Be Part of the Success 2024'te öne çıkanlar...
2023’te dünya ve Türkiye’de yaşananları hatırladığımız, Eczacıbaşı Topluluğu’nda yaşanan gelişmeleri değerlendirdiğimiz, 2024 yılı beklentilerini ve Topluluğun planlama ve hedeflerini konuştuğumuz Be Part of the Success 2024'ü geride bıraktık.
16 Şubat tarihinde tüm Eczacıbaşılılara açık olarak, fiziksel ve dijital ortamda "Kusursuz fırtınada büyüme cesareti" (Courage to flourish during perfect storms) ana teması ile gerçekleştirdiğimiz etkinlikte öne çıkanları sizin için derledik.
“Tarihin en kırılgan dönemini yaşıyoruz.”
Etkinliğin moderatörlüğünü ve açılış sunumunu üstlenen Serdar Kuzuloğlu konuşmasında, 2023’te şahit olduğumuz küresel gelişmelerle dünyanın ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha fark ettiğimizi söyledi. Kuzuloğlu, “Tarihin en kırılgan dönemini yaşıyoruz. İklim krizini hala tam olarak bilmiyoruz. Enerjide zor günler bizi bekliyor. 2023’te savaşların dünyanın her yerinde olabileceğini gördük. Dünyanın birbirine ne kadar bağlı olduğunu hatırladık. Gerektiğinde değişemez dediğimiz şeylerin değişebileceğini hatırladık.” diye konuştu. Kuzuloğlu yapay zekayla ilgili yorumunda, insanlık tarihinde ilk kez bedenimizden büyük bir teknoloji geliştirdiğimizi, zihnimizden daha büyük bir şeyi inşa ettiğimizi vurguladı.
“Pusulamız: Akıl ve bilim, Eczacıbaşı değerleri ve birbirimize olan güvenimiz.”
“Kusursuz fırtınada büyüme cesareti” temasıyla gerçekleşen etkinliğin açılış konuşmasını yapan Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, 2023’te “hava akımlarının” her zamankinden daha etkili olduğunu vurguladı. 2023’te dünyanın birçok bölgesinde savaşların yaşandığını, Amerika Birleşik Devletleri ve Çin arasında fikir ayrılıklarının arttığını ve dünya genelinde jeopolitik belirsizliklerin yükseldiğini dile getirdi. Bu yıl başta ABD olmak üzere 70’ten fazla ülkede seçim yapılacağını ve küresel arenanın yeniden şekilleneceğini hatırlatan Eczacıbaşı, “İklim değişikliği, sürdürülebilirlik ve yapay zekâ yine gündemin ilk sıralarında olacak.” dedi.
Dünya ticaretinin hızının son dönemde azalsa da büyümeye devam ettiğini kaydeden Eczacıbaşı, küreselleşmenin uzun vadede süreceğini, buna karşın bölgesel ekonomik bütünleşmeler ve iç pazarımızın gerekliliklerini de göz önünde bulundurmak zorunda olduğumuzu söyledi. Teknolojik yeniliklerin baş döndürücü bir hıza ulaştığını vurgulayan Eczacıbaşı, teknolojide ön sıralarda olmak için çaba sarf etmemiz gerektiğini belirtti.
Ocak ayında meslek hayatında 50’nci yılını doldurduğunu paylaşan Bülent Eczacıbaşı, yaşanan tüm bu gelişmelere karşın Eczacıbaşı Topluluğu’nun bugün ulaştığı noktada bulutların çok üstünde olduğunu vurgularken, “Cesaret, korkmaya rağmen yürümektir, karşımıza çıkarak her türlü sorunu çözecek kapasiteye ve güvene sahibiz. Pusulamıza güvenirsek ve onu korursak korkacak bir şeyimiz yok.” diye konuştu.
Eczacıbaşı olarak pusulamızı korumanın üç önemli unsuru olduğunu belirten Bülent Eczacıbaşı, “Akıl ve bilim yolundan sapamayız, Eczacıbaşı değerlerini korumalıyız ve en önemlisi birbirimize olan güvenimiz. Sizlere güveniyoruz, bu uçak herkesin katkısıyla havalanıyor” ifadelerini kullandı.
“Hedefimiz 2028’e kadar 2 milyar avroyu aşan yatırıma ulaşmak.”
Eczacıbaşı Topluluğu CEO’su Atalay Gümrah, "Etki yaratan geleceği birlikte tasarlamak" başlıklı oturumunda 2023 yılında Türkiye'de yaşanan gelişmelere kısaca değindikten sonra geçtiğimiz ay katıldığı Davos Zirvesi'nden notlarını paylaştı.
Gümrah, jeopolitik gelişmeler, demografik değişiklikler, yapay zekanın gelişimi ve sürdürülebilirlik olmak üzere dünyayı etkileyen dört ana trendi özetleyerek, Topluluğun ana iş alanlarına olası etkilerini aktardı.
2023'te yaşanan zorluklara rağmen Eczacıbaşı Topluluğu’nun yatırımlara devam ettiğini ve önemli başarılara imza attığını belirtti. İç pazardaki ivme ve tüketim ürünleri ile sağlık sektöründeki büyüme sayesinde Topluluk gelirlerinin iki milyar Avro'yu aştığını vurguladı.
