📆 Tarihi not edin! CDP Türkiye Webinar Serisi: COP 29 Değerlendirme Toplantısı: Şirketleri Neler Bekliyor? CDP Türkiye tarafından 4 Aralık 2024 Çarşamba günü saat 14.00-15.45 arasında gerçekleşecek webinarda COP 29 ana çıktılarını değerlendirecek ve iş dünyasına etkilerini detaylı bir şekilde ele alınacak. Webinar kapsamında kamu, özel sektör ve iş dünyasından temsilciler ve konunun uzmanlarıyla bir araya geleceğiz. Mirhan Köroğlu Göğüş'ün moderatörlüğündeki webinarda, panelistler kendi uzmanlık alanları çerçevesinde COP 29 yansımalarını değerlendirecek. Kayıt olmak için tıklayın; https://lnkd.in/d_is_CiU
CDP Türkiye
Yatırım Yönetimi
İstanbul, Tuzla 4.531 takipçi
Dünyanın en büyük çevre raporlama platformu CDP’nin Türkiye operasyonu.
Hakkımızda
Kar amacı gütmeyen Londra merkezli uluslararası bir kuruluş olan CDP, halka açık şirketlerin doğal kaynakları ve doğal sermayeyi nasıl kullanıldıklarını, faaliyetleriyle sınırlı kaynakların yeniden üretimini nasıl etkilediklerini ve bu alandaki risklerini nasıl yönettiklerini yatırımcılara raporlamalarına aracılık ediyor. CDP şirket raporlarını karşılaştırılabilir hale getiriyor ve ilgi alanındaki uluslararası raporlama standartlarını geliştirmeyi hedefliyor. Harvard Business Review tarafından dünyanın en güçlü yeşil Sivil Toplum Kuruluşu olarak tanınan CDP, 106 trilyon dolar değerindeki varlığı yöneten 740+ yatırımcı adına hareket etmekte ve dünyanın önde gelen şirketlerine çevresel politikalarını açıklamaları adına çağrıda bulunmaktadır. 2000 yılında Londra’da başlatılan CDP, dünyanın en yaygın çevre raporlama sistemine sahiptir ve dünyanın en büyük kurumsal iklim değişikliği, su, şehir sürdürülebilirliği ve orman - risk datasını elinde bulundurmaktadır. Şirketlerin, yatırımcıların ve hükümetlerin iklim değişikliği tehdidine karşı önlem almalarını sağlayacak bilgileri toplamak ve paylaşmak amacıyla başlatılan CDP aracılığı ile 23.000+ civarı kurum sera gazı emisyonları, iklim değişikliği stratejileri ve sürdürülebilir su kullanımı ile ilgili verileri kamuoyuna ve yatırımcılara gönüllü bir şekilde açıklamaktadır. CDP Türkiye’ye yanıt veren şirketler bu platform sayesinde iklim değişikliği politikalarını uluslararası kurumsal yatırımcılarla paylaşma şansı yakalamaktadır. CDP Türkiye’nin şirketler arasında diyaloğa olanak sağlama, danışmanlık firmalarına görünebilirlikleri açısından yardımcı olma, iklim değişikliğinin etkilerinin azaltımı yönündeki politikaları destekleme, çevresel risk yönetimini kurumsal yönetim seviyesine taşıma, yanıt veren şirketleri olası faydalar hakkında eğitme ve bilgilendirme ve iyi örnekleri paylaşma gibi misyonları bulunmaktadır
- Web Sitesi
-
http://cdpturkey.sabanciuniv.edu/
CDP Türkiye için harici link
- Sektör
- Yatırım Yönetimi
- Şirket büyüklüğü
- 2-10 çalışan
- Genel Merkez
- İstanbul, Tuzla
- Türü
- Kâr Amacı Gütmeyen Kuruluş
- Uzmanlık Alanları
