Türkiye İçin Umutlandım
Geçtiğimiz hafta sonu Kocaeli Bilişim Fuarı’nda İnovasyon, Endüstri 4.0 ve Yapay Zeka üzerine bir konuşma yapmak üzere davet edildim.
Fuar alanına girdiğimde misafirlere şöyle bir göz gezdirdim. Bir çoğu hafta sonu çocuğunu robot görsün de oyalansın diye getirmiş aileler veya okul etkinliği olarak zorla otobüse doldurulmuş mutsuz gençlerden oluşuyordu.
Yani bana öyle gelmişti.
Ancak itiraf ediyorum ve çok mutluyum ki, büyük yanılmışım.
Seminerin başında bilgisayar bağlantısı ve mikrofon gibi detaylarla uğraşırken, salona bir döndüm ki 1000 kişilik salonun %70’i dolmuş. Farklı illerden gelen liseli ve üniversiteli gençler, ergenlik çağında çocuğunu geleceğe hazırlamak isteyen ebeveynler, özel şirket çalışanları, gencinden yaşlısına hevesli bir kitle ile karşılaşınca bir anda gözlerim parladı.
Konuşmamda özellikle girişimcilik, yeni teknolojilerin dünyayı ve bizi getirdiği yer ve bizlerin yapay zeka karşısında nasıl donanımlar edinmemiz gerektiği üzerinde durdum. Kucağında 4 yaşında çocuğuyla not alıp yeni bir şeyler öğrenmeye çalışan bir anneyi gördüğümde daha da heyecanlandım.
Güzel ülkemde hala öğrenme hevesi olan insanlar vardı. Hala yeni bir şey yapmak için çaba harcayan ve dışarıdan fark ettirmese de içten içe merakla yanıp tutuşan öğrenciler, satıcılar, şöförler ve hatta ev hanımları vardı. Dünyayı değiştirecek yaratıcı fikirler için hala umut vardı.
Konuşmamı bitirdiğimde arka arkaya gelen zeki sorular ise yine hepimizin yeni arayışlarda ve gelişen dünyayı anlama çabasında olduğumuzu gösterdi bana.
Girişimcilik fikirlerinden, robotlarla mücadeleye ve yeni öğrenme platformları geliştirmeye kadar bir çok soruyu yanıtladım. En çok üzerinde durduğum şey şuydu: “Ne yaparsanız yapın, ama bir şeyi mükemmel yapın. Yeni bir şey öğrenecekseniz bir konuyu mükemmel öğrenin. Yaptığınız işin altına imza atacak kadar kaliteli yapın.”
Ne mutlu bana ki, katılımcıların heyecanlanması ve ilham almasına vesile olduğumu hissettim.
Bazen sadece kendi çizdiğimiz çerçeveden bakıp, bizim gibi okuyan öğrenen insanlar az diye düşünüyoruz. Ancak fark ediyorum ki, fırsatları olduğunda ya da yeterince farkındalık yaratıtığımızda hiç düşünmediğimiz Ayşe Teyze bir anda yeni bir iş fikriyle gelebiliyor.
Uzun lafın kısası dostlarım, okumaya – araştırmaya – keşfetmeye hevesli insanlar sandığımız kadar az değil. Sadece ufukları açmak için biraz daha gayrete ihtiyaç var.
Ben yine bir umutlandım bu ülke ve çocuklarımızın geleceği için.. Bakalım bu motivasyon beni kaç gün götürecek?