YAPAY ZEKA: FİNANSAL PİYASALARA ETKİLERİ

Yapay Zeka, insan zekâsına özgü olan, algılama, düşünme, sorun çözme, iletişim kurma, çıkarımsama yapma ve karar verme gibi yüksek bilişsel fonksiyonları veya otonom davranışları sergileyebilen buna bağlı olarak tepkiler üretebillen ve bu tepkileri fiziksel olarak dışa vurabilen bir işletim sistemi olarak tanımlanıyor. Yapay Zeka’nın çevre kirliliği, genetik hastalıklara çözüm getirilmesi, enerji bağımlılığımızın giderilmesi gibi onlarca konuda sorunların üstesinden gelmek için insana yardımcı bir teknonolojik sıçrama olduğu algısı pekişerek yaygınlaşıyor. Diğer yandan, Ellon Musk’ın da aralarında bulunduğu pek çok önemli isim ve bilim insanı bu olumlu algıyı tereddütsüz kabül etmiyor.

Çok kısa bir süre önce, 14 Mart 2018’de aramızdan ayrılan çağımızın en önemli kuramsal fizikçilerinden Stephan Hawking, Portekiz’de yapılan Web Teknolojileri Zirvesinde insanlığa son uyarılarından birini daha yapmıştı: “Yapay Zeka, medeniyetimizin tarihindeki en büyük olay olabilir, ya da en kötüsü. Bilgisayarlar teorik olarak insan zekasını taklit edebilir hatta onu geçebilirler. Bu yüzden, Yapay Zeka tarafından sonsuza dek yardım göreceğimizi ya da onun tarafından imha edilip edilmeyeceğimizi henüz bilmiyoruz.” 

Ellon Musk ve Stephan Hawking’i bile bu ölçüde ürkütebilen Yapay Zeka’nın aslında ne olduğu sorusunun bugün için net bir yanıtı yok. Belki Yapay Zeka insanlığın bilinen en önemli dertlerinin sonlandırılmasında büyük sıçramalar yaratabilen bir teknolojik gelişme olarak kalacak, ya da Stephan Hawking’n uyardığı gibi kuramsal fizik dahil olmak üzere bilimin tüm alanları ve insanlığın kaderi kendi elimizle yarattığımız yeni efendimiz Yapay Zeka tarafından (Artificial Intelligence) onun bilinci ile yeniden şekillenecek. 

Bugün için var olan tanımıyla Yapay Zeka’nın nanoteknoloji, tıp, bilişim sistemleri, elektonik iletişim, ve hatta tarım alanında ne gibi ilerle/değişikler yaratacağı, hangi meslek gruplarının etkileneceği, hangi yeni iş alanlarının ortaya çıkacağı ve hangi meslek gruplarının yok olarak mensuplarının işsiz kitlelere katılacağı gibi konularda oldukça fazla sayıda araştırma ve makaleye kısa bir araştırmayla erişmek mümkün. 

Finansal alana baktığımızda Yapay Zeka’nın ne gibi etkilerinin olacağı konusunda bir çok öngörü şimdiden şekillenmeye başlamış durumda. Aslında Yapay Zekanın bu ölçüde dikkat çekmeye başlamasından yıllar önce, Dünyanın geri kalanı, kendi kendini süren arabaları hayal etmekte ve yapay Zekaya bağlı otomasyonun olası istihdam etkilerinden ürkmekteyken, sermaye piyasaları şirketleri - özellikle yatırım bankaları, haberci teknolojilerle bu gelişimi algoritmik ticaret, niceliksel analizde Yapay Zeka kullanımı ile test ederek Yapay Zeka ile birlikte çalışıyorlardı. Dünya genelinde sermaye piyasası şirketleri, son teknolojik gelişmeler ve Yapay Zeka tarafından dönüştürülmeye görece olarak daha hazır görüntü çizmekle birlikte, şimdiye kadar, çoğu şirketin temelde sadece maliyetlerini azaltmak için buna dayalı teknolojileri kullanmaya odaklanmış durumda olduğunu gözlemliyoruz, oysa Yapay Zeka tamamen yeni yollarla radikal değer artışı yaratma potansiyeline sahip görünüyor (The Case for AI in Capital Markets, Show Me the Value).