- climate change, water, environment, forest, natural resources, sustainability, investors ve reporting
Konum
-
Birincil
Sabancı Üniversitesi, Tuzla Kampüsü Orhanlı
İstanbul, Tuzla 34956, TR
CDP Türkiye şirketindeki çalışanlar
Güncellemeler
-
🌐 Küresel ölçekte sürdürülebilir enerji kullanımını teşvik eden CDP, 2024 Enerji Raporu'nu yayımladı. Raporda, şirketlerin yenilenebilir enerji (YE) satın alma ve kullanım alışkanlıklarına dair önemli analizler sunuluyor. ● Rapora göre, 9.551 şirketin toplam elektrik tüketimi yılda 3.571 terawatt-saat (TWh) olarak belirlenmiş. Bu miktar, dünya genelindeki toplam elektrik üretiminin yaklaşık %13'üne eşdeğer. Yani, bu şirketlerin elektrik tüketimi, tüm küresel elektrik üretiminin büyük bir kısmını kapsıyor ve bu şirketler, küresel enerji talebinde önemli bir paya sahip. ● YE Hedeflerinde Düşük İlerleme: 9.551 şirketin sadece %10’u, toplam elektrik tüketimlerinin %100'ünü yenilenebilir kaynaklardan sağlama hedefi koydu. Hedef koyan şirketler, şu anda ortalama olarak %53 oranında yenilenebilir enerji kullandığını bildiriyor. Bu hedeflerin çoğunluğunun gerçekleştirileceği tarih ortalama 2033 olarak belirlendi. Şirketlerin %75'i ise YE kullanımını artırmaya yönelik hiçbir hedef koymamış durumda. ● Enerji Verimliliği Hedefleri: Sadece 433 şirket (%5), enerji verimliliğini artırmaya yönelik hedef belirlemiş. Enerji verimliliği hedefleri en yaygın olarak imalat (%5) ve malzeme (%7) sektörlerinde görülüyor. ● Küresel Yenilenebilir Kullanım Oranları: Şirketlerin yenilenebilir enerji kullanımı, iddiaların altında kaldı. Raporda, şirketler YE kullanım oranını ortalama %29 olarak açıklarken, bu oranın sadece %16’sının doğrulanabilir olduğu tespit edildi. ● Doğrulama ve Şeffaflık: %100 yenilenebilir enerji (YE) kullandığını belirten şirketlerin sadece %34’ü, bu iddialarını doğrulayabilecek bir rapora veya üçüncü taraf doğrulama belgesine sahip. Yani, %100 YE kullanımını iddia eden her üç şirketten sadece biri, bu bilgiyi kanıtlayan bir belge sunabiliyor. ● Kapsam 2 Emisyonları:Şirketlerin %61’i Kapsam 2 emisyonlarına ilişkin üçüncü taraf doğrulaması yapmıyor. ● Enerji Satın Alma Mekanizmaları: Şirketlerin büyük çoğunluğu enerji tedarikçileriyle yapılan sözleşmeler üzerinden YE satın alırken, büyük tüketiciler doğrudan enerji alım anlaşmalarını (PPA) tercih ediyor. Sektörel ve Bölgesel Analiz ● En yüksek elektrik tüketimi sırasıyla malzeme (%33) ve üretim (%26) sektörlerinde gerçekleşiyor. ● Hizmet sektörü, %46 oranıyla en yüksek YE kullanım oranına sahip. Raporda, farklı sektörlerin enerji tüketimi ve yenilenebilir kaynak kullanım oranlarına geniş yer veriliyor. Üretim ve malzeme sektörleri, YE kullanımında en büyük payı alırken, hizmet sektörünün %46’lık YE kullanım oranıyla lider konumda olduğu belirtiliyor. Bölgesel olarak Avrupa ve Kuzey Amerika’da YE satın alımının diğer bölgelere göre daha yaygın olduğu vurgulanıyor. Haberin tamamına ve rapora ulaşmak için lütfen websitemizi ziyaret edin.
