Pozitif Psikoloji’den ufak bir kesit: Akış

Psikoloji ile ilgili birçok ünlü kitapta ana kaynaklardan biri olarak gösterilen Akış* (Flow), insanların hallerinden en memnun ve hayat kalitelerinin en yüksek olacağı zamanları nasıl yakalayabileceklerini tartışan bir kitap. Yazar Mihaly Csikszentmihalyi hem daha önce Chicago Üniversitesi Psikoloji Departmanı’nın başında bulunmuş, hem de sayısız makale ve kitaba imza atmış. Amerikan Psikoloji Derneği eski başkanı Seligman onu Pozitif Psikoloji’nin en büyük araştırmacılarından biri olarak niteliyor.


“Akış”ın tanımını vererek işe başlayalım: öyle bir an düşünün ki, kendinizi tamamen yaptığınız işe vermişsiniz ve gözünüz başka hiçbir şeyi görmüyor. Bundan o kadar zevk alıyorsunuz ki, bu zevk için büyük bir bedele katlanmanız gerekse bile yaptığınız işe devam ediyorsunuz. İşte o an “akış”tasınızdır; kendinizi mutlu hissedersiniz. Yazarın bu kitabı yazması için ilhamı veren de ressamların resim yaparken tamamen kendilerinden geçmeleri ve her şeyi önlerindeki tablolarını bitirmeye adamış oldukları “akış hali”.


İnsanlar bu tip bir deneyimi ne zaman yaşadıklarını anlatırken sekiz bileşenden bahsediyorlar:
1. Bitirme şansımız olan iş ya da etkinlikle ilgilenmek;
2. Bu etkinlik üzerinde yoğunlaşabilmek;
3. Eldeki işe yoğunlaşmayı sağlayan açık hedefler;
4. Eldeki işe ilişkin hızlı bir geri bildirim mekanizması;
5. Eldeki işin günlük hayatın kaygı ve hayal kırıklıklarından uzakta hissettirmesi;
6. Bu iş üzerinde insanın kendisinin kontrolü olduğunu hissetmesi;
7. Etkinlik sırasında kendini, duygularını tamamen unutması ve
8. Etkinlik sırasında zamanın unutulması, başka bir deyişle saatlerin nasıl geçtiğinin anlaşılmaması.
Çok benzer sonuçlara ailelerin çocuklarla ilişkileri incelendiğinde de ulaşılmış: açık hedefler, düzgün bir geribildirim, kendi yaptıklarını kontrol edebilme olanağı verilen çocukların ileriki yıllarda “akış” içinde yaşamaları daha kolay olmuş. Bu ailelerde çocuklar neye izin verilip neye verilmediğini baştan bildikleri için ailelerinin beklentileri konusunda belirsizlik yaşamamış ve enerjilerini kaygılarla uğraşmak yerine kendilerini geliştirmeye harcayabilmişler.


Csikszentmihalyi, mutluluğun insanların bizim hakkımızda ne düşündükleri (zengin, başarılı, vs.) ile değil bizim kendimizi nasıl hissettiğimizle ilgili olduğunu söylüyor. Yaptığı araştırmalar göstermiş ki çalışmak istemediklerini söyleseler bile insanlar en mutlu anlarını çalışırken yaşıyorlar. Tatilin bir yerine iki hafta olması insanın herhangi bir alanda ilerlemesine, zorluklarla başa çıkabildiğini görebilmesine ya da yeni bir şey öğrenmesine yaramıyorsa insanı daha mutlu yapmıyor.


Yazar, “akış”ı aynı zamanda kaosu ortadan kaldıracak olgu olarak görüyor ve beynimizin aslında bir “kaos” içinde olduğunu söylüyor. Bir eğitim almadan ya da dış dünyada dikkatimizi yöneltmemizi gerektiren bir obje olmadan insanların birkaç dakikadan fazla yoğunlaşamadıklarını belirtiyor. Bununla başa çıkmanın yolu olarak da düşüncelerimizi düzene sokacak bir şeylerle uğraşmayı öneriyor. Bu nedenle bilim adamları ya da kaşiflerin çoğu düşünmenin getireceği faydalardan çok düşünmenin kendisini severler. Bu da onları edilgen bir tüketici olmaktan aktif bir üreticiye çevirir.


“Akış” sonucunda kişi farklılaşmış olur çünkü elindeki işi yaparken bir zorluğu aşmakla uğraşmaktadır ve sonuçta bunu aşması kendini daha becerikli hissetmesini sağlar. “Akış” sayesinde kendimizi bütünleşmiş hissederiz; bu derin yoğunlaşma durumunda bilincimiz tam bir düzen içindedir. Tüm duyularımız bir noktaya kilitlenmiştir. Yarışmalar, spor karşılaşmaları, sanat çalışmaları da insan için bu yoğunlaşmayı ve düzeni sağlayabilecek yollardır.


İdeal deneyim kişinin kendi bilincinde olup bitenleri kontrol edebildiği zaman sağlanır ve “akış”a da insanın kendi hayatını kontrol edebilmesi sayesinde erişilir. Ruhsal düzensizlik, bilincimize negatif etki eder. Korku, acı, kızgınlık, iç enerjimizi istediğimiz yerde kullanmamızı engeller ve bizi etkisiz hale getirir.
“Akış” ise hayat kalitesini yükseltir, çünkü yapılan etkinliğin gereği olan yapı bilincimizi bir düzen içine sokar.


*Kitabın orijinal adı: Flow: Steps Toward Enhancing the Quality of Life- The Psychology of Optimal Experience- Mihaly Csikszentmihalyi

Sinan kardesim iyiki paylasmissin. .Arada bir yaşadığım bu duygunun anlamına ulaştım saygılarımla

Beğen
Yanıtla

Yorumları görmek veya yorum eklemek için oturum açın

Diğer görüntülenenler