Sigorta acenteleri ve dijital dönüşüm

Teknoloji hayatlarımızı, iş yapış şekillerimizi değiştiriyor, dönüştürüyor. Sigortacılık da bu değişime karşı duramıyor. Sigorta şirketleri de şu ya da bu şekilde, yavaş ya da hızlı, yeterli ya da yetersiz dijital dönüşümü kendi bünyelerinde yaşıyor.

Biliyorum, henüz sürücüsüz arabalar gelmedi, birkaç yıl daha en azından ülkemize gelmeyecekler. Yapay zekâlı botlar ya da robotlar henüz işlerimizi ellerimizden almadılar. Web sitemiz ve facebook hesabımız var, daha n'olsun? Bir tane de paket program aldık, tüm şirketlerden teklifleri alıyor, kaydediyoruz. Dijital dönüştük mü şimdi? Acaba? Bir sigorta acentesi ne yapabilir? Dijital dönüşüm denince çok büyük bütçeli yatırımlar, çok havalı isimli projeler mi yapmak gerekiyor illaki?

Sigorta acentelerinin oluşturduğu çeşitli dernekler bünyesinde bu konularda çalışmalar yapıldığını, farklı şirketlerin sigorta acentelerine yönelik ürün ve hizmetler sunduğunu görüyorum. Bunların bir kısmı gerçekten faydalı bir kısmının ne kadar faydalı olduğu tartışılır. Peki dijital dönüşüm ve teknoloji kullanımında neler yapılabilir?

Çok büyük yatırımlar yapmadan, akıllı tercihler, güncel teknolojileri yerinde ve doğru kullanarak, işlerin ve süreçlerin dijital dönüşümleri adım adım gerçekleştirilebilir. Sadece sigorta acenteleri ve broker'lar için değil, başka sektörlerdeki KOBİ'lerin de kullanabileceği, üzerinde düşünüp uygulayabileceği önerilerimi aşağıda paylaşıyorum.

Acentenizin dijital varlıkları ve dijital pazarlama

1. Kurumsal internet siteniz, belki tek bir ürüne ya da ürün grubuna özel olarak yaptıracağınız mikro siteler, sosyal medya hesaplarınız yani şirketinizin dijital varlıkları. En az fiziksel varlıklarınız kadar değerliler. Kurumsal internet sitenizi IT teknik desteği aldığınız "bilgisayarcınıza" da yaptırabilirsiniz elbette ama internet sitenizin sanal ofisiniz olduğunu, internet üzerindeki ilk izleniminizin siteniz sayesinde olacağını unutmayın.
2. Kurumsal kimliğinizle uyumlu, insanlara güven verecek ve sizinle iletişime geçmeye teşvik edecek bir tasarıma sahip, sahip olduğu fonksiyon ve özelliklerle kullanıcı deneyimini en iyi yaşatacak siteye sahip olmanız size ve işinize artı bir değer katacak, belki de yeni müşteriler kazanmanıza katkı sağlayacaktır.
3. Kurumsal internet sitenizle birlikte Facebook, Twitter ve Linkedin sosyal medya hesaplarınızı mutlaka oluşturun. Instagram ve Youtube'tan ise sigortacı olarak fayda sağlayabilmek için gerçekten kafa yormak, emek ve para harcamak gerekir.
4. Sosyal medya hesaplarınızda aktif olmak adına her gün özlü sözler paylaşmayın! Bunun yerine sigortacılıkla igili sigortalılara fayda sağlayacak içerikler düşünün ve haftada bir paylaşım yapın. Yeter ki insanlara fayda sağlayın!
5. İnsanlara fayda sağladığınız, işinizle ilgili içeriği hazırladınız ve paylaştınız. Organik olarak yani reklam vermeden erişebileceğiniz kitle tüm platformlarda çok sınırlı. Sayfanızı kaç kişinin beğendiğinin, hesabınızı kaç kişinin takip ettiğinin çok bir önemi yok. Bunun için paylaşımınızı yaptıktan sonra küçük bütçelerle bu paylaşımlarınızın reklamını yaparak insanların ilgisini çekebilirsiniz ve bu ilgi sigorta poliçesine dönüşebilir.
6. Facebook Marketing ve Google Adwords konularında araştırmalar yapın. Acentenizin ya da çalıştığınız sigorta şirketlerinin müşteriye yönelik sunduğu fırsatlar için sosyal medya platformlarında reklam kampanyaları düzenleyin ve onlardan geri dönüş alabileceğiniz, iletişim kurabileceğiniz sayfalar / formlarla onlara ulaşın. Yaptığınız kampanyaların ölçümlemesini mutlaka yapın.
7. "7 critical digital marketing trends for insurance agents & brokers in 2017" başlıklı şu sunuma göz atabilirsiniz.