-
📉 COP29’un Bakü’deki oturumları devam ederken, 2024 yılına ait CDP kurumsal raporlama verileri açıklandı. Küresel piyasa değerinin üçte ikisini temsil eden, 24.800’den fazla şirketin katkısıyla bu yıl kurumsal raporlama adına bir rekor kırıldı. Bu yıl, çevresel sorunlarla bütüncül bir yaklaşımla mücadele etmek için önemli yenilikler getirilmişti. İklim değişikliği, ormansızlaşma ve su güvenliği temaları tek bir soru setinde birleştirildi ve entegre bir raporlamaya geçildi; ayrıca biyoçeşitlilik ve plastik temalarındaki sorular tüm şirketlere açık olarak sunuldu. CDP soru setindeki bu yenilikler sayesinde raporlama daha kapsamlı ve etkili bir hale getirildi. Raporlama yapmak yalnızca bir prosedür değil; gerçek değişim için bir başlangıçtır. COP görüşmeleri devam ederken, CDP, hükümetleri bu geniş kapsamlı veriyi kullanarak piyasa güveni sağlayan ve yatırıma değer ulusal taahhütler (NDC) geliştirmeye çağırıyor. Bu veri, ekonomik büyümeyi, inovasyonu ve istihdamı teşvik eden sürdürülebilir bir dönüşümün temelini oluşturuyor. Şirketlerin de bu verilerle harekete geçmesi gerekiyor. Veri odaklı adımlar, iş dünyasına çevresel etkilerini azaltma, yeni fırsatlar yaratma ve insan, gezegen ve kâr arasında sağlıklı bir denge kurma imkânı sunuyor. 2024 CDP verileri hakkında daha fazla bilgi edinin: https://lnkd.in/eDhbDNmB
-
GRI ve CDP, kurumsal sürdürülebilirlik ekosisteminin iki önde gelen kuruluşu, COP29 İklim Değişikliği Konferansı sırasında Bakü'de imzalanan bir İş Birliği Sözleşmesi (Memorandum of Understanding) sonrasında çevresel raporlamayı iyileştirmek ve sadeleştirmek için iş birliklerini güçlendiriyor. GRI standartları, kuruluşların çevresel, sosyal ve ekonomik etkilerini raporlamaları için küresel ortak bir dil sunar, CDP ise şirketlerin çevresel etkilerini ölçüp yönetmeleri için bağımsız bir küresel raporlama sistemi sağlar. Dünya piyasa değerinin üçte ikisinden fazlasını temsil eden 24.800’den fazla şirket CDP aracılığıyla raporlama yapıyor.14.000’den fazla kuruluş ise GRI standartlarını kullanıyor. Bu iş birliği, şirketlerin CDP’nin soru seti aracılığıyla GRI uyumlu verileri paydaşlara ve küresel pazara raporlamasını sağlamayı amaçlıyor. Bu iş birliği ile CDP ve GRI, şirketlerin raporlama süreçlerini kolaylaştırmayı ve bu alandaki kapasiteyi artırmayı hedefliyor. Amaç, çevresel raporlama standartlarını kullanarak daha karşılaştırılabilir verilere erişim sağlamak. İş birliği kapsamında, iki kuruluş teknik uyumu güçlendirecek ve CDP’nin soru seti ile GRI’nin iklim değişikliği, su ve biyolojik çeşitlilikle ilgili GRI’ın standartları arasında bir uyum değerlendirmesi, haritalama (mapping) yapılacak.
