Hayaller ve Hayatlar

Hayaller ve Hayatlar

Digital dönüşüm süreçlerinde her markanın kendi doğruları, kendi bildikleri, kendi deneyimleri ve bunlarla doğrudan orantılı olan kararları mevcut. Digital ajans ekiplerinde bizler bu doğruların ne kadar doğru, bildiklerinin ne kadar faydalı, deneyimlerinin digital dünya ile ne kadar bağlantısı olduğunu ve son raddede verilen kararların markaya ne kadar geri dönüş sağladığına dair elimizdeki verilerle bilgi vermekle yükümlüyüz.

Her markanın bir rakibi, her rakibin izlediği bir yol, her yolun bir çok stratejik açıklaması bulunuyor. Fakat siz markanızı en üst seviyede görmek isterken rakibin izlediği, takip ettiği süreçte başından geçmiş deneyimleri atlayabilirsiniz. Çünkü bulunduğu seviyede gerçekleştirdikleri faaliyetler sizin de bu kurguya erişmenin kolay olduğunu düşündürüyor. Fakat şu an bulunduğu yere 3 günde ya da 3 haftada gelmedi. Belki yıllarca ilmek ilmek dokuduğu, belki de sabahladıkları aylar oldu. Belki bir bütün olarak ele alıp online/offline dengesini kurdu, belki de sadece digital dünyanın nimetlerine sonuna kadar kullandı. Tüm bu süreçte yaptığımız işin niteliği ve niceliği ortaya çıkıyor. Sizin için bu yolun dikenlerle mi, gül bahçeleriyle mi dolu olduğunu analiz etmek, doğruların neye göre doğru olduğunu aktarmak, faydanın nasıl sağlanacağına karar verme tarafında ajansın deneyimleri devreye giriyor.

Bu resim için metin sağlanmadı

Hepimiz çalıştığımız markaların en yüksek performansı elde etmesini, en iyi satışı yapmasını, en iyi müşteriye sahip olmasını istiyoruz. Fakat kampanyanın bizim yerimize seçtiği doğruları veri olarak kabul etmemiz gerektiği zamanlar da oluyor. İstediğiniz hedef kitle size kampanya sürecinde geri dönüş vermeyebiliyor. Ya da o hedef kitleyi yanlış alanlarda bulmaya çalışarak siz bu kurguyu farklı bir noktaya taşıyorsunuz. Her kampanyanın sonuca ulaşmak için 1001 yolu var. Bir yol başarıya ulaştırmamış olabilir fakat kısa sürede ürettiğiniz B/C/D planları devreye alınacak şekilde düzenlemeler yapılmadı. Nasıl ki “Ben markamı burada görmek istiyorum.” derken hedefi gösteriyorsanız, sistemin de kendi içindeki “burayı” bulabilmesi için her adımı yavaş ve sağlam atmanız gerekli. Temelde amacımız doğru kişiye, doğru reklam modeli ve doğru zamanda ulaşmak. Bunu yaparken de hem markayı, hem müşterisini iyi analiz etmek.

Markanın stratejisini hayali bir hedefe yönlendirmek mi istediğinize, doğru adımlarla sağlam bir zeminde bulunan gökdelene mi yerleştirmek istediğinize karar vermelisiniz. Hayallerinizin olması çok güzel fakat bu işi yaparken gerçekçi olmak zorundasınız. Harcadığınız her kuruşun karşılığında belirli parametreler ve sistemsel metrikleri gözlemlemelisiniz. 

Bu resim için metin sağlanmadı

Maalesef Suits’te Harvey Specter’ın belirttiği parametreler digital reklam dünyası için henüz geçerli değil. :)


Yorumları görmek veya yorum eklemek için oturum açın

Ertuğ E. adlı yazarın diğer makaleleri

Diğer görüntülenenler