Gümrah, son iki yılda toplam 850 milyon Avro yatırım yapıldığını, bu yatırımların önemli bir bölümünün işimizi büyütmek için kapasite artırımı, pazar yatırımları ve verimliliğe harcandığını, bu yatırımları satın almalar ve iş alanlarımızdaki liderliğimizi ve yenilik kapasitemizi korumaya yönelik teknoloji, sürdürülebilirlik ve Ar-Ge ve girişim sermayesi yatırımlarının takip ettiğini vurguladı.
Gümrah, 2023'te hayata geçirilen yatırımlar arasında Eczacıbaşı Tüketim Ürünleri’nin Manisa fabrikasında beşinci kâğıt makinesi yatırımı ile Bozüyük’teki VitrA Üretim Kampüsü’nde beşinci seramik sağlık gereçleri işletmesi ve yeni gömme rezervuar üretim tesisi yatırımına değindi.
Atalay Gümrah konuşmasının ikinci yarısında uzun dönemli bakış açısıyla, Topluluğu 2030’lara taşıyacak stratejik yol haritasını aktardı. Gümrah, büyüme planının üç ayağının olacağını ve bunların mevcut işlerin doğal büyümesiyle sağlanacak organik büyüme, satın almalar ve ortaklıklar ile sağlanacak inorganik büyüme ve yeni iş modelleri, portföy yatırımları ile yaratılacak ek büyüme ile hayata geçirileceğini aktardı.
"Avrupa Birliği Türkiye'nin değer zincirinin önemli bir halkası"
Bülent Eczacıbaşı ile Uluslararası Enerji Ajansı İcra Direktörü Dr. Fatih Birol’un katılımıyla gerçekleşen "Çoklu kriz dünyasında enerji gündemi" başlıklı oturumda, dünyada enerji krizini yaratan mevcut ekonomik, jeopolitik ve çevresel faktörler ele alınırken, krizin ekonomik, politik ve sosyal yansımaları tartışıldı.
Bülent Eczacıbaşı, Türkiye'nin değişen enerji dünyasında üstlendiğimiz rolün özel sektör için oldukça kritik olduğuna değinirken, ülkemizin yenilenebilir enerji alanındaki potansiyeli ve hidrojen teknolojilerinin gelişmesiyle birlikte enerjide daha güçlü bir konuma ulaşabileceğimizi kaydetti. Eczacıbaşı Topluluğu'nun ihracatının yarısından fazlasını Avrupa’ya yaptığını hatırlatan Eczacıbaşı, Türkiye'nin Avrupa Birliği değer zincirinin önemli bir halkası konumunda olduğunu belirtti.
Bülent Eczacıbaşı, bulunduğumuz iş kollarının yoğun enerji ihtiyacı duyduğunu hatırlatarak, yeşil enerjiye yönelik yatırımlara hız vereceklerini söyledi. 2023 sonu itibarıyla toplamda 20 MW kurulu güce ulaştığımızı söyleyen Eczacıbaşı, 2025 sonu itibarıyla toplam kurulu gücü 83 MW’a çıkarmayı hedeflediklerini ifade etti. Eczacıbaşı son olarak enerji verimliliği alanında her sene yeni projeler devreye alındığını, atık ısı geri kazanımı, verimli yanma teknolojileri, verimli motor dönüşümü gibi başlıklarda projeler hayata geçirildiğini sözlerine ekledi.
LinkedIn tarafından öneriliyor
“Emisyonların pasaportu yok”
Uluslararası Enerji Ajansı İcra Direktörü Dr. Fatih Birol ise oturumda, “Dünyadaki enerjinin %80’i fosil yakıtlar dediğimiz kömür, doğalgaz ve petrolden geliyor ve fosil yakıtlar kaynaklı sera gazı, iklim değişikliğinin bir numaralı nedeni. Şu anda iklim değişikliğine neden olan toplam emisyonların yüzde 80’i enerji sektöründen geliyor. Dolayısıyla iklim değişikliğini engellemenin en önemli çözümü enerji sektörünü dönüştürmekten geçiyor. Bugün atmosfere salınmış emisyon gazlarının yüzde 80'inden gelişmiş ülkeler sorumlu. Geri kalan yüzde 20’lik kısmı üreten gelişmemiş ülkeler ise ortaya çıkan iklim krizinin en büyük mağdurları. Emisyonların pasaportu yok. Bu noktada kimin ne kadar sorumluluğu var, kimin ne kadar adım atması gerektiği tartışması sürüyor” diye konuştu.
