Çin'in Yapay Zeka Güvenliği Ekosistemi: Kurumsal Yapılanmadan Küresel Etkileşime Bütüncül Bir Analiz

Çin'in Yapay Zeka Güvenliği Ekosistemi: Kurumsal Yapılanmadan Küresel Etkileşime Bütüncül Bir Analiz

Geçtiğimiz haftalarda Yapay Zeka Güvenliği Enstitülerinin Yükselişi: Küresel Yapay Zeka Yönetişiminde Yeni Bir Paradigma başlığıyla bir makale kaleme almış ve bu makalede sizlerle Yapay Zeka Politika Çalışmaları Enstitüsü'nün (IAPS) yayınladığı ve Yapay Zeka Güvenliği Enstitüleri'nin hükümetlerin gelişmiş yapay zeka sistemlerinin düzenlenmesi ve geliştirilmesine ne şekilde katkı sağladıklarını dünyanın genelini masaya yatırarak cevaplamaya çalışmıştım. Şimdi ise benzer şekilde bir analizi Çin özelinde yapacağız. Bunun için de yine IAPS tarafından yapılan referans bir çalışmamız var, linkini makale sonuna bıraktım. Hadi başlayalım.

Çin'in Yapay Zeka Güvenliği Kurumsal Ekosistemi: Stratejik Analiz ve Gelecek Perspektifleri

2023'ün son çeyreğinde ABD ve Birleşik Krallık'ın Yapay Zeka Güvenlik Enstitüleri'ni (AI Safety Institutes - AISI) kurması, yapay zeka güvenliğinin kurumsal yapılanması konusunda küresel bir dönüm noktası oluşturdu. Japonya ve Singapur'un benzer adımlar atmasına rağmen, yapay zeka teknolojisinde küresel bir güç olan Çin henüz resmi bir AISI yapılanmasına gitmedi. Bununla birlikte, Çin'in mevcut kurumsal ekosistemi, yapay zeka güvenliği alanında kapsamlı ve çok katmanlı bir yapı sergiliyor. Had igelin gep birlikte bu yapıyı biraz daha detaylıca inceleyelim.

Kurumsal Yapı ve Temel Dinamikler

Çin'in yapay zeka güvenliği ekosisteminin merkezinde devlet destekli araştırma kurumları yer alıyor. Pekin Belediyesi ve Bilim ve Teknoloji Bakanlığı (MOST) tarafından "Zhiyuan Planı" kapsamında kurulan BAAI (Beijing Academy of Artificial Intelligence), FlagEval platformu ile yapay zeka sistemlerinin güvenlik değerlendirmelerinde öncü rol oynuyor. Kurumun düzenlediği yıllık konferanslar ve Uluslararası Yapay Zeka Güvenliği Diyalogları (IDAIS), küresel yapay zeka güvenliği topluluğunu bir araya getiren önemli platformlar oluşturuyor.

2020 yılında kurulan Shanghai AI Lab (SHLAB), OpenCompass değerlendirme platformu ve SALAD-Bench güvenlik değerlendirme çerçevesi gibi önemli araçlarıyla dikkat çekiyor. Kurumun yeni direktörü ZHOU Bowen'in ortaya koyduğu "AI-45° Yasası" vizyonu, güvenlik teknolojilerinin yapay zeka yetenekleriyle eşzamanlı gelişimini hedefliyor. SHLAB aynı zamanda Büyük Model Tematik Grubu'nun liderliğini üstlenerek standartlaşma çalışmalarına da önemli katkılar sunuyor.

Sanayi ve Bilgi Teknolojisi Bakanlığı bünyesinde faaliyet gösteren CAICT (China Academy for Information and Communications Technology), "Fangsheng" platformu üzerinden gerçekleştirdiği kapsamlı güvenlik değerlendirmeleriyle ekosistemde kritik bir rol oynuyor. Kurumun çalışmaları, yapay zeka sistemlerinin güvenlik testleri ve değerlendirmelerinde sektörel bir referans noktası oluşturuyor.

Regülasyon ve Standartlaşma Çerçevesi

Çin'in yapay zeka güvenliği standartlaşma rejimi, birbiriyle etkileşim halinde çalışan kurumlar üzerine inşa edilmiş durumda. Bu yapının merkezinde yer alan TC260 (Ulusal Siber Güvenlik Standartlaştırma Teknik Komitesi), 2024 Eylül ayında yayınladığı Yapay Zeka Güvenlik Yönetişim Çerçevesi ile önemli bir referans noktası oluşturdu. Bu çerçeve, KBRN silahları ve ileri yapay zeka sistemleri üzerindeki kontrol kaybı gibi ciddi riskleri kapsamlı bir şekilde ele alıyor.

