Yoksa siz hala GERİBİLDİRİM veren yöneticilerden misiniz?

Gerek birebir yönetici koçluğu çalışmalarımızda, gerekse kurumların ağrı noktaları ile yaptığımız çalışmalarda gündemden inatla düşmeyen başlık GERİBİLDİRİM süreçlerinin etkinsizliği. Ya iyiler konuşuluyor, ya hiç konuşulmuyor, ya da öyle konuşuluyorki yıkıp döküyor. 20 yılı aşkın bir süredir bu konuda çalışmalar yaparken doğal olarak çok öykü dinledik. Çok analiz ettik. Bugün de sizin bir lider olarak kendinizin bu konuda nerede olduğunuza dair bir fikir edinmenize ve aksiyon almanıza yardımcı olmak istiyorum.

Kişisel ve mesleki gelişim alanında, geribildirimin iyileştirme için hayati bir araç olduğuna kimsenin itirazı olmayacaktır. İşyerinde, eğitim ortamlarında veya kişisel ilişkilerde, geribildirim verme ve alma eylemi, büyüme ve ilerleme için önemli olarak görülmüştür. Ancak, son yıllarda, daha incelikli bir yaklaşıma doğru bir değişim gözlemlenmiştir: Kazan-kazan konuşmaları.

Geleneksel geribildirim modeli genellikle bir tarafın diğerine öznel yorum hatta yargılarını içeren bir uygulama olarak şekillendi.

Genellikle de konuşmalar gelişim alanlarına veya eleştirilere odaklanır. Bu yaklaşım belirli bağlamlarda değerli olabilirken, aynı zamanda kısıtlayıcı ve potansiyel olarak ters etki yaratabildiği için bazı yöneticiler için hiç uğranmaz oldu. Geribildirim, doğası gereği tek yönlü olma eğilimindedir, bir tarafın verici, diğerinin ise alıcı olarak rol aldığı. Bu da, açık ve dürüst iletişimi engelleyebilecek bir güç dinamiği yaratabilir.

Öte yandan, kazan-kazan konuşmaları, daha işbirlikçi ve kapsayıcı bir yaklaşımla oluşur. Oradaki zihniyet her iki tarafın da çözümleri arayıp karşılıklı anlayışı artırarak etkin bir şekilde katıldığı bir diyalog yaratmayı amaçlar. Bu yaklaşım, empatiyi, aktif dinlemeyi ve karşılıklı yararlı sonuçlar bulma konusundaki ortak taahhüdü vurgular.

Kazan-kazan konuşmalarının en önemli faydalarından biri, güven ve saygı kültürü oluşturabilme yetenekleridir. Açık ve dürüst diyalogları teşvik ederek, kazan-kazan konuşmaları, bireylerin kendilerini değerli ve duyulmuş hissettiği bir ortam yaratır. Bu, artan katılım, motivasyon ve genel memnuniyetle sonuçlanabilir.

Ayrıca, kazan-kazan konuşmalarının daha sürdürülebilir çözümlere yol açma olasılığı daha yüksektir. Her iki tarafın da sürece aktif olarak katıldığı için, ortaya çıkan çözümlerin temel sorunları ele alması ve tüm tarafların ihtiyaçlarını karşılaması daha olasıdır. Bu, daha büyük yenilik, yaratıcılık ve problem çözme becerilerine yol açabilir.

İletişim tarzınıza kazan-kazan konuşmalarını dahil etmek için aşağıdaki ipuçlarını göz önünde bulundurun:

1. Öncelikle GERİBİLDİRİM ifadesini sözlüğünüzden çıkarın. İşin ve ona dair takım dinamiklerinin en iyi halini oluşturacak tutumlar hakkında birlikte kafa yoracağınız konuşmalara ne isim takarsanız size özgü bir adı oldun. Kazan-kazan diyalogları, işbirliği tutumları, birlikte tasarlama ve değerlendirme görüşmeleri gibi beğendiğiniz bir ismi olsun.
2. Açık bir zihniyetle ve aktif dinleme konusunda istekli bir şekilde konuşmalara yaklaşın. Aktif dinleme çok dile dolanmış ama hala en zor bulunan yetkinliklerden. Özellikle de belirsizliğin getirdiği güvensizlik ortamlarında aktif dinlemek insanın oluşuna aykırı. Yaşamda kalma modumuz çalışırken asla aktif dinleyemeyiz. Önce ortamdan psikolojik güvenliği saplamaya özen gösterin.
3. Diğer kişinin perspektifini anlamaya odaklanın ve ortak noktalar bulmaya çalışın. Herkes haklıdır ama kısmen:-)) Diğer kişilerin o kısmı tarafını aramaya çalışmakla başlayabilirsiniz. İfadelerinin arkasındaki düşünme sistematiğini merak ediniz ve sorularla açmasını sağlayınız. Belki gerçekten sizden daha iyi düşünüyordur.
4. Diğer kişinin duygularını ve ihtiyaçlarını anlayışla karşılayın. Önce kendi ihtiyaçlarınızı farkedin tabiki. Sizin , sevilmek, onaylanmak, ait hissetmek gibi duygusal ihtiyaçlarınız aktifse başkasının kini anlamanız çok zor.
5. Temel sorunları ele alan ve tüm taraflar için faydalı olan çözümler bulmak için işbirliği yapın. Ağrı noktalarının analizini yapıp, aksiyonları görevlere ayırıp, birlikte en iyi şekilde çalışma konusunda karşılıklı beklenen tutumları belirleyin. Bunlardan sapma durumu söz konusun olduğunda nasıl bir iletişim içinde olmanız gerektiğini konuşun ve fomule edin.
6. Çözümlerin uygulanmasını ve etkili olup olmadığını takip edin. Ara değerlendirme buluşma veya takipleri ile iş işten geçmeden sapmaları kapatabilirsiniz.

Sonuç olarak, geribildirim hala büyüme ve iyileştirme için değerli bir araç olmaya devam ederken, kazan-kazan konuşmaları ile iletişim, daha bütüncül ve kapsayıcı bir yaklaşım sunmaktadır. Kazan-kazan konuşmalarını benimseyerek, bireyler ve organizasyonlar, yenilik ve başarıyı teşvik eden güven, saygı ve işbirliği kültürü yaratabilirler. Baştan iletişim ne kadar güçlü ve karşılıklı inşa edilirse zor diyaloglara o kadar gerek kalmayacaktır.

#feedback #feedbackculture #winwinconversations #leadership