Samimiyetini Yitirmiş İletişim Modeli

Samimiyetini Yitirmiş İletişim Modeli

    Gerek iş ortamında olsun gerek ise sosyal ağlarda olsun, özellikle bu makaleyi yazıp paylaştığım bu platformda "çoğu ilişkilerin" yüzeysel ve basit olduğunu görmekteyim. Mesela insanlar bir konu hakkında övünecekleri zaman, mutlaka karşı tarafın olumsuz yanlarını sayfalarca listeler haline getirip doğru olanı su altından vurgulamaya çalışarak yapmaktadırlar. Oysaki vurgulamaya çalıştıkları doğrular gerçek doğrular değiller, bilakis kendi içlerinde bastırdıkları, yüzleşmekten korktukları, gerçekleştirmek isteyip fakat gerçekleştiremedikleri düşüncelerdir. Yani davranışsal bozukluklardır.

YÜCELTİLEN BENLİKLERİN DOYUMSUZLUĞU

    Bu durumun ciddiyetini ısrarla vurgulamamın sebebi, insanların sahip oldukları birikimlerle ilerlemek yerine başkaları üzerinden kendilerine doyum noktaları oluşturarak ilerlemeye çalışmalarıdır. Yüceltilen benliklerin bu doyumu sağlayamadığı her an, karşı taraf üzerinden bir aşağılama telaşı içine girilmektedir. Bu sonuca göre özellikle kıskançlık, çekememezlik, haksız eleştiriler vs. gibi hislerin açığa çıkması kaçınılmaz olmaktadır.

Doyumsuz insanların mükemmelliyetçi tavrı, diğer insanların başarılarını sorgulamasına sebep oluyor.

    Bunu size karşılaştığım bir örnekle açıklayayım; bir gönderide başarılı bir CEO’nun eleştirildiği ve olumlu yanların göz ardı edildiği, bu eleştiriler üzerinden paylaşımı yapan kişinin kafasında nasıl kusursuz bir CEO oluşturduğu yer alıyordu. Sanki herkes kusursuzmuş gibi insanların mükemmeliyetçi kişilikleri sebebiyle oluşturdukları hayali karakterlerin, başkaları için nasıl büyük bir tehlikeye dönüştürüldüğü fark edilmiyordu bile. "Büyük bir tehlike" diyorum çünkü bahsettiğim o eleştiriyi gördüğümüzde bizdeki her başarıyı sorgulattıracağı için başarılarımız birer birer anlamını kaybedecektir. Bu durum ise insanın özgüvensizliğe ve umutsuzluğa düşmesine yol açacaktır.

Bu resim için metin sağlanmadı

    Evet, ağzı iyi laf yapanın yönetici olabildiği bir devirde kimsenin söylediklerine koşulsuz şartsız inanamayız, buna katılıyorum. Fakat insanları eleştirmeden önce öz eleştiri yapıp objektif olmalıyız. Bağlantılar tarafından beğeni kazanmak ve kişisel hazları tatmin etmek için insanların başarılarına göz dikemeyiz. Bu tarz davranışlar nedeniyle insanları hatalarından vurarak o kadar profesyonelce kusursuz yeni bir karakter oluşturuluyor ki o eleştiriyi okuyan kişiler paylaşımı yapan kişinin harika ve kusursuz bir kişilikte olduğunu düşünüyor.

    Üzülerek belirtmek istediğim nokta şu ki insanların olumsuzlukları üzerinden yükselmeye çalışan kişiler yine üst düzeye gelmiş bazı kişilerdir. Daha da acınası bir diğer durum ise; bulunduğu konuma kanaat edip vicdani olarak nefsini terbiye etmek yerine, doyumsuz bir şekilde daha fazla yükselmeye çalışan bu kişilerin paylaştığı her gönderi, yüzlerce yorum ve takdir almaktadır. Bu durum ise duyguları sömürülen motivasyona muhtaç kişilerin, doyumsuz makamlar tarafından nasıl aptal yerine konulduğunu net bir şekilde göstermektedir.

   Şunu çok iyi bilmenizi istiyorum, belki de kader sizi bambaşka başarılara taşıyacaktır. Fakat hiçbir başarı insani değerlerin üstünde değildir. Bu yüzden eğer gerçek bir başarı istiyorsanız, nefsinizi iyi tanıyın ve hiçbir makamın vicdanınızı satın almasına izin vermeyin.

Yorumları görmek veya yorum eklemek için oturum açın

Ekrem Öztürk adlı yazarın diğer makaleleri

Diğer görüntülenenler