-
🌐 Avrupa Finansal Raporlama Danışmanı Grubu (EFRAG) ve CDP, Avrupa Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (ESRS) ve CDP arasında kapsamlı bir uyum ve birlikte çalışabilirlik (interoperability) kararı alındığını dün COP29’da duyurdu. Bu gelişme, her iki kuruluşun çevresel veri ekosisteminde verimlilik yaratma konusundaki ortak hedeflerine yönelik önemli bir adım ve iki kurum arasında gerçekleşecek bir uyumluluktan çok daha fazlasını ifade ediyor. İki kurum arasında gerçekleştirilen ortak haritalama (mapping) çalışmaları, CDP'nin soru seti ile ESRS’in iklim standardı (ESRS E1) arasında önemli bir uyumluluk olduğunu ortaya koydu. Kuruluşların üzerinde çalıştığı haritalama, bu ortaklığın şirketlere her iki yönde de fayda sağladığını gösteriyor: ESRS E1 raporu sunan şirketler CDP raporlarını daha kolay tamamlayacak, CDP’ye raporlama yapan şirketler ise ESRS E1 raporlama gerekliliklerine en iyi şekilde hazırlanmış olacak. Önümüzdeki yılın başında, 2025 CDP raporlama döngüsünden önce yayımlanacak kapsamlı bir haritalama çalışmasında her iki kurum arasındaki uyumluluk ayrıntılı olarak sunulacak. EFRAG için çok önemli bir uyum ortağı olan CDP, Avrupa standartlarının dünya çapında benimsenmesine destek sağlamak için kritik öneme sahip. Avrupa borsalarının %90'ını temsil eden şirketler zaten çevresel verilerini raporlamak için CDP’yi kullanmakta, bu nedenle CDP çevresel raporlama platformu, ESRS uyumlu verilere erişim için önemli bir araç olacak. EFRAG ve CDP arasındaki iş birliği, şirketlerin raporlama yükünü azaltmayı ve küresel kuruluşların Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi'ni (CSRD) uygulamalarına destek olmayı amaçlayan birkaç önemli girişimi içeriyor. CDP'nin platformu ile ESRS E1 arasında mevcut ortaklığın COP29’da duyurulmasının ardından, CDP’ye verilen yanıtların ESRS ile uyumunun CDP tarafından yayınlanacağı belirtildi. CDP ve EFRAG, önümüzdeki raporlama döngüsünde şirketlere destek olmak için ESRS ile 2025 CDP soru seti arasında haritalama rehberi yayımlamak üzere iş birliği yapacak. Ayrıca, her iki kuruluşun yanı sıra raporlama yapan şirketlerin ve veri kullanıcılarının katılımıyla yürütülecek kapsamlı bir pazar araştırma projesi, gelecekteki CDP soru setinin geliştirilmesine rehberlik etmek için gerekli ESRS veri noktalarını belirlemeyi amaçlayacak. 🔺EFRAG ve CDP, CDP'nin soru seti ile ESRS iklim standardı arasında yüksek düzeyde uyum ve birlikte çalışabilirliği doğruladı; kapsamlı bir haritalamanın 2025'in başlarında yayımlanması planlanıyor. 🔺CDP-EFRAG ortaklığı, şirketler üzerindeki raporlama yükümlülüğünü azaltmayı amaçlıyor. 🔺CDP ve EFRAG, 2025'te ESRS uyumunu güçlendirmek ve ESRS uyumlu verileri piyasanın kullanımına sunmak için çalışmaları yürütecek.
-
📆 Tarihi not edin! CDP Türkiye Webinar Serisi: COP 29 Değerlendirme Toplantısı: Şirketleri Neler Bekliyor? CDP Türkiye tarafından 4 Aralık 2024 Çarşamba günü saat 14.00-15.45 arasında gerçekleşecek webinarda COP 29 ana çıktılarını değerlendirecek ve iş dünyasına etkilerini detaylı bir şekilde ele alınacak. Webinar kapsamında kamu, özel sektör ve iş dünyasından temsilciler ve konunun uzmanlarıyla bir araya geleceğiz. Mirhan Köroğlu Göğüş'ün moderatörlüğündeki webinarda, T.C Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İklim Değişikliği Başkan Yardımcısı Mehrali Ecer, Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standarları Kurumu Sürdürülebilirlik Standartları Daire Başkanı Gülşah Günay, Sabancı Holding Sürdürülebilirlik Direktörü Derya Özet Yalgı, Garanti BBVA Sürdürülebilirlik Müdürü Seray İmer, TÜSİAD Genel Sekreter Yardımcısı Nurşen Numanoğlu, UN Global Compact Türkiye Genel Sekreteri Melda Çele, Deloitte Türkiye Sürdürülebilirlik Hizmetleri Lideri Murat Gunaydin, Gaia Climate Kurucu ve Yönetici Ortak Gediz S. Kaya, İklim Değişikliği Danışmanı Tuba Seyyah ve Semtrio Genel Müdürü Bekir Cetin kendi uzmanlık alanları çerçevesinde COP 29 yansımalarını değerlendirecek. Kayıt linki daha sonra paylaşılacaktır.