İnternet uygulamaları

1. Web tabanlı olabilir, mobil ya da masaüstü uygulama olabilir, poliçe üretimiyle ya da aklıma gelmeyen bir işle ilgili sigortalıdan / müşteriden bilgi alacağınız herhangi bir uygulama olabilir, sakın "bilgisayarcınıza" yaptırmayın!
2. Konusunda uzman bir şirketle çalışın, danışmanlık alın. Ucuza yaptıracağınız iş daha pahalıya mal olabilir. İşin yapılmaması ya da beklentilerinize uygun olarak yapılmamasından bahsetmiyorum, bunlar olası. Ama bundan daha önemlisi bilgi güvenliği konusunda yaşayacağınız bir sorun işinize, itibarınıza mal olabilir. Hem mevcut sistem altyapınız ve yaptıracağınız uygulamaların bilgi güvenliği hem de çalışacağınız firmaların güvenilirliği konusunda çok dikkatli olmalısınız.
3. Artık pek çok sigorta şirketi farklı ürünleri için web servis veriyor. Bu web servisler aracılığıyla piyasadaki programları inceleyip beklentilerinize, ihtiyaçlarınıza uygun bir şirketin ürününü satın alabilir ya da anlaşacağınız bir firmayla şirketinize uygun özel bir yapı oluşturabilirsiniz.
4. Önem verdiğiniz bir ürün ya da ürün grubunda mikro siteler yaptırarak doğrudan sigortalılara satış yapabilirsiniz. Özel sağlık sigortası ya da seyahat sağlık sigortası olabilir, konut sigortası olabilir, pet sigortası bile olabilir.
5. Ya da doğrudan satış yapmak yerine, insanların ilgilerini çekecek, onlara farklı ve faydalı bir kullanıcı deneyimi yaşatacak web/mobil uygulamalarla online'da insanların ilgisini çekip bilgilerini alarak offline'da satışınızı gerçekleştirebilirsiniz.

Verinin önemi

1. Pek çok farklı yerde big data, büyük veri, iş zekâsı, CRM kavramlarını duyuyor, görüyor, konuşuyor olabilirsiniz. Peki elinizdeki verileri gerçekten ne kadar kullanıyorsunuz? Diyelim ki bir paket program kullanıyor ve tüm şirketlerden aldığınız teklifleri, müşteri ve poliçe bilgilerini giriyorsunuz. Peki elinizdeki bu veriye ne kadar hakimsiniz? Bu veriden anlamlı sonuçlar çıkarabiliyor musunuz?
2. Müşterilerinize daha iyi hizmet verebilmek, işinizi daha iyi yönlendirebilmek için elinizdeki veriyi erişilebilir kılmalı, analiz edip anlamlandırabilmelisiniz.
3. Aşağıda EY'nin bir raporundan aldığım bir görsel var. Kararlarınızın duygusal değil rasyonel olması için elinizdeki veriyi en optimum şekilde kullanmalısınız, hem müşterilerinizle hem de çalıştığınız şirketlerle ilgili olarak.