YENİ BİR YIL, DİSTOPYA- ÜTOPYA
Yeni yılın ilk haftası içindeyiz. 2020 yılını çoğunlukla ve ortak bir ruhla insanlık sevemedi. Yeni normal olarak adlandırılan benim fikrime göre anormal bir durumla karşı karşıya kaldık. Anormal diyorum çünkü ölüm korkusu yaşadığımız, kaygılarımızın en üst düzeyde olduğu, pandemi başlarında tam da tanımlanamayan (ki bugünde bilinemeyenlerin olduğu) bir kriz durumu ile başa çıkmanın yollarını bulmaya çalıştığımız bir yıldı. Ne yazık ki yazılı ütopyaların değil film ve roman sahnelerinden fırlamış gibi tanışıklığımızın olduğu sahneleri hatta daha kötülerini yaşadık ve yaşamaya da devam ediyoruz. Bu kriz tıp, eğitim, ekonomi, psikoloji gibi bir çok alanda yeni krizlere de yol açtı ve açmaya devam ediyor.
Bu kriz durumunda çıkış yollarımızdan biri de dijital araçların günlük yaşam, iş hayatı, eğitim gibi hayatımızın kilit noktalarında yerini alması oldu. Dünyada da dijital araçların seçeneklerinin geliştirilmesine yönelik ciddi bir hız verildiğini görüyoruz. Yapay zeka dünyasına doğru koşar adımlarla gidiyoruz. Bu gelişim sürecine yönelik olumlu olumsuz tepkiler var. Olumsuz veya olumlu bu tepkilerin içinde tartışılacak ve öğrenilecek çok şey var. Bilişim uzmanı değilim fakat her değişim ve gelişim olumlu olumsuz bir çok etkiye sahiptir. Bilimin tarafıyım. Bilimin her alanında dijitalleşme ile ilgili araştırmalar, tartışmalar devam edecektir devam da etmelidir. Bu gelişimin ibresinin insanlığın ve dünyanın faydasına olacak şekilde devam etmesi önemlidir.
Dijitalleşme dünyanın yeni gurur kaynağı olması insanlık ve dünya için yetmeyecektir.
Neden mi? Kadınlar ve çocuklar öldürülürken, istismara uğrarken, dijitalleşmenin getirdiği olanaklar dünyada herkesin kullanımında olmadığında, eğitimde fırsat eşitliği olmadığında, hastalıklarından kurutulma şansını tıbbi gelişmelerden ekonomik olanaksızlıkları nedeni kaybedenler olduğunda, pandemiye karşı aşılama konusunda her dünya vatandaşına imkan sunulamadığında vb. gibi nedenlerden dolayı gurur duymak için daha çok yolumuz var. Dijitalleşmeyi doğayı ve doğanın tüm canlılarını koruyarak her dünya vatandaşının iyiliğine, gelişimine ve sağlığına sunulabildiğine gurur duyabiliriz.
2021 yılı için dileğime gelirsek distopyaların değil ütopyalara tanık olabileceğimiz bir yıl olsun.