Ancak, dünya finans piyaları, özelinde sermaye piyasalarında Yapay Zeka’nın ne gibi etkileri olabileceği konusunda yeterli ve doyurucu tartışmanın halen yapılmadığını, kimilerinin ikinci Rönesans olarak nitelendirdiği bu yeni nosyonun yaratacağı dip dalgasının muhtemel kısa ve orta vadeli etkilerini ve buna ilişkin alınabilecek gerçekçi önlemlerin halen masaya konulmadığını, Yapay Zeka’nın sadece teknoloji firmalarına yatırım yönlendirmede bir iştah açıcı olarak kullanılmakta olduğunu bir gözlem olarak söylemek de mümkün (Is Artificial Intelligence the Future of Capital Markets, George Bashforth, Crestbridge). 

İkincil olmakla birlikte önemli bir diğer öngörü, Yapay Zeka çalışmalarındaki ilerlemelere paralel olarak, karar verme sürecinde kullanılmaya uygun verinin miktar ve türünde büyük bir genişlemenin olacağı, yatırım kararlarının piyasa fiyatları, faiz oranları veya kazanç rakamları gibi geleneksel ölçütler üzerinden yapılmadan sadece Yapay Zeka sayesinde olay ve varlıkların fiyat tahmin sürecine yansıtabileceği, finansal kuruluşların yatırım kararlarını verirken kullanmakta olduğu klasik parametrelerin önemli ölçüde değişerek önemini yitireceği yönünde.

Sağlık verileri, geçmiş hastalık kayıtları ve hatta DNA’nızı benzer sonsuz veriyle karşılaştırarak analiz edebilen Yapay Zeka’nın vereceği tavsiyelere uymak, sağlıklı bir yaşam sürdürmek ya da sağlığınıza kavuşmaya çalışmak isteyen bireyler için kuşkusuz akıllıca bir tercih olacak. Benzer şekilde, yakın bir gelecekte şahsınıza veya yönettiğiniz kurumsal yapılara ait fonlara ilişkin yatırım kararlarınızda finans uzmanlarının ve yatırım kuruluşlarının tavsiyeleri yerine doğrudan Yapay Zeka’nın sunacağı yatırım tavsiyelerine uymak, belli ki daha akıllıca bir tercih olacak.

Finans Piyasaları’nın benzer olaylara her zaman aynı tepkiyi vermediği, geçmişte yaşanan bir olaya çok güçlü bir tepki vermiş olan piyasanın çok benzer bir olaya bugün bambaşka tepki verebildiği bilinen bir durum. Yapay Zekan’nın sahip olacağı muazzam veri işleme kapasitesiyle piyasa risklerini çok daha etkin şekilde ölçebileceği ve bunun daha stabil ve etkin piyasaların oluşmasına neden olacağı genel kabul gören bir başka öngörü. Bununla birlikte insan faktörünün finansal piyalarda karar alma süreçlerinden Yapay Zeka tarafından soyutlanmasının yaratacağı sonuçlar hakkında bir tartışmanın başlamasının gerekliliği en yüksek seviyelerden dile getirilmeye başlanmış durumda (Haruhiko Kuroda, Remarks at the Conference on AI and the Frontiers of Finance, Governor, Bank of Japan, Nisan 2017).

