İnsan Nasıl Mutlu Olur?
Mutluluk sizce nedir?
Mutluluğun peşinden koşup yakalanacak değil de farkına varılabilecek bir şey olduğunu her fırsatta hatırlatmaya çalışıyorum. Varlığını fark edebilmek içinse önce tanımlamak gerekir. Ve “Mutluluk Faktörü”nü okuyanlar bilecektir, “Mutluluk bence…” cümlesindeki boşluğu kendi kelimelerinizle tamamlamanız, mutluluk için ilk adımdır.
Kendi tanımınızı yapmanız neden mi önemli? Çünkü başkasının kendi bedenine ve zevkine göre aldığı kıyafeti size uygun olmaz. Mesela Türk Dil Kurumu sözlüğünün yaptığı tanım, çok büyük bir topluluk için anlamsız kalıyor. TDK’ya bakacak olursak asla mutlu olamayabiliriz çünkü sözcük tanımını “Bütün özlemlere eksiksiz ve sürekli olarak ulaşılmaktan duyulan kıvanç durumu” olarak yapmışlar.
Bütün özlemlere !
Eksiksiz ve sürekli olarak !
Böyle bir yaşam olabilir mi? Bütün özlemlere eksiksiz ve sürekli olarak ulaşmak, hiçbir sevdiğini kaybetmemiş olmak mesela, yanında olmasını istediği herkesi yanı başında bulabilmek, hayatta elde etmek istediği her şeyi elde etmiş ve hiç kaybetmeyecek olmak, kendisiyle ilgili geliştirmeyi hayal ettiği hiçbir konu olmaması… Çok büyük bir ütopyanın içinde yaşayan hayali kahramanlarsak TDK’nın tanımına katılabilirim. Ben daha gerçekçi taraftayım. Özlediklerim var, olacaklar. Şu anda her şeye eksiksiz ulaşabilsem bile belki yarın belki yarından da yakın elimden kayıp giden bir şeyler olabilir… Hayat böyle bir şey; bir taraftan verirken bir taraftan aldığı zamanlar olur.
Benim mutluluk tanımım daha basit o yüzden. “Mutluluk, şu anımızdır.” Aldığımız bu nefes ve tam şu anda sahip olduklarımızdır. Mutluluğa varan bir yol yok, çünkü yol mutluluğun kendisi. Çakıl taşlarıyla, arada bir ayağımıza batan dikenlerle, zaman zaman yokuşlarla olduğu kadar güzel kokulu çiçek bahçelerinin arasından da geçtiğimiz bu hayat yolunun her anı mutluluktur.
Mutluluk popüler bir konu gibi geliyor bazen. Son yıllarda reklamlarda TV’lerde billboardlarda ve dillere pelesenk bir sözcük olduğundan belki de. Fakat mutluluğun ne olduğu ve ona nasıl ulaşılacağı binlerce yıldır konuşuluyor. Bu konuşulanlar arasından benim kendime en yakın bulduğum birkaç tanesini sizlerle de paylaşmak istiyorum.
Aristoteles, Mutluluğun hissedilebilir bir durumdan ziyade bir hayat tarzı olduğuna inanıyordu.
Epikür, sosyal ilişkileri ilk sıraya koyuyordu: “Akşam yemeğinde ne yediğiniz sizi mutlu etmeyebilir ama kiminle yediğiniz sizi mutlu eder.” diyordu.
Thoreau’ya göre “Mutluluk kelebek gibidir. Siz yakalamaya çalıştıkça o kaçar. Ne zaman ki dikkatinizi başka şeylere verirseniz, ancak o zaman gelip omzunuza konar.”
Kierkegaard “Yaşam çözülecek bir problem değil tecrübe edilecek bir gerçekliktir.” diyerek dikkatimizi ana taşımamızı söylüyordu.
Şimdi tüm bunların üzerine siz kendi tanımınızı yapın.
“Bence mutluluk…”
Site Manager
3ySevdiklerim mutlularsa bende mutlu oluyorum. Mutluluk bulaşıcıdır
İçerik Pazarlama ve Hikayeleştirme Uzmanı- Marketing MSc - Founder
4yBence mutluluk; hissedebildiğin her andır! Bazen heyecan, bazen sevgi, bazen hüzün... insan olduğumuzu, yaşadığımızı anımsatan her duyguyu sonuna kadar hissedebildiğimizde mutluyuzdur. Belki o an farkında olmayız ama geriye dönüp baktığımızda mutlu bir hayat sürdüğümüzü keşfedebiliriz.
| Planning & Performance Manager, Ground Operations | Engineer | MBA | Aviation Expert |
4yMutluluk;ruh,beyin ve bedenin ahengidir..
Human Resources Specialist
4yBence mutluluk ailemle geçirebileceğim bir bayramın varlığına şükredebilmek. Kimbilir sevdiklerimizle geçirebileceğimiz kaç bayramımız daha olacak. Geçen bayramda pandemiden dolayı yanyana bile gelemedik. İnsan bazı şeylerin değerini kaybedince anlıyor. O yüzden mutluluk, sizin Mutluluk Faktörü kitabınızda da yazdığınız gibi şimdi elimizde olanların farkına varmaktır.