Türk ve İngiliz Medeni Yargılama Usullerinde Bazı Temel Farklar

Türk ve İngiliz Medeni Yargılama Usullerinde Bazı Temel Farklar

Hukuk sistemleri belirli ihtiyaçlara cevap vermek için farklı yöntemler, çözümler ortaya koyabiliyorlar. Bu çözümleri birbiriyle karşılaştırarak ne gibi farklı etkiler yarattıkları üzerine kafa yormak bir hukukçu için zihin açan bir egzersiz. Ben de bu yazıda İngiliz medeni yargılamasının Türk hukukundan farklılaştığını tespit ettiğim bazı genel noktalarını paylaşacağım.

  1. Alt ve üst derece mahkemeler rejimi: İngiltere'deki yargı sisteminde, Türkiye'deki yargı teşkilatından farklı olarak alt derece mahkemelerde hukuk eğitimi almamış kişilerin yargılama yapması mümkün olabiliyor. Hafif yaptırım gerektiren ceza davaları ile istisnaen bazı hukuk davalarının görüldüğü 'magistrate' mahkemelerinde vatandaşlar gönüllü olarak yargılama yapabiliyorlar. Bu, bir nevi kadılığı anımsatıyor. Türk adli yargı sisteminde hukuk eğitimi almamış kişilerin yargılama faaliyetinde bulunması, tüketici hakem heyetleri bir yana bırakılırsa, mümkün değil.
  2. İki farklı avukatlık yolu: Yine bu alt ve üst derece mahkeme ayrımında, alt derece ('county' ve 'magistrate') ile üst mahkemelerde ('High Court', 'Court of Appeal' ve 'Supreme Court') vekillik yapan avukatlar birbirinden farklı lisanslama rejimlerine ve meslek kuruluş ve kurallarına tabiler. Müvekkiller, ikinci kategorideki (barrister) -uzmanlaşmış- avukatlar ile genellikle ilk kategorideki avukatlar (solicitor) aracılığı ile ilişki kuruyor. Solicitor'lar da özel bir sertifikayı aldıktan sonra yüksek mahkemelerde hizmet verebiliyor. Ayrıca, Türkiye'den farklı olarak, İngiltere'de avukat olmak için hukuk fakültesi mezunu olmak gerekmiyor. Çıraklık (apprenticeship), denklik eğitimi (GDL) gibi yollarla avukatlık mesleğine girmek mümkün.
  3. Kanun yolu: Mahkeme kararlarına karşı kanun yolu katı kurallara tabi. Bu kapsamda, kanun yoluna başvurabilmek için mahkemeden izin almak gerekiyor. Genellikle, yüksek mahkemeler (e.g. Court of Appeal veya Supreme Court) alt derece mahkemesinin dayandığı olgulara yönelik itirazları yeniden incelemiyor, hukukun yanlış uygulanmasına dayanan itirazlar temyize konu edilebiliyor. Bir davanın temyiz yoluyla Supreme Court'ta incelenmesi ise çok istisnai. Örneğin Mayıs 2023'te Supreme Court'a gelen temyiz başvurularından sadece üç tanesine izin verilmiş. Court of Appeal'e 2022 yılında gelen 3800 ceza, 608 hukuk dosyası olmuş. Türkiye'de ise, Yargıtay'a 2022 yılı içerisinde toplam 339.380 yeni dosya gelmiş.
  4. Uyuşmazlıkların mahkeme dışı yollarla çözülmesine teşvik her iki hukukta da söz konusu. Özellikle, İngiliz medeni yargılamasında yargılama öncesinde tarafların belirli bir usul dahilinde uzlaşma için girişimde bulunması (pre-action protocols) yerleşmiş bir pratik. Bu çerçevede, karşı tarafın alternatif uyuşmazlık çözüm yollarına girişiminin hiçbir neden olmadan reddedilmesinin aleyhe yargılama giderlerine hükmedilmesi gibi sonuçları olabiliyor.
  5. İngiliz yargı sisteminde yargılama giderlerinin üçüncü kişiler tarafından finanse edilmesi, devlet tarafından sunulan adli yardım imkanına bir alternatif. Bu prosedürün kötüye kullanılmasına yönelik de bazı kurallar geliştirilmiştir. (Not: AB'de de yargılamanın üçüncü taraflarca finansmanına dair bir Parlamento kararı mevcut.)
  6. Türk hukukunda tebligat Tebligat Kanunu ve ikincil mevzuat kapsamında detaylı, önceden belirlenmiş bir usule tabi. Fakat İngiliz hukuku tebligat konusunda daha liberal bir yaklaşım gösteriyor. Mahkemenin takdirine göre, elden, adi postayla veya faks ya da e-posta gibi alternatif kanallarla tebligat yapılması mümkün.
  7. İngiltere'de yeterli dayanağı olmayan çok sayıda dava açan kişilerin (vexatious claimant) bir listesi tutuluyor ve bu kişiler mahkemenin özel izni olmadan dava açamıyor.