-
COP16, 21 Ekim 2024'te Kolombiya'nın Cali şehrinde başladı ve 1 Kasım'a kadar sürecek. COP16'da üç ana öncelik belirlendi: biyolojik çeşitlilik planlarını ulusal eylemlere dönüştürmek, uygulanabilirliği sağlamak için yeterli finansman bulmak ve genetik kaynaklardan elde edilen faydaların adil paylaşımı (ABS) sürecini hızlandırmak. COP16’nın "Doğa ile Barış" teması altında yapılması, doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı yönünde güçlü bir mesaj taşıyor. Ana hedefi, 2022’de Montreal’de kabul edilen Kunming-Montreal Küresel Biyolojik Çeşitlilik Çerçevesi'nin (GBF) uygulanmasını hızlandırmak. 2030 yılına kadar biyolojik çeşitlilik kaybını durdurmak ve geri kazanmak amacıyla stratejik bir çerçeve sunan GBF kapsamında, hükümetler Ulusal Biyoçeşitlilik Strateji ve Eylem Planlarını (NBSAP) revize etme veya yeniden hazırlama taahhüdü verdiler. Aynı zamanda, ülkeler biyolojik çeşitlilikle ilgili bağımlılıklarını ve etkilerini değerlendirmeyi, izlemeyi ve raporlamayı taahhüt ederek bu hedeflere ulaşmayı amaçlamakta. Ancak birçok ülke,politika uyumsuzluğu, finansman ve kapasite eksiklikleri nedeniyle bu hedeflere ulaşmakta zorlandığını bildiriyor. Birçok ülke, COP15’te kabul edilen Küresel Biyolojik Çeşitlilik Çerçevesi kapsamında %30 koruma taahhüdünü yerine getirmekte gecikiyor. Ülkelerin çoğunluğu hala somut planlarını sunabilmiş değil. Özellikle gelişmekte olan ülkeler, teknik destek ve kaynak paylaşımı konularında daha fazla iş birliği talep ediyor. Kolombiya, COP16 başkanlığı sürecinde kendi ulusal biyoçeşitlilik stratejisini açıklayan ülkelerden biri oldu ve diğer ülkelere örnek teşkil ediyor. COP16 Türkiye Perspektifi Türkiye, biyolojik çeşitliliği koruma konusunda Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi (CBD) kapsamında yükümlülüklerini yerine getirerek NBSAP hazırlamış ve duyurmuştu. Türkiye'nin ilk NBSAP'ı 2007 yılında yayımladı, sonrasında da güncellemeler yapıldı. Bu plan, Türkiye'nin biyolojik çeşitliliğinin korunması, sürdürülebilirliği ve kapasite geliştirme çalışmalarını kapsayan bir çerçeve sunuyor. Türkiye, 2020 sonrası döneme yönelik olarak Küresel Biyolojik Çeşitlilik Çerçevesi'ne (Global Biodiversity Framework) uyum sağlamak için NBSAP'ını gözden geçirmeyi ve bu çerçeveye uygun hedefler geliştirmeyi taahhüt etmiştir. Bu güncellenmiş NBSAP planları, ülkelerin biyolojik çeşitliliği koruma hedefleri doğrultusunda yapılan çalışmaları içerir ve ulusal stratejik adımları belirler. Türkiye gibi biyolojik çeşitlilik açısından zengin ülkeler için COP16, hem ulusal stratejileri güçlendirme hem de küresel iş birliği imkanları açısından bir fırsat sunmaktadır. 🔍WWF’nin geliştirdiği UBSEP izleme aracı ile ülkelerin biyoçeşitlilik konusundaki durumlarını karşılaştırmalı olarak inceleyebilirsiniz: https://lnkd.in/e2mJ4Tx5 Haberin devamı için tıklayın; https://lnkd.in/g45HWZ_7
