SOSYAL MEDYA ve ÇOCUK

SOSYAL MEDYA ve ÇOCUK

SOSYAL MEDYA ve ÇOCUK

Statista Ekim 2018 verilerine göre dünyada sosyal medya aboneleri sıralaması şu şekilde:

1.    Facebook – 2,2 milyar

2.    Youtube – 1,9 milyar

3.    WhatsApp – 1,5 milyar

4.    Messenger – 1,3 milyar

5.    Instagram – 1 milyar

2010 senesinde toplam 1 milyar insan sosyal medya kullanıcı iken, 2021 projeksiyonları 3,2 milyar sosyal medya kullanıcısı olacağını öngörüyor. Böylesine dijitalleştiğimiz dünyada, acaba her şey yolunda mı, özellikle çocuklarımız için?

Bir bebeğin dünyaya geldiği andan itibaren 1 saat içinde dijital ayak izinin oluştuğu bir dönemdeyiz. Çocuk 2 yaşına geldiğinde ortalama olarak 200 adet içinde kendisinin yer aldığı sosyal medya paylaşımı yapılmış oluyor. Anne babalar olarak çocuğumuz dünyaya geldiğinde bunu herkesle paylaşma isteğinde olduğumuz sırada sosyal medya önemli bir avantaj, öyle ya yanımızda olamayan uzaktaki sevdiklerimiz, akrabalarımız herkes görsün biricik yeğenlerini, torunlarını. Peki, işin rengi gerçekten öyle mi? Çocuklarımızın fotoğraflarını paylaştığımız sosyal medya hesapları bazen herkese açık olabiliyor. Çocuğumuzun kim olduğunu, fiziksel özelliklerinden tutun ismine kadar birçok bilgiyi tüm sosyal medya dünyasına açmış oluyoruz. İşte bu sebeple sizler için çocuklarımızla ilgili paylaşımlar yaparken dikkat etmemizin faydalı olacağı 5 madde derledim.

Sosyal Medya Hesaplarında Çocuklarımızı Paylaşırken Dikkat Edilmesini Önerdiğim 5 Durum:

1-    Sosyal medya hesaplarında paylaşıldığında çok daha fazla beğeni aldığı istatistiksel verilerle ortada olan 3 paylaşım objesi var: çocuklar-kediler-köpekler. Çocuk fotoğrafları içeren paylaşımların yüksek sayıda beğeni-tıklama alması, ebeveynleri istem dışı buna yöneltebilir, öyle ya çocuğunuzun olduğu paylaşım, diğer paylaşımlarınıza göre 2-3 kat beğeni aldığında, anne-baba olarak mutlu oluyoruz, değil mi? Oysa bu konuda aşırıya kaçmamak çok çok önemli.

2-    Çocuğunuzla ilgili bir paylaşım yaparken aşırıya kaçmamak için hep şunu kendimize soralım: bu paylaşımı yapmama gerçekten gerek var mı?

3-    Çocuğumuzun ismi, gittiği okul, tatilde nerede olduğumuz gibi bilgileri, herkesin görebileceği açık sosyal medya hesaplarında paylaşmak uygun değildir, aman çok dikkat!

4-    Paylaşımları kimin gördüğü ve takip ettiğini bilmediğimiz sırada, çocuğumuzu gören kişilerin hepsi iyi niyetli olmayabilir.

5-    Çocuğunuz büyüdüğünde acaba çocuk yaşta dijital dünyaya aktarılmış olan izinden memnun olacak mı? Hangimiz 4-5 yaşında saçma sapan hallerdeki fotoğraflarımızın ortalıkta herkesin göreceği şekilde saçılmış olmasını isteriz?

Önerim şudur: yüz tanıma sistemleri ile sosyal medyada paylaşılan bir fotoğrafın, video içeriğindekilerin yaş grubu yüz analizi ile tespit edilebilir. Kullandığımız sosyal medya aplikasyonu bir çocuk fotoğrafı paylaşacağımız sırada, bize emin olup olmadığımızı sorsa? Ne dersiniz değerli dostlar? Buradan tüm aplikasyon geliştirici yazılımcılara ve yöneticilere mesajımızı iletmiş olalım.

Çocukların Başrolde Olduğu Hesaplar – Vlogger Aileler

Vlogger Aile hesaplarında, aile üyelerinin içinde yer aldığı, özellikle çocukların sempatikliklerini avantaja dönüştüren birçok video bulunmaktadır. Aile ve çocuk kanalı formatındaki bu kanalların yayınlarında başrolde olan çocukları henüz farik ve mümeyyiz olmayan, yani 18 yaş altında ve akli melekesi yeterli düzeyde gelişmemiş durumdalar. Bu durum 3 farklı şekilde çocuğu etkileyecektir:

1-        Çocuk ne yaptığının farkında olmayacaktır.

2-        Çocuk bu yaptıklarını neden yaptığını bilmeyecektir.

3-        Çocuk yaptıklarının nasıl etkisi olacağından habersizdir.

İşte bu durumda çocuğun anne ve babasının sorumluluğu çok büyüktür. Sinema ya da televizyon dizilerindeki oyuncu çocukların yaşayabileceği tüm riskler, sosyal medya meşhuru olan çocuklar için de geçerlidir. Kendi yaş grubuna göre sorumlulukların aksaması, akademik ve sosyal gelişimine gerekli zaman ayrılmaması önemli sorunların başında gelmektedir. Üstelik video kanallarında her gün yeni video çekilip eklenmesi önemli bir zaman ayrılmasını gerektirmektedir. Tüm bunlar sırasında çocuğun akademik gelişimi ve süreci doğru yönetmesi zor olabilir.

Birçok çocuk film-dizi oyuncusunun, erken gelen şöhret ile yaşadıkları psikolojik sorunların benzerini, sosyal medya meşhuru çocukların da yaşama potansiyelinde olduklarını anne-babalarının unutmaması gerekli. Her videosunun o gün kaç izleme aldığı, kaç takipçisinin olduğu gibi skorları takip eden bir çocuk için rakamların olumsuza döndüğü an, bu durumu nasıl ele alacağı gibi olası senaryolara anne-babaları ne kadar hazır? Çocuğun başrolde olduğu paylaşımlarda sürekli olarak iyi rolde, mutlu, neşeli bir performans sergilemesi beklenecektir. Böylesi bir süreç çocukta performans kaygı bozukluğu yaratabilir.

Çocuk sosyal medya ünlülerinin ekonomik gelirleri anne-babalarının kontrolündedir. Anne-babalar bu geliri çocuğun akademik ve sosyal gelişimi için ne kadar doğru kullandıkları çok önemli ve gelecek adına belirleyicidir.

Önerim Şudur: Tüm bunlar birlikte değerlendirildiğinde, Çocuk Oyuncular Derneği gibi bir yapının oluşturulması ilk adım olacaktır. Ekran şöhreti ve video yıldızı olan çocukların ve ailelerinin uzman desteği alabileceği bir platfrom oluşturulabilir. Çocuklar ve aileleri ile video içerik uygunluk planları ve ekran şöhretinin doğru yönetilmesi hakkında detaylı atölye çalışmaları yapılabilir.

Saygı ve sevgilerimle,

Dr. Bora Küçükyazıcı

Aile Danışmanı & Eğitim Koçu 

Rabia Gürer Gürkan

🇹🇷Eğitimci, Danışman📚 Çocuk Gelişimi Uzmanı👫Tema Vakfı Üyesi🌲

6y

Elinize sağlık olsun...

Yorumları görmek veya yorum eklemek için oturum açın

Diğer görüntülenenler