Yönetim İpuçları-2, Yöneticin 4 Temel Görevi Nedir?
Serinin ilk yazısını epey önce yazmış ve sonrasında da yöneticinin görevlerinden bahsedeceğimi aktararak yazıya son vermiştim. Nedir bir yöneticinin en büyük sorumluluğu diye sorulduğunda benim cevabım "Toplumda veya Pazarda karşılığı olan bir Misyona (siz ihtiyaca ve onun çözümüne diye okuyun) inanmış, bu Misyonla varacağı Berrak bir Vizyona (siz geleceğe diye okuyun) sahip, vizyonuna ulaşmak içinse uzun erimli bir Stratejiyi (siz köklü tercihler diye okuyun) benimsemiş ve sarsılmaz Değerlere sahip olması" en büyük sorumluluğudur.
Yönetici kim değildir sorusuna ise cevabım: "Sadece kendi hayrına çalışan, bir misyona değil gündelik ihtiyaçlara konsantre olan, paydaşlarına (çalışanları, tedarikçileri, müşterileri, toplum vb.) değer üretimini paylaştırmayan, gelecek konusuna gelindiğinde ise "hele önümüze bakalım, gelecek gelince konuşuruz" gündelikçiliğiyle bakan, uzun erimli mesafeyi koşabilmek için köklü tercihler yapmaktansa çıkarcı anlık kararlar vererek adeta dalgalar üzerinde sörf yapan ve değerleri olmayan kişi" de yönetici değildir bana göre.
Her iki profili de defalarca gördüm. Pragmatist, çıkarcı, fırsatçı ve kendi hanesine sürekli gelir yazmaya çalışan yöneticilerin yine kısıtlı bir dönemde çok başarılı olduklarına, hızla yükseldiklerine şahit de oldum. Ancak aynı yönetici profilinin, fazla zaman geçmeden çok düşman edindiğini, hatalar yapmaya çok hızlı sürüklendiğini ve orta vadeyi yani 5 sene ve ötesini göremeden çöktüğünü de defalarca gördüm. Eminim sizin de aklınızdan tanıdığınız isimler geçiyordur. Oysa kısa orta vadede başarısızmış gibi görünen, fırsatları kaçırdığı sanılan misyoner, vizyoner, strateji ve değerler sahibi yöneticiler ise tıpkı uzun mesafe koşucuları gibi aradan 10-20-30 yıl geçince halen ayakta kalanlar ve yollarını yürüyebilenlerdir, krizlere, problemlere vs rağmen. Sanayi Bakanlığı verilerine göre Türkiye'de 25 yaşını aşmış kurum sayısının varolan tüm kurumların sadece %5'i olduğunu bilmek dahi bu kurumlarda sadece %5 bizim kabul ettiğimiz profilde yönetici olduğunun göstergelerinden birisidir. Batanlar, yok olanlar, çok güzel günler görüp saman alevi misali kaybolanlar ise milyonlarca...
Demek ki yöneticinin temel ödevlerini sayarak uzun erimli bir gelecek için iyi bir başlangıç yapmış olacağız,
Yöneticinin 4 Temel Görevi
- Toplumdaki / Pazardaki bir problemi, ihtiyacı keşfetmek ve bu ihtiyacı karşılayacak çözüm önerilerini geliştirip problemi çözmeyi kendine görev ya da misyon edinmek. Birileri siz ne yapıyorsunuz diye sorduğuz zaman; "kıyafet üretiyoruz" diye değil de "varsıl olmayan çocukların da kaliteli giyinmesi için uğraşıyoruz" demek bir misyon ifadesidir örneğin.
- Misyonu ile varacağı geleceği önce kendi zihninde çok berrak bir şekilde hayal edebilmesi, yani vizyona, gelecek öngörüsüne sahip olması gerekir. Daha da önemlisi o pazarı, toplumu, çalışanlarını, tedarikçilerini, müşterilerini bütünlüklü olarak o vizyona inandırmakla da mesuldür. "Bugün ilk kişisel bilgisayarı ürettik ve çok az insan erişebiliyor ama birgün görüyorum, gelecekte bir gün hemen herkes, cebindeki cihazlarla herşeye ulaşabilir olacaklar" dediğinizde paydaşlarınızı önce inandırmanız gereken, sonrasında da takip etmesi gereken heyecan veren bir vizyona odaklamış oluyorsunuz.
- Herkesin aklına sizin misyon ve vizyonunuzu duyduktan sonra "tamam biz de bir problem buluruz, bir çözüm de, hatta dağları bile aşarız, şöyle hayaller kurarız böyle hayaller tasarlarız da; nasıl olacak bütün bunlar, kolay mı" sorusu takılıp kalacaktır. İşte yönetici burada herkesin inanacağı bir yol haritası da çizmek durumundadır. Varsıl olmayan çocuklara kaliteli kıyafetler sağlamak ya da herkesin birgün cebinde herşeye ulaşabileceği bir cihaza sahip olmasını sağlamak öyle 1-2 nefeste varılacak yakın mesafeler değildir. Uzun erimli bakış ve karşınıza çıkacak binlerce probleme karşı yine de ayakta durmanıza yardımcı olacak köklü tercihler yapmanızı, yani strateji kurmanızı gerektirir. "Yağ işinde para varmış, inşaat yükseliyor kaçırmayalım, aslında bitcoinle de zengin olunabilir" gibi hülyalar hergün bizi tercih yapmaya ve yolumuzdan çıkıp çıkmayacağımızı sorgulamaya iterler. Bir derdi olmayanlar, o derda devası için bir gelecek öngörüsü olmayanlar, tercihleri olmayanlar, ya da kısa deyimiyle Strateji sahibi olmayanlar, yollarını ilk fırsatta veya ilk tehditte terk edenlerdir.
Yöneticinin bu 3 ana görevini layıkıyla yerine getirebilmesi için ciddi bir araştırma, düşünme, paydaşlara birlikte değerlendirme ve konsolide etme sürecine ihtiyacı olacaktır. Bu süreç nakış gibi işlenmeli, ayakları yere basan ve inandırıcı, heyecan verici bir sonuca bağlanmalıdır. Eğer sürecin sonunda tüm paydaşların büyük oranda ikna olduğu bir Misyon/Vizyon/Strateji üçlüsü çıkıyorsa, bu üçlüyü taçlandıracak olan en önemli 4. sac ayağı tüm bu yolu yürürken asla vazgeçmeyeceğiniz Değerlerinizdir. Birçok yönetici değerlerini sıralarken tüm insanlığı kabul ettiği birçok değer arda arda yazar ama günlük hayat acımasızdır ve sizleri test eder. "Biz asla takım çalışmasından ödün vermeyiz" diye bir değer benimsediğinizde, takım çalışmasını bozarak o senenin en iyi cirosunu yapmış satıcınızla vedalaşmak kadar zordur değer sahibi olmak. Söylemesi kolay ancak icrası zor değerlere bir ömür sahip çıkabilmektir yönetici sorumluluğu.
Sonraki yazımızda Misyon/Vizyon/Strateji/Değerler dörtlüsünü teoriden pratiğe yani kurumsal icra seviyesine indirecek olan; İnsan, Organizasyon ve Teknoloji boyutlarında nasıl bir yol izlenilmeli başlıklarını aktarmaya çalışacağım.
Sevgiler...