Ülkemiz her ne kadar teknoloji yaratan ülkeler arasında ilk sıralarda yer almıyor olsa da tarihsel olarak Türk Bankacılık sektörü bilişim teknolojilerinin kullanımında her zaman öncü bir rol üstlenmiş, bu alandaki teknolojileri bir çok batılı ülkeden daha önce ve efektif şekilde uygulamaya almayı başarmıştır. 14 Şubat 2018 tarihinde ilki gerçekleştirilmiş olan Türkiye Yapay Zeka Zirvesi’nin panellerinden biri “Finans Dünyasında Yapay Zeka” başlığını taşıyordu, diğer yandan panelde yüksek montanlı verilerin analiz edilmesi, gelişmiş algoritmaların kullanılması, operasyonel maliyetlerin düşürülmesi gibi konu başlıklarının öne çıkarılarak tartışılmış olması, Yapay Zeka’nın kavramsal olarak finansal piyalarımızda ileri ve yeni bir teknolojinin kullanıma açılması şeklinde bir kısıtla algılanmakta olduğunun göstergeleri. Gerçekten kısa vadede finansal piyasalarda Yapay Zeka tartışmalarının teknolojik iyileştirmeler, operasyonel maliyetlerin düşürülmesi, insan tarafından yapılmakta olan bazı işlemlerin makinalarca yerine getirilmesi çerçevesinde yapılmasını makul karşılanabilir. Ancak orta ve uzun vadede Yapay Zeka’nın finansal piyasalarda ortaya çıkaracağı radikal değişiklikler, finansal kurumların ihtiyaç duyduğu beyaz yakalı çalışan sayısının azalması, işlemlerin çok hızlı ve efektif olarak yerine getirilmesi gibi konulardan çok daha farklı olacaktır. Bankalar, portföy yönetim şirketleri, aracı kurumlar, borsalar gibi finasal dünyada yerleri sarsılmaz olarak görünen bir çok yapıya bugünkü iş yapış şekilleriyle ihtiyaç kalmayabilir. Günümüzde fon arz edenler ve fon talep edenler arasındaki (gerek uluslararası gerek ulusal boyutta ) fazlasıyla karmaşık ve pek de efektif olmayan yapı içinde yer alan ve vazgeçilmez kabul edilen bir çok aracının Yapay Zeka’nın gelişmesine paralel olarak zaman içinde tasfiyeye uğraması güçlü bir olasılık olarak ortaya çıkmaktadır.

Yapay Zeka, şaşmaz bir kesinlikte ve doğru alanlara ve doğru zamanda yatırım kararlarının alınmasında küresel ve yerel oyunculara çok daha az maliyetle çözümler üretebilecektir. Ancak, Stephan Hawking’in dikkat çektiği risk gözden kaçırılmamalıdır, insanın karar alma mekanizmalarında bulunmadığı bu yeni finansal dünyada da ‘insanın nasıl korunacağının’ tartışmasının yapılmaya başlanması gerekmektedir. Amerika Birleşik Devletlerinde düzenleyici kurumların bu yeni gelişme karşısında nasıl bir yön izlemesi gerektiği konusunda ilk çalışmalar başlamış bulunmaktadır (Securities and Exchange Commission The Role of Big Data, Machine Learning, and AI in Assessing Risks: a Regulatory Perspective)

Hollywood tarafından yaratılan distopik gelecek algısı kadar yanlış olan Yapay Zeka’nın sadece yüksek miktarlı veriyi işleme konusunda yeni ve üstün bir teknoloji olduğu şeklindeki basitleştirici indirgemedir. Ülkemizde de Yapay Zeka’nın kısa, orta ve uzun vadede nereye evrileceği ve yatırım ikliminde ne gibi değişikliklere yol açacağı önemli ve değişmez bir gündem maddesi olarak hak ettiği yeri bir an önce almalıdır.

Av. Ümit YAYLA



Harika bir yazı Ümit’cim. Kingston Üniversitesindeki yapay zeka da şarkı besteliyormuş;)) geleceğimiz inanılmaz ;))

Beğen
Yanıtla
selim erdoğan

Sermaye Piyasaları, Yatırımcı İlişkileri,Kurumsal Yönetimi Ekonomik Araştırmalar, bağımsız yönetim kurulu üyeliği

6y

Eline sağlık. Güzel bir yazı. 1987'de NYSE'de yaşanan büyük çöküşte bilgisayarların zincirleme satışlarının katkısı olduğu çok yazıldı çizildi. Hawking'in yapay zekanın insan uygarlığının sonunu getirebileceği uyarısını biraz abartılı bulsam da başta bankacılık, yüzlerce mesleğin tehdit altında olduğu muhakkak.

Ahmet Kerem Özşahin

Founder - Özşahin Avukatlık

6y

Konu sadece yuksek miktarli veri islemek X gibi sadece issiz kalma tehlikesi de X. HOMO DEUS...

Yorumları görmek veya yorum eklemek için oturum açın

Diğer görüntülenenler