Patili Dostlarımız ile Aramızdaki Bağ
Değerli Bağlantılarım,
Bugün ülke gündeminde son haftalarda çokça yer almış bir konu olan patili dostlarımız hakkında birkaç şey söylemek isterim. Öncelikle benim bu güzel canlarla tanışma hikayemi anlatayım. Ben henüz çocukken aile apartmanımızın bahçesinde bizim ailemizin bir parçası haline gelen Bozli benim ilk defa bu sevgiyi tatmama sebep olmuştur. Ailemizin bir parçası diyorum çünkü hepimizle kurduğu farklı ilişki, beni koruyup kollaması, rahmetli dedemi lideri gibi görerek ona göre davranmasına kadar tam bir birey gibiydi hayatımızda Bozli.
Benim aile büyüklerimden öğrendiğim sayısız değer varsa eğer Bozli’den de öğrendiğim değerlerin başında koşulsuz sevgi, sadakat gibi değerler vardır. Ve yine ondan öğrendiğim ve belki de bugünkü sorunun temelini oluşturan bir başka şey de ona karşı davranışlarımızın onu nasıl şekillendirdiğidir. Bunun tüm canlılarda böyle olduğunu görmemi sağladı Bozli. Sadakat, sevgi, şevkat, ilgi, bağışlama, empati ve daha nice duyguyu, davranışı ancak gösterirsen alabileceğini ve farklı bir boyutta bağ kurulabileceğini öğrendim.
LinkedIn tarafından öneriliyor
Bu özel tecrübemin dışında köpeklerle olan ilişkimi profesyonel olarak da devam ettiriyorum uzun yıllardır. Bazı ırk köpeklerin maalesef dövüştürme veya üretim sonrasında satılma gibi amaçlarla hayatlarının zindana çevrilmesine de bu sebeple çokça tanıklık ediyorum. Bu hayvanların çoğunlukla sonu sokaklar oluyor maalesef. Biz bu durumlara düşmemesi için bu tarz hayvanları sahiplenme, sahiplendirme ve barındırma gibi amaçlarla faaliyetler yürütüyoruz. Tarım sektöründe olmamız da taşrada bu konunun ne kadar büyük bir sorunsal olduğunu bize daha yakından gösteriyor maalesef. Şu anda evimizde, fabrikalarımızda ve çevresinde 15’e yakın dostumuza ev sahipliği yapıyoruz. Sadece köpekler de değil elbet, kediler, tavşanlar, kuşlar. Her türden can için yüreğimiz sevgiyle dolu. Onlardan da bir gün olsun bu sevgiye aykırı bir şey görmedik.
Sokaklardaki milyonlarca canın orada olmalarının, bu kadar fazla olmalarının ve yaşadıkları travmalar sonucunda bize kırgın olmalarının sorumlusu aslında hepimiziz. Filmler, sosyal medyadaki özendirici şeyler, üreticiler, ticaretini yapanlar ve bunlara sesini çıkarmayan ve hatta belki de doğrudan veya dolaylı bunlara çanak tutan sıradan vatandaşlar. Bu içinden çıkılamaz gündemde hiçbir suçu olmayan tek grup bu hayvanlardır. Ve toplumun oluşturduğu bu durumun faturasının bu canlara kesilmesini asla doğru bulmadığımı söylemek isterim. Sorunun arkasında yatan onlarca nedene dair bir adım atılmadan sadece kısa yoldan çözüme de yarayacağına inanmadığım bir formül insani ve kalıcı olamaz. Yönetimden vatandaşa hepimizin el birliği ile ortaya koyacağı bir efor ile daha kalıcı süreçler yönetmemiz gerekiyor. Halkın bilinçlendirilmesi, üretimin önüne geçilmesi, kısırlaştırmanın yapılması, daha şefkatli bir ortamın köpeklere sunulması ancak bir çözüm olabilir. Sahiplenmede devlet teşviği, ve aksi durumlarda yaptırımların ciddileşmesi gibi adımlar bir başlangıç olabilir belki de.
Yakın gelecekte bir çiftlik kurmak gibi bir hayalim vardı, örnek teşkil ederek bu canların ve daha başka canlıların özel yaşam alanlarına sahip olarak toplumun her öğesi için daha ideal bir yaşama örnek olabilecek bir çiftlik. Bu son gelişmeler bu çalışmalarımızı hızlandırmamıza sebebiyet verdi. İstenirse nasıl ideal ve daha güzel bir dünya yaratılabileceğine örnek teşkil etmek ve belki de pilot olmak istiyoruz çiftliğimizde. Daha güzel, sevgi dolu bir dünya hepimiz için mümkün, tüm canlılar için.
Civil engineer
5ayTebrik ederim Alihan Bey 👏