İşletmelerin 21. Yüzyıldaki En Önemli Yetkinliği “Çevik ve Esnek” Olmak!
Bu yazıda bir kaç makaleden derlediğim bilgiler ile birlikte kendi görüşlerime yer vererek oldukça önemli bir işletme olgusundan bahsetmek istedim: Çeviklik ve Esneklik!
Bugün farklı sektörlere ve iş kollarına bakıldığında başarılı, karlı ve geleceğe doğru ilerleyen şirketlerin en önemli ortak özelliklerinin sürekli değişen dünya koşullarına hızlı adapte olabilen, her an beklenmedik olaylarla farklılaşan dinamikler karşısında doğru ve etkili kararlar alabilen şirketler olduğunu görebiliyoruz. Bu ortak özellikler artık şirketleri tanımlamada da kullanılabilen özel yetkinlikler olduğunu söyleyebiliriz. Hiç şüphesiz bu yetkinlikleri 2 kelime ile tarif edecek olsaydık bu kelimeler “Çevik” ve “Esnek” olurdu. Literatüre bakıldığında esneklik kavramı çevik olma kavramının temel özelliklerinden birisi olarak konumlandırılsa da (Çeviklik aynı anda hem hızlı hem de esnek olabilmek anlamına gelmektedir (Sekman M, Utku A., 2009:3 ) yakın gelecekte pandemi ve sonrası koşulları ile birlikte “Esneklik” kavramı da tek başına önemli bir olgu haline gelmiştir.
İşbirliği, kaynak kullanımı tarzları, kurumsal ilişkileri, organizasyonel yapıları, arge, üretim, pazarlama ve satış stratejileri ile pandemi ve sonrası ile iş hayatımızda kabul gören hibrit ve uzaktan çalışma sistemleri gibi neredeyse her organ, sistem ve iş kolunda bu çevikliği ve esnekliği gösterebilmek işletmelerin varlığının devamlılığını sağlamaları için elzem bir davranış modeli haline gelmiştir.
Çeviklik nedir?
Çeviklik, hız, esneklik, yeniliklere cevap verebilme ve yüksek kalite, kişiselleştirilmiş ürünler, kültürdeki değişime ayak uydurabilme, temel işlevleri mobil hale getirebilme gibi rekabet koşullarının kaynakların en iyi kullanımı ve müşteriye esnek ürün ve hizmet vermek amacıyla en iyi şekilde uygulanmasıdır (Sherehiy B, Karwowski W ve Layer JK.,2007:1-2).
Çeviklik, şirketin stratejiler, organizasyon, teknoloji, çalışanlar, ortaklar, tedarikçiler, dağıtımcılar ve hatta müşteriler gibi iç ve dış parçalarını iş ortamındaki öngörülemeyen olaylara, belirsizliğe ve değişime karşı yeniden yapılandırma ve değiştirme yeteneğidir (Henbury C., Kidd P., www.cheshirehenbury.com/agility).
Bugünün dünya düzeninde uzun vadeli planlar yapmak neredeyse imkansız hale gelmiştir. Bu nedenle bir çok işletme faaliyet planını yıllık dahi değil, çeyrek ya da aylık olarak hazırlama davranışını sergiliyor. Uzun vadede hedefledikleri amaçlara ulaşmak için kısa adımlar atmak ve kısa kazançlar (Short Wins) elde etmeyi amaçlamak hem şirketin daha esnek davranmasını sağlarken hem de güven alanında kalmalarını sağlamaktadır. Şirketlerin çevik ve esnek olma özelliklerini sağlayabilmeleri noktasında en büyük sorumluluk üst düzey yönetime düşmektedir. Anlaşılabileceği üzere bir şirkette kurumsal çeviklik de kurumsal atalet de tepede oluşarak organizasyonda aşağıya doğru yayılır. Dolayısıyla işletmelerde başarıyı isteyen üst düzey yönetim mevcut ataletlerini yenerek işletmelerini rekabette üstünlük sağlayacak olan çevikliğe ulaştırabilmelidirler.
Sabancı Holding eski CEO’su Metin Celal: “Her şey değişiyor ve başarı değişikliklere reaksiyon göstermedeki hızınıza bağlı. Eğer yavaş kalmışsanız, zaten o pazarlar başkasının oluyor. Bu konudaki kaçınılmaz yapım, çok hızlı olmaktır. Artık sadece işleri doğru yapmak başarı getirmiyor. Doğru işleri hızlı yapmak, hızlı şirket olmak, hiyerarşiden ve bürokrasiden arındırılmış, çabuk karar alabilen, yatay, akışkan ve müşteri odaklı organizasyonlar kurmak gerekiyor” (Celal M., 2003: 2).
