İnsan Odaklı Organizasyonlar
İnsan odaklı kurumlar, insan odaklı yönetimler, insan odaklı iş modelleri, organizasyonel gelişim yöneticilerinin en çok konuştuğu, tartıştığı ve kurumlarının ihtiyaçlarını bu doğrultuda değerlendirdikleri yeni yaklaşımlar. Son 20 yılda iş dünyası ne yöne doğru değişti diye baktığımızda okun ucu hep aynı yönü gösteriyor: İnsan.
İnsan odaklı kurumlar denildiğinde, Frederic Laloux’un 2014 yılında kaleme aldığı “Reinventing Organizations” kitabında bahsetmiş olduğu geleceğin organizasyonlarının özelliklerine değinmeden olmaz. Laloux kitabında, ticari veya ticari olmayan birçok firmada bu yeni yaklaşımı denediklerini anlatıyor ve kendi deneyimlerinden bahsediyor. Bu organizasyonların en temel özelliğinin kuralları, statüyü, görev tanımlarını odağından çıkararak amacı odağına alan organizasyonlar olduğunu belirtiyor.
Bu organizasyonların yönetim tarzında, tahmin ederek kontrol etmek yerine çalışanlarının yetkinliklerine saygı duydukları, sağduyu ile yönetim var. Günümüzün VUCA dünyasında önceden plan yaparak süreçleri yönetmek, kararlar almak neredeyse imkânsız ve boşu boşuna zaman kaybı. Bunun yerine çalışanlarınızın aklına ve alacağı kararlara güveneceğiniz bir yönetim modeline geçmek ve hareket alanını genişletmek önemli.
Çalışanların değerleri, amacı ve hedefleri ile kurumun yaşam amacı, değerleri ve hedefleri uyuşursa onların sağduyusuna liderler olarak güvenebilirsiniz. Daha da önemlisi, insanlar duygusal zekâlarını günlük iş hayatında kullanabilir hale getirdiklerinde sadece rasyonel olan “frontal kortex”i kullanmayı bırakıp içlerindeki yaratıcılık ile bambaşka alternatifler ve daha verimli çözümler ortaya koyabileceklerdir. Hatta araştırmalar, bu organizasyonlardaki ekiplerin duygusal zekâlarının da yükseldiğini ve performanslarının arttığını söylüyor. Çalışanlar değerlere ve kültürel özelliklere odaklanmalı Organizasyonunuzu bu yönde geliştirmek istiyorsanız, tüm çalışanlarınıza güven tabanlı bir iletişim ortamı sağlamalısınız. Özellikle liderlerinizi, çalışanlarını daha derin, anlayarak ve hassasiyetle dinlemeye davet etmeli ve onların bu yönlerini geliştirmelisiniz.
Tüm liderlerinizi hizmet eden lider yaklaşımı ile eğitmeli ve iletişim becerilerini bu yönde geliştirmelisiniz. Liderler ekipleri ile bireysel iletişim halinde oldukları gibi, ekiplerinin de kendi aralarında aynı şekilde açık ve güvenli iletişim kurmasını sağlamalıdır. Ekip iletişiminde, sağlıklı çatışmaların olduğu, geri bildirim kültürünün yoğunlaştığı ve deneyim paylaşımlarının arttığı ortamlar yaratılmalıdır. Bunun için ekip içinde eş düzey koçlukların yaratılması bireysel gelişimde ve ekip gelişiminde son derece büyük önem taşımaktadır.
İletişim dilinde yer alan semboller, statüler ve genellemeler en aza indirilmeli, hatta hepten ortadan kaldırılmalı ve çalışanların insan kaynağının gelişimi ile ilgili tüm süreçlerde değerlere ve kültürel özelliklere odaklanmaları desteklenmelidir. Liderlik Gelişim Yaklaşımı İnsanı odağına alan organizasyonları diğer organizasyonlardan ayıran en temel özellik liderlik tarzı ve yaklaşımı. Liderler farklı rollerde çalışanlarına yaklaşıyorlar.
Planlama organizasyon ve koordinasyon becerilerine ihtiyaç duyulduğunda, yani bir işin hızlı bir şekilde tamamlanması beklendiğinde, liderler “Yönetici” şapkasını takıyor.
Ekiplerine ilham vermek, gelişimlerine destek olmak, yönderlik yapmak istendiğinde, liderlerin öncelikle çalışanların değerlerini, ihtiyaçlarını ve amaçlarını anlaması gerekiyor. Liderler, ekiplerinin ihtiyaçlarını anlamaya çalıştıkları bu süreçte koçluk becerilerini sergilerken onları ortak bir amaç doğrultusunda yönlendirmek için liderlik şapkasını takarak ilham vermeye devam ediyor. Bu modelde göstermediğimiz, ancak bizim inandığımız bir rol daha var, o da mentorluk. Her bir liderin, kurumun değişiminde ve gelişiminde aktif rol oynaması için mutlaka mentor şapkasını da kendi ekibinin dışındaki çalışanlar için takması gerektiğine inanıyoruz.
Çalışanlarının ihtiyaçlarını önemseyen, güven ilişkisini her şeyin önünde tutan, çalışanların gelişimi için yatırım yapan firmalarda liderlerin gelişim programları da son derece önemli hale geliyor. HILL International olarak farklı sektörlerde, farklı seviyede liderler ile son yıllarda yürüttüğümüz “Management 2 Leadership” programının, çalıştığımız kurumların gelişimine olumlu yönde katkı sağladığını kendilerinden duyuyoruz. Her bir programa başlarken firmanın ihtiyaçları, kültürü ve davranış modelleri doğrultusunda mimariyi ve içeriği tekrar tasarlıyoruz. Önemli olan organizasyonun ve bireylerin gelişimine hizmet edecek programları hayata geçirebilmek.
Misyonumuz “People At Right Place” her projemizde yaşattığımız, her gün birebir yaşadığımız yaşam felsefemiz oldu. İnsanların değerlerine ve amaçlarına uygun yerlerde çalışmasını sağlamak, bunun için doğru analizler yapmak, doğru araçları ve programları kullanmak, çalıştığımız kurumlara objektif raporlama yapmak ve geri bildirim vermek vazgeçilmez prensiplerimiz.
Her bir kişinin başarılı olabileceği, kendine uygun bir yer olduğuna ve kişilerin organizasyon içinde etkili ve verimli olmasını istiyorsak da saygı duyarak onları desteklemek gerektiğine yürekten inanıyoruz. Önemli olan bu doğru yeri bulmaları, korumaları ve geliştirmeleri yönünde organizasyonel gelişim uzmanları olarak bizler, liderlere ne kadar destek oluyoruz.
Liderlerin bireysel gelişimlerine sağladığımız katkının ve bu değişimin organizasyonları, organizasyonların da toplumları olumlu yönde değiştireceğine inancımız ile programlarımızı “People At Right Place” anlayışı ve tutkusu ile yürütüyoruz.