-
CDP Türkiye’ye de ev sahipliği yapan Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu SU CGFT, Avustralya Büyükelçiliği'nin finansal desteğiyle Mayıs ayında düzenlediği "Şirketlerin Sürdürülebilirlik Uygulamaları ve Yarının Liderleri Paneli" etkinliğinin devamı olarak, 22 Ekim Salı günü “Adil Geçiş Çerçevesinde Sürdürülebilirliğin Geleceği: İklim ve Kadın Çalışmaları” başlıklı bir atölye çalışması gerçekleştirdi. Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forum Direktörü Ata Can Bertay'ın açılış konuşmasıyla başlayan ve CDP Türkiye Müdürü Mirhan Köroğlu Göğüş’ün moderatörlüğünde gerçekleşen bu atölye çalışmasında, sivil toplum, akademi ve özel sektör temsilcileri bir araya geldi. İklim değişikliği ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin kesişim noktalarına odaklanan etkinlikte, bu alanlardaki sinerjilerden doğabilecek proje fikirleri geliştirmeye yönelik ilk adımlar atıldı. Katılımcılar, "Adil Geçiş" çerçevesinde toplumsal cinsiyet çeşitliliği ve kapsayıcı uygulamaların kurumsal iklim direnci ve sürdürülebilirlik üzerindeki kritik rolünü ele aldılar. Katılımcıların uzmanlıklarından ve çeşitli bakış açılarından yararlanarak finans, tedarik zinciri, yönetişim ve veri gibi alanlarda çeşitli fikirlerin paylaşıldığı bu atölye, gelecekteki sürdürülebilirlik girişimleri için sektörler arası iş birliği ağı oluşturmayı hedefliyor.
-
Türkiye karbon piyasaları, sanayi, finans ve enerji sektörlerini bir araya getiren II. Yeşil Enerji Zirvesi, Enerjide Dijitalleşme Derneği (EDİDER), ATP GreenX iş birliğinde 15 Ekim 2024 tarihinde gerçekleşti. CDP Türkiye Ülke Müdürü Mirhan Köroğlu Göğüş, “Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlamaları” konulu panel oturumunda, CDP’nin gerçekleştirdiği raporlama standartları alanındaki son değişiklikleri ve TSRS (ISSB) özelindeki çalışmalarını aktardı. Önümüzdeki dönem raporlama gerekliliklerine yönelik bizi bekleyen gelişmeleri aktararak iklim raporlamasından doğa raporlamasına geçişi ve bu geçişte CDP’nin üstlendiği rolü özetledi. Escarus (TSKB Sustainability Consultancy) CEO’su Dr. Kubilay Kavak’ın yönettiği panelde ayrıca Türkiye İş Bankası Sürdürülebilirlik Yöneticisi Özge Yüzbaşıoğlu, Akkök Holding Kurumsal Sürdürülebilirlik Müdürü Çiğdem Arpat Koçak ve Deloitte Türkiye Sürdürülebilirlik Hizmetleri Lideri Murat Gunaydin, farklı bakış açılarıyla kurumsal sürdürülebilirlik raporlamalarına dair bilgiler paylaştılar. Oturumda, TSRS kapsamında şirketlerin karşı karşıya kalacağı yükümlülükler ve raporlama süreçlerine ilişkin beklentiler de detaylı bir şekilde değerlendirildi. Oturuma ait videoya buradan ulaşabilirsiniz: https://lnkd.in/dJ92pEA8