Doğru dağıtılmış bilgi, veriye dayalı stratejiler oluşturmak, daha az otorite, otoriteden çok proje gruplarına bağlılık, yetkilendirme ve yetki değişimleri, daha az kural ve prosedür, akışkan rol tanımları, orta resmi bir organizasyonel yapı, kurum içi güçlü iletişim, hedefe yönelik bir çalışma etiği, dijitalleşen kurum kültürü, takım çalışması ve bütün bunların yanından en önemli özellik olan personel katılımı, gücü, özerkliği ve yüksek motivasyonu çevik bir örgütün organizasyonel özelliklerinin başında gelmektedir.
Çeviklik nasıl gözlemlenebilir?
Dış dünyadaki değişimleri erkenden algılamak, elde edilen verilerin doğru ve hızlı yorumlamak, kurum bünyesinde yapılacak değişiklerde şeffaf ve hızlı olmak, bu değişikliklerin uygulayabilmek, sonuçlarını ölçmek ve kıyaslayabilmek gibi boyutlar ile bir işletmenin çeviklik performansı ortaya konabilmektedir.
LinkedIn tarafından öneriliyor
Atalet nasıl gözlemlenebilir?
Değerli ve nitelikli personellerin ayrılmalarındaki sıklık, değişime duyarsızlık ya da sektöre göre daha az oranda değişim, mutsuz ve duyarsız çalışan kitlesi, toplantılardaki verimsizlikler-iş verimsizliği, görev ve sorumluluk karmaşası, sürekli gelen şikayetler gibi özelliklerin ortaya çıkmaya başlaması işletmede kurumsal bir ataletin var olduğunu göstermektedir.
Bu iki zıt özelliği (Atalet-Çeviklik) basitçe karşılaştırmak gerekirse;
Çeviklik İle Rekabet
Çevik bir kuruluş kendisine rekabet avantajı sağlayacak her fırsatı değerlendirebilecek esnekliğe sahip olmalı ve bu avantajları kazanmak için her türlü yeniliğe, işbirliğine açık olmalıdır. Bu avantajı sağlayabilmek için kuruluşun takım çalışması, işbirliksel yönetim, müşteri ilişkileri yönetimi, proje yönetimi, sanal teknolojiler, yeni ürün geliştirme, ürün çeşitlendirme vb. unsurlara önem vermesi gerekmektedir (Dereli, 2002: 23).
Sonuç
İşletmeler günümüzün dünya düzeninde tüm süreçlerden, değişimlerden, müşterilerinin yorumlarından, sosyal dönüşümlerden, teknolojiden vb. birçok etkinin baş rol oynadığı bir rekabet ortamında yaşamaya çalışmaktadırlar. Sürekli değişim gösteren tüm bu etkenler karşısında şirketlerin kendi içlerindeki prosedürlerinden, yavaş aldıkları kararlardan, lokal düşünce ve stratejilerinden hızlıca vazgeçerek dünyaya daha geniş bir penceren bakmaya başlamaları, gerçekleşen her değişim ve dönüşüme hızlı tepkiler vererek duyarlı olmalaları gelecekleri için oldukça önem arz etmektedir. Çevik yönetim sistemini uygulayıp başarılı olabilmek için ise firmaların iyi eğitilmiş işgücüne sahip olmaları ve teknolojik 27 gelişmeleri takip edip bünyelerine çok çabuk adapte etmeleri gerekmektedir. Ayrıca, yetenekli yönetici ve takım çalışmasına yatkın çalışanlar da bu süreçte oldukça büyük öneme sahiptir (İleri, Soylu, 2011: 27). Çevik ve esnek bir işletme olabilmenin en temel gerekliliği çevik bir personel kitlesine sahip olabilmektir.
Süreçlerdeki engel ve tıkanıklıkları ortadan kaldırmak, işletmelerdeki ve insanlardaki ataleti ortadan kaldırmanın önemli bir yoludur. Süreçleri çevikleştirmek; akıcı, yalın ve insan doğasına uygun süreçler haline getirmektir. Bunun için kullanılması gereken kriterler; tanımlanabilirlik, akıcılık, ölçülebilirlik, yalınlık, insan doğasına uygunluk, esneklik, hızlılık ve tekrarlanabilirlik olmalıdır. Çevik şirket olmak ve her aşamada ona göre hareket etmek günümüz rekabet koşullarının gereği haline gelmiştir. Her gün ortaya çıkan doğuştan çevik süreçler firmaları ataletten kurtulmaya, en son teknolojik gelişmeleri daha da yakından takip etmeye gittikçe daha fazla zorlayacaktır (İleri, Soylu, 2011: 27).