Yola Devam Etmek

Yola Devam Etmek

Uzun yıllar aynı işletmede çalışan insanlar için yeni bir başlangıç yapma fikri, zor hatta çoğu zaman ürkütücüdür. Kişi karar vermekte zorlanır. Koşullar değişse, işyeri onun kuvvetli bağlarını oluşturduğu geçmiş formatın çok dışına çıksa dahi, kişi bağlarını kopartma ve yeni ufuklara yelken açma konusunda kararsız kalır. Bu bazen gelen fırsatların kaçırılmasıyla dahi sonuçlanabilir. Bağlı kaldıkları geçmiş, belki de çok daha güzel bir geleceğe ulaşmalarını engelliyor olabilir. Ben kendi tecrübemi paylaşarak, kendini bu tarz bir yol ayrımında hisseden kişilere yardımcı olmak istiyorum.

22 yıl bir sektörde çalıştıktan, onca tecrübe biriktirdikten, o kadar yılı aynı firma bünyesinde geçirdikten sonra oradan ayrılmak hiç de kolay değil. İnsanın kafasında bin bir tane soru, bir sürü endişe, tamamlanıp tamamlanamayacağı sorgulanan bir sürü proje oluyor. İlk birkaç gün sudan çıkmış balık tadında geçiyor. Malum 20 yılı aşkın süredir her sabah erken kalkmışsın, işe gitmişsin. Şimdi ise gitmen gereken bir yer yok. Telefonun çalıyor. Ayrıldığını bilenler arıyor, “hayırlı olsun” diyen de var, “yahu ne oldu?” diye soran da, “Biraz dinlenmen iyi olur.” diyen de. Bir de ayrıldığını bilmeden arayıp, sonra verdiği rahatsızlık için üzülen ve senin teselli etmek zorunda kaldıkların. Çok farklı, çok karmaşık, yaşaman ve ardında bırakman gereken bir süreç.

Bu karmaşa içinde ilk birkaç gün geçiveriyor. Onca yıl yüksek tempoyla çalışmış bir kişi elbet boş duramıyor. Kendine işler ediniyorsun. Çocuğu okula ben bırakayım. Alınacak bir şey mi var? Hemen alayım. Evde yapılması gereken birkaç şeyle ilgileniyorsun. Ne kadar boş olsan da sevmiyorsun bu tamirat işlerini. Bir iki denemeden sonra vaz geçiyorsun. Çalışırken bir türlü vakit ayıramadığın hobilerine yöneliyorsun. Eksikler tamamlanıyor. Birkaç yeni başlangıç. Evden sonunda atılan birkaç maket kutusu, mutlu eş. Çocuğa ayrılan ekstra zaman.

Birkaç gün içinde kendinde bazı değişiklikler hissetmeye başlıyorsun. O bir türlü geçmeyen, sağ omzundan başlayıp elinin parmaklarına kadar uzanan o ağrı ve elindeki uyuşukluk. Hani şu doktorun takip edelim, ciddi bir şey olabilir dediği sıkıntı. Sessizce yok oluyor. Omuzda ağrı yok, parmaklarda uyuşma yok. Sanki ardında bıraktığın ajandan, sunumlar ve raporlar gibi, o da eski işyerinde kalmış. Mutlu oluyorsun.

Biraz yaşın getirdiği endişe, biraz zamanının olmasının verdiği cesaret ile spora başlıyorsun. Düzenli yürüyüşler, her adımda daha da iyiye giden bir tempo. Nefesin açılıyor, kendini daha iyi hissediyorsun. Bedeninin spor yapmaya olan tepkisine şaşırıyorsun. Ne kadar da çabuk toparlanıyor. Ne kadar da hareket etmek istiyormuş aslında.

