Siber Güvenlikte Bir Yıl ve Üstü Canlı Logların Kritik Rolü: Düzenlemeler, Pratikler ve Maliyet Etkileri
Günümüzün hızla dijitalleşen dünyasında, SIEM çözümleri, organizasyonların siber tehditlere karşı savunma oluştururken merkezi bir rol oynamaktadır. Bu sistemler, ağlardaki olayları kaydeden ve değerli verileri analiz eden log verilerini kullanarak organizasyonları güvende tutarlar. Siber güvenlik uzmanları ve diğer yetkililer, log verilerinin en az bir yıl süreyle canlıda tutulması gerektiği konusunda hemfikirdir. Bu öneri, siber güvenliğin temel bir gerçeğini yansıtır: Geçmişte yaşanan olayları anlamak, gelecekteki tehditlere karşı hazırlıklı olmak anlamına gelir. Ayrıca, log verilerinin herhangi bir saldırı analizi için hızlı bir şekilde kullanılabilmesi, güvenlik açıklarını tespit etme ve hızlı müdahalede bulunma süreçlerini güçlendirir.
Ancak, bu öneriyi uygulamak bazen disk alanı konusunda endişe yaratabilir. Disk kullanımının artması, birçok organizasyon için korkutucu bir durum olabilir. Ancak, bu noktada bazı SIEM ürünleri devreye girer. Yüksek disk kullanım sorununu çözen bazı SIEM ürünleri, logları uzun süre canlıda tutmanın zorluğunu ortadan kaldırır ve disk maliyeti problemini çözer. Doğru seçilen SIEM ürünleri, yüksek disk kullanım sorununu etkili bir şekilde ele alarak organizasyonlara uzun süre canlı logları saklama esnekliği sunar. Bu sayede, logların saklanma süresi, organizasyonun ihtiyaçlarına uygun olarak ayarlanabilir hem verimlilik hem de güvenlik açısından ideal bir denge sağlanabilir.
Bu log verilerinin uzun süre canlıda tutulması artık sadece siber güvenlik uzmanlarının değil, aynı zamanda resmi düzenlemelerin de bir gerekliliğidir. Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri'nde başkanlık ofisi [1], Türkiye'de Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) [2] ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK)[3] gibi kurumlar, organizasyonların log verilerini üç yıl süreyle canlıda (denetime hazır) tutmalarını zorunlu kılar. Ayrıca, dünya genelinde benzer birçok yönerge, regülasyon ve kanun log verilerinin 1 yıl veya üstünde bir süre canlıda tutulmasını zorunlu kılar. Örneğin, MITRE'da bu süre iki yıl olarak belirlenmiştir [4].
Firmalar, çoğu zaman belirli denetimlerde canlı log verileriyle ilgili sorularla karşılaşmazlar veya bu sorular yüzeysel olabilir. Değişik senaryolar için firmalar geçirdikleri denetimlerde canlı logların bir veya birkaç yıl var olması ile ilgili sorulara hiç muhatap olmayabilir, bu sorular çok yüzeysel olabilir veya bu kanun, emir, regülasyon veya standartlara uymak gerekliliği ceza boyuna gelmeden firma tarafından çözülebilir.
Ancak, olay müdahalesi gerektiğinde canlı loglara anında erişim sağlamak, hızlı ve etkili bir müdahale için kritik bir öneme sahiptir. IBM raporlarına göre, saldırıların tespit süreleri 250 ila 300 gün arasında değişmektedir. Bu süre zarfında hızlı bir olay müdahalesi, organizasyonların saldırıya verdiği tepkiyi hızlandırabilir ve zararı en aza indirebilir. Canlı logların eksikliği, organizasyonları ciddi maliyetlere sokabilir. Örneğin, IBM'in 2022 raporuna göre, bir veri ihlali vakasının toplam maliyeti ortalama 4,35 milyon dolar olarak tahmin edilmektedir.
Accenture tarafından hazırlanan bir rapora göre, siber saldırılara karşı hazırlıklı olan işletmelerin zarar maliyetlerinin, diğerlerine göre %48 oranında azaldığı belirtilmiştir [5]. Bu, güvenlik açığını hızla tespit edip müdahale eden organizasyonların, saldırı sonrası etkileri minimize edebileceğini göstermektedir.
LinkedIn tarafından öneriliyor
Sonuç olarak, SIEM sistemlerinin etkili kullanımı, organizasyonların siber güvenlik açısından daha güvenli hale gelmelerini sağlar. Log verilerini uzun süre canlıda tutma gerekliliği, sadece bir güvenlik önlemi değil, aynı zamanda resmi düzenlemelerin bir zorunluluğudur. Bu zorunluluk, organizasyonların hızlı tepki verebilmesini, saldırıları minimize etmesini ve uzun vadede itibarını ve finansal durumunu korumasını sağlar. Bu nedenle, siber güvenlik stratejileri oluştururken canlı logların önemini göz ardı etmemek hayati bir öneme sahiptir. Etkili bir güvenlik yaklaşımı, hem organizasyonun hem de müşterilerinin güvenliğini sağlamak için vazgeçilmezdir.
Referanslar