  8. İngiltere'deki yetki kuralları esnek. Yetkinin iki kaynağı olabiliyor: konuya dayalı ve kişiye ilişkin yetki. Genel yetki kuralı kişiye ilişkin yetki ve bu da davalıya tebligat yapılabildiği anda o kişi üzerinde İngiliz mahkemelerinin yetkisinin tesisini sağlıyor. Bir de Türk hukukunda eşdeğeri bulunmayan 'forum non conveniens' kurumu var ve bu da yabancı unsurlu uyuşmazlıklarda daha uygun yetkiye haiz bir başka ülke mahkemesi tespit edilirse, orada dava açılması için yargılamanın durdurulması olanağı tanıyor.
  9. Türk hukukunda cevap dilekçesinin süresinde verilmemesi, dava dilekçesindeki iddiaların reddedilmiş sayılması sonucunu doğurur (HMK 128). İngiliz hukukunda ise, tersine, süresi içinde cevap dilekçesi verilmemesi dava dilekçesi doğrultusunda karar verilmesine (default judgment) sebep olur.
  10. İngiliz hukukunda, eldeki iddia ve delillere göre dosyada taraflardan birinin hiç başarı şansı yoksa diğer taraf yargılama yapılmaksızın dosya üzerinden lehine karar verilmesini talep edebilir (sumary judgment).
  11. İngiliz medeni yargılama usulü kuralları taraflara ellerindeki belgeleri açıklama yükümlülüğü yükler. Taraflar, makul bir araştırma sonucunda ulaşabilecekleri uyuşmazlıkla ilgili -lehlerine ya da aleyhlerine- belgeleri mahkemeye sunmakla yükümlü kılınmıştır (CPR 31.6). Belgeleri açıklama yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmeyenler hakkında mahkemeye saygısızlık (contempt of court) yaptırımları uygulanabilir. Türk hukukunda taraflar dayandıkları vakıaları ispat için delilleri gösterirler (HMK 194) ve kendilerinin ya da karşı tarafın dayandığı belgeleri getirmekle yükümlüdürler (HMK 219).
  12. İngiliz hukukunda mevcut olan dava açılmasını önleyen tedbir kararı (anti-suit injunction) kurumunun Türk hukukunda karşılığı yok. Hatta Türk milletlerarası özel hukuk öğretisinde kamu düzenine aykırı olduğu yönünde görüşler var.
  13. İngiliz hukukunda ortak hukuka paralel varlık gösteren ve kendine özgü kuralları olan bir de 'equity' (hakkaniyet/nısfet) sistemi var. Bazı yaptırımlar, hukuki başvuru yolları ortak hukuka değil; kardeşi 'equity'ye ait. Türk hukukundaki ihtiyati tedbire karşılık gelebilecek "interim injunction" da equity'ye ait. Bu nedenle de hakkaniyet prensiplerine tabi. Bunlardan biri de "adalete gelenin elleri temiz olmalı", yani eğer kişinin kusurlu olması -Türk hukukuna göre farklı bir şekilde- ihtiyati tedbir almasına engel olabiliyor.
  14. Türk hukukundan farklı olarak, avukata iş getirmek konusunda aracılık kategorik olarak yasak değil fakat özel bazı disiplin kurallarına tabi.
  15. Mckenzie friend, herhangi bir hukuk formasyonu ya da avukatlık ruhsatı olmayan, davanın taraflarından biriyle birlikte duruşmaya katılıp ona yardımcı olan (örneğin kısık sesle fikir veren ya da cesaretlendiren) kişilere deniyor.
  16. İngiliz hukukunda usul alanında hakimin geniş bir takdir yetkisi var. Özellikle sürelerin uzatılması, eski hale getirme veya dava masrafları gibi konularda iki hukukun yaklaşımları farklı. Özellikle dava masrafları konusunda Türk hukukundan farklı olarak, standart ve tazmin temelli iki farklı hesaplama yöntemi var ve her ikisinde de hakim masraflar konusunda yargılamanın genelinden hareketle belirli bir marj içerisinde takdir yetkisini kullanabiliyor.
  17. Türk hukukunda zamanaşımı süreleri maddi hukuka ait iken, İngiliz hukukunda usulün bir parçası.
  18. İngilterede dava ve cevap dilekçesi için standart formlar mevcut. Form şeklinde olmasa da, HMK'da da dava ve cevap dilekçesinin içeriğinde nelerin bulunması gerektiği belirlenmiş. Türk hukukunda bu tarz standart formlar icra takiplerinde kullanılıyor.
  19. Diğer benzerlikler: ön inceleme duruşması (case management conference) ve HMK'daki basit ve yazılı yargılama usulleri ayrımına benzeyen, uyuşmazlığın tutarına göre belirlenen farklı yargılama usülleri (small claims, fast track ve multiple track), HMK'da yeni bir kurum olan topluluk davası (class action).

Yorumları görmek veya yorum eklemek için oturum açın

Ulku Dogan Kaya adlı yazarın diğer makaleleri

Diğer görüntülenenler