Kendine söz vermiştin. Birkaç ay dinlenecektin. Etrafında bunun çok doğru olduğunu, dinlenip, yenilenmenin sana çok iyi geleceğini söyleyenler var. Ama nedense çoğu sözlerinin sonuna yine de bu sırada iş aramayı ihmal etme diye eklemeyi de görev ediniyor. Malum hayat zor, ekmek aslanın midesinde, hazıra dağ dayanmaz… Her zaman olduğu gibi senin yaşadığını senden daha iyi biliyorlar. Sanırım bu millet olarak ortak davranışımız. Belki de hiç yaşamadığımız konularda dahi, yaşayandan daha bilgili ve tecrübeliymişiz gibi nasihat veriyoruz.

Bir gün eski çalışanlarından biri arıyor seni. Tüm içtenliği ile iyi dileklerini iletiyor. Senin için yapabileceğim bir şey var mı diye soruyor. Adetten değil, içten, hissederek soruyor. Gel desen, atlayıp gelecek yanına. İçin ısınıyor, gözlerin yaşarıyor. Mal, mülk, itibar sizin olsun, dost biriktirmek lazım şu hayatta diye hatırlatıyorsun kendine.

Çevrendeki insanlar, seninle temasta olanlar, takip edenler, takip edilenler değişiyor bu dönemde. Etrafında gerçek dostların, seni sen olduğun için sevenler kalıyor. Diğerleri hiçliğe karışıyor. Hatta bazısı seni sorumlu tutuyor, kendisinin uzaklaşmasından. Hafifliyorsun, rahatlıyorsun, arınıyorsun. Ne çok gereksiz yük taşıyormuşsun meğer üzerinde. Dizlerindeki ağrı, bugünlerde hiçliğe karışıyor.

Hep yapmak istediğin şeylere vakit ayırmaya çalışıyorsun. Bazılarından öyle pek de hoşlanmıyorsun aslında. Neyse, en azından denedin ve üzerini çizdin. Bundan sonra yapamadım diye hayıflanmana gerek kalmadı. Bir kısmı ise hoşuna gidiyor. Bunca zaman beklemeseydim keşke diyorsun. Keşkeleri azaltmak lazım bu hayatta. İnsanı çok yoruyor keşkeler. Hele bir de geçmişten geliyorlar ve artık yapacak bir şey kalmamışsa. Barışıyorsun keşkelerinle, küskünlüklerinle. Elimde olan şimdi, önümde olan gelecek diyorsun. Başlıyorsun yeni bir yolda yürümeye.

Telefonlar geliyor. Seninle çalışmak isteyenler var. İlk günden beri vardı aslında arayanlar, ortak iş yapalım diyenler ama gerek dinlenmek gerekse etik ilkelerle kibarca geri çevirmiştin. Şimdi ise kulağına farklı geliyor bu davetler. Bir hedef belirliyorsun. Dostlarına danışıyorsun, yeni insanlar ile tanışıyorsun, yol haritanı belirliyorsun. Artık çalışmaya başlaman lazım. Evde oturacak bir insan değilsin sen.

Görüşmeler, teklifler derken bir süre daha geçiyor. En son 20 küsur yıl önce iş görüşmesine girmiştin. Tecrübesiz, endişeli ve çok genç bir mühendisken. Şimdi ise heybende yirmi yılın üzerinde tecrübe, dünyanın dört bucağını gezip, farklı kültürlerle çalışmanın verdiği güven ve yaşın verdiği olgunluk var. Görüşmeler bu yüzden farklı geçiyor. Daha bir sohbet havasında, daha bir tecrübe paylaşımı tadında.

Derken hiç tecrübe etmediğin bir sektörden gelen isteğe “evet” derken buluyorsun kendini. Yeni bir macera başlıyor. Bambaşka bir yola çıkıyorsun. Kimsenin yapacağına ihtimal vermediği değişiklikler yapıyorsun planlarında. Önemli olan yola devam etmek, hedeflerine ulaşmak. Her son yeni bir başlangıç. Yeni şeyler deneyimleme, yeni insanlar tanıma ve ileri gitme fırsatı.

Yola devam ediyorsun. Ardında bırakıyorsun geçmişi, önce bir adım, sonra bir adım daha, yürümeye devam ediyorsun hayatın önüne serdiği o yolda. Bu akıl, bu eller, bu ayaklar sen de olduktan sonra, senin daha gideceğin çok yol, ulaşacağın çok hedef var.