“Temiz enerjiye geçişte itici güç sanayi politikaları”
Enerjide temiz yakıtlara geçmenin önemine değinen Birol, bu konuda önemli adımlar atıldığını belirtti. “Örneğin, 2023 yılında dünyada inşa edilen elektrik santrallerinin %80’inden fazlası yenilebilir enerji. Yenilebilir enerji maliyetleri düştükçe temiz enerjiye geçiş hızlanacak. Bir başka gelişme elektrikli araçlar. Üç sene önce dünyada satılan her 25 arabadan biri elektrikliyken geçen sene satılan her beş arabadan biri elektrikliydi. Çin, Amerika, Avrupa bu trendde başı çekiyor. Her sene enerjiye ne kadar yatırım yapıldığına bakıyoruz. Geçen sene enerjideki toplam yatırım 2,8 trilyon Dolar idi, bunun 1 trilyonu fosil yakıtlara, 1,8 trilyonu temiz enerji sektörüne gitti. Temiz enerjiye giden yatırımlarda hızlı bir artış var.” diyen Birol, temiz enerjiye geçişte itici gücün iklim değişikliği ya da çevre değil teknolojik rekabet, başka bir deyişle sanayi politikası olduğunu belirtti.
Dünya temiz enerji yatırımında başı çeken ülkenin açık ara farkla Çin olduğunu kaydeden Uluslararası Enerji Ajansı İcra Direktörü Birol, dünyadaki toplam güneş santrallerinin %80’inin, rüzgar santrallerinin %75’inin, elektrikli arabaların %60’ının, bataryaların ise %80’inin Çin’de üretildiğini belirtti. Bunun sebebinin de sanayi politikaları olduğunu belirlen Birol, uzun vadede artan rekabetin beraberinde ticaret engelleri de getireceğini, ucuz teknolojinin ülkeler arası geçişinin dolayısıyla yeşil devrimin yavaşlayabileceğini vurguladı. Birol, Türkiye’nin temiz enerji konusunda iyi adımlar attığını, ancak yenilenebilir enerji potansiyelinin ancak yüzde 2'sinin kullanıldığını vurguladı.
“Kriz zamanları aynı zamanda birçok fırsat sunuyor”
Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Üyesi Werner Geissler, Eczacıbaşı Topluluğu Yatırım Ofisi Başkanı İpek Güleç ile "Uluslararası pazarlarda büyümek" konulu oturumda yaptığı konuşmada, içinde bulunduğumuz dönem gibi zorlu zamanlarda her şeyin mümkün olduğunu, aslında krizlerin bize yeni fırsatlar sunduğunu söyledi.
Geissler, “Direnç aslında fırtınalı zamanlarda dik durabilme becerisi. Tüketiciler her zaman onlara sunduğunuz değere bakar, her zaman yaşam boyu marka bağlılığını hedeflemeliyiz, güçlü bir markanız olursa müşterileriniz sizi zor zamanlarda terk etmez. Bunlar esneklik, disiplin ve maliyet yönetimiyle birleştiğinde markanızı dirençli kılar.” diye konuştu.
Güçlü rüzgarlar karşısında fırsatları değerlendirmek için esnek olmak gerektiğinin altını çizen Geissler, “Böyle dönemlerde cesur adımlar atmalısınız, portföyünüzü sürekli gözden geçirip, size rekabet avantajı tanımayan işlerden vazgeçebilmelisiniz” dedi.
“Koşullar ne olursa olsun başarıya inanmalısınız” diye konuşan Geissler, yeni bir alana girerken maliyet açısından kazanma fırsatımız olup olmadığını, bu alandaki yetenek ve becerilerimizi, son olarak da bu alanda yatırım yapmaya istekli olup olmadığımızı tartmamız gerektiğini, doğru sistemler, kaynaklar ve ekip ile doğru sahada başarısız olmanın çok zor olduğunu sözlerine ekledi.
“Liderlik bir yolculuk….”
Eczacıbaşı Topluluğu İnsan Kaynakları Grup Başkanı Eylem Özgür, "Geleceği Şekillendiren Liderlik” oturumunda, geleceğin liderlerinden beklenen davranışların başında "bugünden yarını hayal etme"nin geldiğini söyledi.
Fırsatları öngörmenin ve sürdürülebilir değer yaratacak stratejileri hayata geçirmenin önemini vurgulayan Özgür, her şeyin merak etmekle başladığını ve bir lideri başarıya götüren davranışların, geleceği yaratması, geliştirip dönüştürmesi, takım arkadaşlarıyla birlikte başarması ve her zaman sorumluluğu üstlenmesi olduğunun altını çizdi. İlham veren liderlerin, anlamak için dinleyen ve ekiplerini dahil ederek güven ortamı oluşturan kişiler olduğunu söyledi.
Özgür, liderlerin davranışlarının kültürü şekillendirdiğini; kültürün de değerleri belirlediğini söyleyerek stratejilerimizi hayata geçirecek taşıyıcı gücümüzün liderlik kültürümüz olduğunu belirtti. Konuşmasına "Liderlik davranışlarını hayatımızın bir parçası yapabilmek için bireysel olarak hepimizin yapabileceği en iyi şeyin davranışlarımızı anlamak, kendimizle, işimizle, takımımızla bağlantı kurmak, geri bildirimlerle gözlemlemek ve iyi örnekleri her aşamada kutlamak." diye devam etti ve oturumunu "Her lider bulunduğu döneme iz bırakmak ister. Sizleri nasıl bir iz bırakmak istediğinizi düşünmeye davet ediyorum.” sözleriyle sonlandırdı.