İletişim
Herkese merhaba. Kurumsal yaşam, gündelik hayatımızla iç içe geçmiş ayrı bir dünya gibi. Bu yaşamın kendine özgü bir ritmi ve temposu var. Birçok etmen, bu farklı ve yoğun çalışma ortamında sizi öne çıkarabilir, farkındalık yaratabilir. Ancak, etkili iletişimi sağlayacak bir unsur var ki, onu kullanmak çoğu kapının açılmasını sağlayacaktır. Bu unsur, işin sihir hali gibi, diksiyon ve etkili iletişimdir.
Ben kurumsal iletişim dilini iki başlık altında ele alıyorum: "Miş" gibi olanlar ve etkili iletişim kuranlar. "Miş gibi" diyerek kasıtım, Türkçe'nin çok çeşitli kültürlerden ve dillerden etkilenen bir dil olması. Bu dilin içine ne kadar farklı kültürden kelimeler katsak da, dilin yapısını ve algoritmasını bozmamamız gerekir. Kurumsal dünyada kullanılan birçok iletişim biçimi, yapay bir etkili iletişim girişimidir. Buna örnek olarak, firmaların müşteri hizmetleri bölümündeki konuşmaları verebilirim. Evet, düzgün ve anlaşılır bir Türkçe kullanılıyor ancak kelime dağarcığı oldukça sınırlı ve kesintili bir dil kullanımı var. Dilin etkili kullanımında en önemli noktalardan biri, o dile hakim olmaktır. Türkçe'nin inceliklerini anlamak için farklı tabirlerin kullanılması ve bu tabirlerin dikkate alınması, farklı gibi görünen kelimelerin uyum içinde kullanılmasını sağlayabilir. Bu yapay dil kullanımı, aslında diksiyonu ve dili etkili kullanan birini taklit etmek gibidir. Ancak, bu taklidin nasıl olduğunu anlamak oldukça basittir. Yapay diksiyon konuşmalarında, cümleler ve kelimeler genellikle değişmez. Yani, günlük hayatta sıkça hatalı telaffuz edilen kelimeler, bu yapay kullanımda da hatalı olarak kalır. Benzer şekilde, dar bir kelime dağarcığı ile oluşturulan ve kaliteli diksiyon hissi veren ancak bir süre sonra fark edilen cümleler de vardır. Cümleleri oluştururken dikkat etmemiz gereken en önemli nokta, cümlenin belirli bir giriş, gelişme ve sonuç anlamını içermesi ve bir önceki cümleye paralel bir çizgide ilerlemesidir.
Günümüz iş hayatı oldukça rekabetçi. Firmalar arasındaki rekabet bir alt basamakta adeta bir piramit gibi sıralanırken, bir noktada rekabet ortamı oluşur. Şirketler arası bu rekabet ortamında, hedefler ve beklentiler çalışanların karşısında sert bir şekilde durur. Günümüzde, bu durumu fark eden yöneticiler de var ve onlar, fark yaratacak işlere yöneliyorlar. Bunlardan biri de diksiyon. Seslerin, sözcüklerin, vurguların, anlam ve coşku duraklarının doğru bir şekilde ifade edilmesi anlamına gelen diksiyon, artık hayatın sadece belirli bölümlerinde değil, tüm paydaşlarında önem kazanıyor. Ancak, tüm bunlar, resmin bir parçası. Tüm paydaşlarıyla başarılı olabilmek için birden fazla noktaya dikkat etmek gerekiyor. Hepsini olumlu yaptığınızda, işler istediğiniz şekilde ilerler. Her bir paydaşı olumlu yaptım. Türkçeyi doğru kullanmaya özen göstererek diksiyonuma dikkat ettim ve bunun bana ne fayda sağlayacağını merak ediyorsanız, açıklayayım. Mississippi'de yapılan bir araştırma, işe alımlarda öne çıkan noktaları inceledi. İşverenlerin ve iş arayanların dikkat çektiği bir nokta, iletişim ve kendini ifade etme yeteneği güçlü olanların daha fazla tercih edilmesiydi. İletişim yetenekleri zayıf olan kişilerse potansiyel işler için başvurduklarında, yöneticilerin üslubuna bakarak işe alınmayacaklarını düşünüyorlardı. Sonuç olarak, kaliteli ve iyi bir diksiyon ve artikülasyon, iş hayatında başarının anahtarlarından biridir. Bir yemeği ne kadar güzel yaptığınızı anlatamazsanız, kimse yemeğinizin ne kadar başarılı tam olarak anlayamaz. Bu nedenle, başarılı olmanın önemli bir parçası, güçlü iletişim becerilerine sahip olmaktır.