır. Gelişim yolculuğunda soldan sağa doğru ilerledikçe geçmiş aşamalarda kalan davranış kalıplarını geride bırakmak için kapıları mühürleyerek kapatmamız gerekir. Bunun için bizi açık zihne doğru getiren değişiklikleri hayatımıza katmalıyız.

Bu resim için metin sağlanmadı
  • Daha yükseklere erişmek ve su geçirmez kapıları hızla çarpıp kapatmak için, önünüzdekine uzanırken tutunduğunuz dalı bırakabilme cesaretini göstermelisiniz.
  • İsteklerden doğan ideallere sahip olmamız yeterli değildir. Sürekli değişen hedefimize giden yolda yeterli desteği bulabilmek için odaklanmamız ve hedefe yönelik davranmamız gerekir.
  • Olumsuz bir davranışı tek başına değiştirmek epeyce zordur. Bunun yerine daha olumlu bir davranış koymak çok daha etkilidir.
  • Biz bir fotoğrafın içinde değiliz, bir filmin parçasıyız. Arzu ettiğimiz yeni davranışlarımızı desteklemek için düşünce sistemimizi uygun şekilde ayarlamamız gerekir.
  • İyi iş kendini gösterir diye düşünmek her zaman doğru sonuç vermez. Mütevazi olmak her koşulda değerli bir erdem değildir. Bu kendini övme veya bencillik değil, başardığınız şeyin değerini gösterme meselesidir.
  • Nasıl hissettiğimiz ve ne yaşadığımız gördüklerimizi etkiler. Ne gördüğümüz de nasıl hissettiğimizi. Bu durum varsayımlarla dolu bir dinamiktir. Önemli olan hayatta başımıza ne geldiği değil, böyle bir durumda ne yapmaya karar verdiğimizdir.
  • Başkalarının kullandığı yol bizim yolumuz olmayabilir. Asıl mesele bir yolun daha fazla ya da daha az gidilmesi değil, gidilecek yol olmadığında kendi yolumuzu inşa edebilmemizdir.
  • Her zaman kendinizin en kaliteli versiyonu olun. Asla bir başkasının düşük modeli olmayın.
  • Eğer mutlu olmak için varılması gereken bir nokta olduğuna inanıyorsanız, mutlu olamazsınız. Zenon'un ünlü paradoksu bize şöyle der: "Eğer her gün hedefinize giden yolun yarısını alırsanız hiç bir zaman hedefinize ulaşamazsınız"

Yorumları görmek veya yorum eklemek için oturum açın

Nurettin Öztürk, PhD adlı yazarın diğer makaleleri

  • 19 Nüans

    19 Nüans

    İnan Acılıoğlu, bu değerli eserinde on dokuz konu başlığında iş hayatında fark oluşturacak başarı ipuçlarını vermekte…

    1 Yorum
  • Kendine iyi davran güzel insan..

    Kendine iyi davran güzel insan..

    @Beyhan Budak'ın her videosunun sonunda söylediği bu söz ile aynı ismi taşıyan harika kitabından benim aklımda…

Diğer görüntülenenler