Merkez Bankası’nın faiz indirimi konut kredilerine yansır mı?
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, geçtiğimiz günlerde politika faizini 100 baz puan indirerek yüzde 14’ten yüzde 13’e çekti.
Bu kararla birlikte özellikle konut kredisi faizlerinin düşmesi beklendi fakat faiz indirimi kararı ve ardından gelen açıklamalardan politika faizindeki indirimin piyasaya yansımadığı bu nedenle ticari krediler için ek önlemler alındığı görüldü.
Böylelikle bir süredir piyasadaki faizlerin yüksek seviyesinden şikayetçi olan iş dünyasının serzenişleri duyulmuş oldu.
Gelir seviyesinin gün be gün düştüğü, konut fiyatlarının ise her geçen gün arttığı günlerde konut kredi faizleri ile ilgili bir adım atılıp atılmayacağı merak konusu.
“Son dönemde sosyal konut projeleri ile ilgili açıklamalar yapıldı ama bu projeleri destekleyecek bir kredi kullanımı henüz yok. Merkez Bankası’nın faiz indiriminin sosyal konut projelerine de yansıması gerekir’’
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz’a göre Merkez Bankası’nın faiz indiriminin sadece ticari kredilerine değil en azından sosyal konut projelerine de yansıması gerekir.
Fakat son dönemde sosyal konut projeleri ile ilgili yapılan açıklamalarda projeleri destekleyecek bir kredi kullanımının henüz olmadığını söylüyor.
“Daha uygun kredi koşullarına sahip ticari kredilerin yatırımları finanse ederek büyümeyi destekleyecek alanlara gitmesi beklenir oysaki son dönem krediler yatırım amaçlı değil genelde işletme sermayesine dönük. Son dönemde sosyal konut projeleri ile ilgili açıklamalar yapıldı ama bu projeleri destekleyecek bir kredi kullanımı henüz yok. Merkez Bankası’nın faiz indiriminin sosyal konut projelerine de yansıması gerekir’’
Önümüzdeki zamanlarda konut kredilerinde düşük faiz kredisi duyurularında ise temkinli olmak gerektiğini düşünüyor Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz. Zira Yılmaz’a göre bu duyurular bir anda konut piyasasında artışa neden oluyor.
“Devlet bankaları halihazırda konut kredisi faizini yüzde 2’nin altında veriyor. Yüzde 2’nin altında konut kredisi veren özel banka yok. Kamu ve özel banka ayrımı burada çok keskin. Piyasa faiz oranlarının gideceği yere ve bankaların sermayesine bağlı olarak konut kredisi olanakları değişkenlik gösterir. Düşük faiz oranı ile kullandırılacak konut kredisi duyurularında ise çok farklı durumlar ortaya çıkıyor, açıklamanın hemen ardından konut fiyatlarında bir yükselişe geçtiğimiz aylarda şahit olduk. O nedenle de bu konuda temkinli olunması gerekiyor. Ayrıca konut kredilerinin faiz oranında da psikolojik sınır daha önce denendi.’’
LinkedIn tarafından öneriliyor
“Seçime doğru devlet kredilerde tamamen bir genişleme yapacak’’
Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sabri Burak Arzova ise belirli bir gelire sahip olanların kendilerini enflasyona karşı korumak için konut ya da araba almaya yöneldiğine vurgu yapıyor.
Şimdilerde olmasa bile seçime çok az bir zaman kala devletin kredilerde tamamen bir genişleme yapacağını düşünen Prof. Dr. Sabri Burak Arzova, ” Hem şirketlere verdikleri kredilerde daha genişleyici olacaklar, kurallar esneyecek. Hem de diğer taraftan yapay yolla konut faizlerini indirecek bir sisteme yani en azından kamu bankaları üzerinden bir sisteme gidileceğini düşünüyorum’’ diyor.
“İnsanların daha çok krediye teşvik edildiği, kredinin ulaşımının kolaylaştırıldığı bir dönem yakın’’
Prof. Dr. Sabri Burak Arzova daha genişleyici bir politika ile insanların daha çok krediye teşvik edildiği ve de bütün bu alım satımın kredi üzerinden dönmesi açısından kredinin ulaşımının kolaylaştırıldığı bir dönemin yakın olduğu görüşünde.
“Getirilen uygulama ticarilere yansıyacak ve bu faiz indirimi konut kredilerine yansıyacak gibi de durmuyor. Belirli bir kısıtlama ile sadece ticari olanların bu kredileri kullanmasını istediler. Burada bu kredileri kimin kullanmasını istiyorlar, mesela kobiler kullansın istiyorlar. Hem de aynı zamanda devlet içi borçlanma tahvilleri alarak devletin borçlanmasının da maliyetini düşürmek istiyorlar. Yani ucuza mal ettirmek istiyorlar. O nedenle bu sadece tüzellere ve belirli kredi gruplarına tanınmış olan bir durum. Yani konut kredisi ile alakalı değil ve oraya da yansımaz. Ama tahminimce bu konut kredilerindeki getirilen limitler ve bankaların teminat olarak devlet içi borçlanma senedi alma zorunlulukları onlara ek bir yük getireceği için zamanla bankalar burada kredi vermek istemeyecekler ve sıkılaşacaklar. Dolayısıyla diğer kredilere yükleneceklerdir yani örneğin daha çok tüketici kredisi kullandırmak isteyecek. Belki küçük çaplı da olsa konut kredilerinde bir indirim olabilir.
“Önümüzdeki aylarda ya da haftalarda konut kredilerinde kolaylaştırıcı adımlar gelecektir’’
Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu ise Merkez Bankası şuanda sadece tarım, kobi, sanayiye yönelik kredileri belli bir faiz bandına çekmek üzere bir politika izliyor.
O nedenle ekonomi yönetiminden yeni bir şey gelmedikçe konut kredilerini yorumlamak zor.
Fakat Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu da önümüzdeki zamanlarda konut kredilerinde kolaylaştırıcı adımlar bekliyor.
“Ticarilere yönelik bir adım atıldı. Dolayısıyla tüketici kredileri ve diğer kredilerle ilgili zorunlu karşılıklardaki teminatları arttıran zorlaştırıcı hükümler de var. Yani şuanda sadece tarım, kobi, sanayiye yönelik kredileri belli bir faiz bandına çekmek üzere yapılmış bir politika gibi gözüküyor. O nedenle ekonomi yönetiminden yeni bir şey gelmedikçe konut kredilerini yorumlamak zor. Ama benim tahminim önümüzdeki aylarda ya da belki önümüzdeki haftalarda konut kredilerinde kolaylaştırıcı adımlar gelecektir.
Şuanda ihracat ve sanayi firmalarının çok ciddi işletme sermayesine ihtiyacı dile getirildi. Sanırım buraya yönelik bir adım atıldı. Bankalar bono-tahlil almayı tercih edebilirler. Kredi vermek istemeyebilirler. Uygulamayı görmek lazım ama bir miktar artış olacağı kanaatindeyim. Özellikle büyümede ihracatın öne çıkarılması gibi bir çabanın yansımasıdır bu.’’