TCMB Sadeleşme Politikası ile ne kastediyor ve Seçim Öncesi Fiyatlamalar
24.05.2018 tarihli Bengütürk TV Bahar İlik ile Gün Başlıyor programında Para Piyasaları üzerine Enterprise Corporate Risk Management Kurucu Ortağı ve Başkanı, Volkan Korkmazer'in görüşleri...
29.05.2018 tarihi itibariyle TCMB ve Hazine’nin hala şansı var.
1. TCMB genelde sözlü yönlendirme yapmamayı seçmektedir.
Bu donemde aktif olarak sözlü yönlendirme yapmasında fayda var.
İş adamı, Vatandaş aslında şunu öğrenmek istiyor:
Madem ekonomiye saldırı var. Tekrar bu saldırı olursa ne olacak?
Birikimlerim, Satın Alma Gücüm ve Geleceğim koruma altında mı?
Bunun güvencesi nedir?
2. TCMB GLP Geç Likidite Penceresi üzerinden Bankacılık sektörüne yaklasik 18 aydir verdigi 130 Mia TL ile 100 Mia TL arasi değişen sağladığı kaynak artık kemikleşmiş durumda. Bu kaynağın Over/night (gecelik) ya da yeni sadeleştirme safhasında haftalık Repo olarak verilmesi artık anlamsız.
Artık bu kaynak over/night ya da haftalık kaynak özelliklerini çoktan aştı.
130 Mia TL ye yakın kaynağı 2 yıl ya da 5 yıl ya da 10 yıl tahvil faiz oranları üzerinden endeksleyerek kaynağın vadesini daha uzun vadeye çekebilir ise piyasa rahatlar ve ikna olur.
TCMB arzu eder ise, Teminat olarak da Bankacılık sektörü A ve B rating kredilerini paket olarak menkulleştirme yöntemi ile portföyüne rehin alabilir ya da satın alabilir.
ECB, FED ve birçok Merkez Bankası zaten bunu uygulamakta.
AB Bölgesi zaten sıkıntılı bir süreçten geçmekte iken ECB ( Avrupa Merkez Bankası ) 2019 Mart ayına kadar genişleme politikası ile Bankaların problemli varlıklarını satın almaya devam etmekte ve Avrupa Birliği ülkeleri bünyesindeki Bankaları fonlamaktadır.
Sonuçta Türkiye Bankacılık Sektörünün TL’de Likidite ve Vade uyumsuzluk probleminin çözülmesi ülkenin Kredi Risk Puanı (CDS)’leri üzerine kısa zamanda olumlu etki gösterecek ve kısa zamanda hem bankacılık sektörüne olan yurt dışı yatırımcı ilgisi artacak hem BIST Bankacılık Endeksi hızlı bir şekilde tekrar yükselme trendine girecektir.
3. GLP faiz oranını da 300 baz puan artırmıştı ve faizlerde sadeleşmeye giderek haftalık repoya döndü %16,50 ile Tüm Bankacılık sektörünü finanse etmeye devam ediyor.
4. TCMB, 07 Haziran Tarihli Para Politikası toplantısında politika faizini %16,50 alt bant ve %21,50 üst bant sınırına çekebilir.
Sadeleşme aslında faiz oranında değil, borçlar ve kaynakların bilançoda doğru ve sağlıklı yere yerleştirilmesi, kısa ve orta vadede risk olmaktan çıkartılarak fiyatının doğru netleştirilmesi olarak yorumluyorum.
Haftalık Repo kapsamında politika faizi üzerinden verdiği vereceği kaynaklari ora ve uzun vade kullanmak isteyen bankalara yönelik yeni vade ve fiyatlara geçme şansı sunabilir.
Bu durumda USD fiyatları geri gelebilir ya da fiyat belirli bir yerde plato yaparak dinlenmeye çekilebilir. Bu çekilme orta ve uzun soluklu etki edebilir.
T.C. Hazine ile TCMB birlikte koordineli yapabilecekleri:
1. Secim sonrası Ekonomik reformlar gündem takvim ve uygulama planı açıklanmasında büyük fayda var.
Secim sonrası, Hangi Bakanlıkların [Kulislerde konuşulanlar, Ekonomi Bakanlığı, Ekonomi Koordinasyon- Başbakan Yard., Maliye ve Kalkınma Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı gibi bakanlıkların] tek bir bakanlık altında nasıl sadeleştirileceği, koordinasyonun ve organizasyonun bazı bölümleri açıklanabilir.
2. Ekonomi Yönetiminde Koordinasyonun net ve hızlı bir şekilde toparlanabileceği organizasyon, iletisim, yonetim bosluklari olmayacaginin acik ve net bir şekilde sağlanabileceği ispat edilmeli.
Geçmişte sadece 5016 sayılı Kamu Maliyesi Kanunu değişikliği döneminde tüm Kamu Kurumları ortalama 8 ay yeni düzenlemeye hazırlık aşamasında ciddi bir durgunluk yaşadı.
Seçim sonrası, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Yönetimine geçiş süreci döneminde benzeri bir durgunluk yaşanmayacağının güvencesi ortaya konulmalı.
Mevcut Seçim manifestoları dikkatle incelenir ise Cumhur İttifakı bu sadeleşmeyi manifestosuna önem ve öncelikle yerleştirdiği görülmektedir.
Diğer tarafta ise tam tersi sadeleşmenin tamamen ortadan kaldırılacağı eski sisteme dönüş arzusu ve vaatleri izlenmektedir.
Geçiş süreci, operasyonel risk yönetimi açısından yüksek önem taşımaktadır. Sadece bu değişim düzgün organize edilmesi durumunda Türkiye Ekonomisinin bu stres testini geçmesi kısa zamanda Uluslararası Para Piyasalarından kısa ve Orta vadede çok fazla miktarda fonun ve kaynağın doğrudan yatırım amacıyla Türkiye’ye gelmesi anlamına gelecektir.
Seçim Öncesi BIST 100 ve DİBS ve Kur fiyatlamalarında TCMB ve Ekonomi Koordinasyon Yönetiminin performansı dikkatle izlenecektir.
Saygilar
Volkan KORKMAZER