 

Cem Arslan

🌱Sürdürülebilirlik ve Stratejik İş Geliştirme | ARC WATER ENERGY

1y

👏🏼👏🏼🙏🏼

Görkem ÖZÇELİK

R&D Senior Manager/ PhD.c Thesis / MBA (Executive Development Prog.)

1y

Çalışırken atladığımız, belkide bilerek geçiştirdiklerimiz var. Çok güzel bir paylaşım olmuş kaçırdıklarımızı düşünmeye sevk eden. "Evet" e hayırlı olsun.

Inuta Sert

Career Coach │ Former Executive Recruiter │ Interview Preparation │ Job Search Strategy │ Empowering mid-senior-level managers to get the right job!

1y

Beautifully written Ümit Şevik, so raw, so humble. I highly suggest it to everyone with 20+ years of experience.

MELİKE AGUŞ

Gn. Md. Yrd. ( Kalite Yönetim Sistemleri) / Orkide

1y

Çok haklısınız Ümit Bey. Ben de 38 yılı bitirdim iş hayatımda . Her ne kadar fiziksel olarak bazen zorluklar yaşasak da , çalışmanın ve üretmenin verdiği haz hep devam ediyor. Kolaylıklar diliyorum.

Caglayan CALISKAN

Let's make YOUR CHANGE happen without suffering from resistance of your keyplayers.

1y

Güzel yürekli dostum, kalemine sağlık ❤️

Yorumları görmek veya yorum eklemek için oturum açın

Ümit Şevik adlı yazarın diğer makaleleri

  • Anda Kalmak

    Anda Kalmak

    Ne zaman bir seyahate çıksam eşimle aramızda klasik bir tartışma yaşanır. Bana “Bol bol fotoğraf çek.

    6 Yorum
  • İş Hayatından İnsan Tipleri

    İş Hayatından İnsan Tipleri

    Çalışma hayatında insanın karşısına türlü türlü insan çıkıyor. Şu ya da bu şekilde hepsi birer tecrübe oluyor.

  • 100. Yıl

    100. Yıl

    Atatürk’ün cumhuriyetin 10. Yılında yaptığı konuşmasını, sanırım 1985 yılında, ilkokuldayken dinlemiştim ilk defa.

    1 Yorum
  • Hoşça Kal Özkan Uğur

    Hoşça Kal Özkan Uğur

    Mazhar Fuat Özkan ile tanışmam ilkokul çıkışında üç arkadaş evlerimizde doğru yürürken bağıra bağıra Diday Diday Day’ı…

    2 Yorum
  • Devir Hız Devri

    Devir Hız Devri

    Çalışmaya ilk başladığım yılları hatırlıyorum da, koşulları değerlendirme, hareket stratejimizi belirleme ve aksiyon…

  • DEĞİŞİM

    DEĞİŞİM

    Değişim sözünü çok duyuyorum son günlerde. Neredeyse gittiğim her yerde insanlar değişimden bahsediyor.

  • Efsanelerin Yarışı

    Efsanelerin Yarışı

    Bu sefer değişik bir hikaye anlatacağım sizlere. Hikayemiz 1977’de Almanya’da başlıyor.

  • Strateji nedir?

    Strateji nedir?

    NTV Radyo’da dinlemeyi çok sevdiğim programlardan biri de Levent Dönmez’in hazırlayıp sunduğu “Dil Yaresi” programı…

  • Lider kimdir?

    Lider kimdir?

    Bir dönem neredeyse her platformda çalışanların işlerini değil, kötü yöneticilerini bırakmak için işlerinden ayrıldığı…

  • Yeni Başlangıçlar

    Yeni Başlangıçlar

    Çok değil 10 gün önce yeni yıla girdik. 2022 olarak adlandırdığımız son 365 günü bitireceğimiz için heyecanlı, yeni…

Diğer görüntülenenler