2020'de kurulan TC28/SC42, yapay zeka standartlarına odaklanan çalışmalarıyla dikkat çekiyor. ISO/IEC 42001:2023 standardına eşdeğer bir yapay zeka yönetim sistemi standardı üzerinde çalışan komite, biyometrik uygulamalarda güvenlik standartları gibi spesifik alanlarda da önemli gelişmeler kaydediyor. Bu çalışmaları tamamlayıcı bir rol üstlenen Siber İdaresi (CAC), 2023 yılında yürürlüğe giren üretken yapay zeka düzenlemeleri kapsamında güvenlik testleri ve inceleme süreçlerini yönetiyor.

Uluslararası İşbirliği ve Stratejik Etkileşim

Tsinghua Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren I-AIIG (Institute for AI International Governance), XUE Lan'ın liderliğinde ve eski Dışişleri Bakan Yardımcısı FU Ying'in onursal başkanlığında uluslararası işbirliği alanında önemli çalışmalar yürütüyor. Kurumun düzenlediği Yapay Zeka İşbirliği ve Yönetişimi Uluslararası Forumu, Microsoft, Pekin Yapay Zeka Akademisi ve Montreal Üniversitesi gibi küresel aktörleri bir araya getiriyor.

Aynı üniversite bünyesindeki CISS (Uluslararası Güvenlik ve Strateji Merkezi), Brookings ile ortaklaşa düzenlediği Track II diyaloglarıyla yapay zeka destekli silah sistemleri ve nükleer silah kontrolünde yapay zeka kullanımı gibi kritik konularda uluslararası işbirliğinin gelişmesine katkı sağlıyor.

Geleceğe Yönelik Perspektifler

Çin'in yapay zeka güvenliği ekosistemi, önemli bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Temmuz 2024'teki "Üçüncü Plenum" toplantısında alınan yapay zeka güvenliği denetim ve düzenleme sisteminin kurulması kararı, kurumsal yapının daha bütünleşik bir sistem yönünde evrilme potansiyeline işaret ediyor. Bu süreçte özgün değerlendirme metodolojilerinin geliştirilmesi ve kurumlar arası teknolojik sinerjinin güçlenmesi bekleniyor.

Uluslararası alanda Çin'in rolü giderek derinleşiyor. Standartlaşma çalışmalarında uluslararası uyumun artması ve işbirliği platformlarının çeşitlenmesi, bu derinleşmenin önemli göstergeleri arasında yer alıyor. Resmi bir AISI yapılanmasına henüz sahip olmayan Çin'in mevcut ekosistemi, esneklik ve çeşitlilik avantajları sunarken, bazı koordinasyon zorluklarını da beraberinde getiriyor.

 

Kilit Devlet Destekli Araştırma Kurumları Analizi ve Stratejik Konumları

Pekin Yapay Zeka Akademisi (BAAI): Etik Güvenlik ve Teknolojik İnovasyon

Pekin Yapay Zeka Akademisi (BAAI), Pekin Belediyesi ve Bilim ve Teknoloji Bakanlığı'nın (MOST) ortak girişimi olarak "Zhiyuan Planı" kapsamında kuruldu. Kurumun ana misyonu, temel etik sorunları ele almak ve yerli inovasyonu teşvik etmek olarak belirlendi. Bu misyon doğrultusunda BAAI, yapay zeka güvenliği alanında teknolojik yetkinlik ve etik değerlendirme kapasitesi geliştirmeye odaklanıyor.

BAAI'nin en önemli teknolojik girişimlerinden biri olan FlagEval platformu, yapay zeka sistemlerinin güvenlik değerlendirmelerinde sektörel bir standart oluşturuyor. Platform, etik değerlendirmelerden teknik güvenlik testlerine kadar geniş bir yelpazede analiz imkanı sunuyor. Özellikle büyük dil modellerinin güvenlik değerlendirmelerinde kullanılan platform, hem Çinli hem de uluslararası araştırmacılar tarafından referans alınıyor.

Kurumun yönetim yapısı, yerel ve merkezi hükümet desteğini optimize eden hibrit bir model üzerine kurulu. Bu yapı, BAAI'nin hem yerel inovasyon ekosistemiyle güçlü bağlar kurmasına hem de ulusal düzeyde stratejik projelerde yer almasına imkan tanıyor. Akademinin düzenlediği yıllık konferanslar, Çin'in yapay zeka alanındaki en prestijli etkinlikleri arasında yer alıyor.

Shanghai Yapay Zeka Laboratuvarı (SHLAB): Teknik Mükemmeliyet ve Güvenlik İnovasyonu

Shanghai Yapay Zeka Laboratuvarı, 2020 yılında kuruluşundan bu yana yapay zeka güvenliği alanında özgün bir yaklaşım geliştirmiş durumda. Kurumun yeni direktörü ZHOU Bowen'in ortaya koyduğu "AI-45° Yasası" vizyonu, güvenlik teknolojilerinin yapay zeka yetenekleriyle paralel gelişimini öngören stratejik bir çerçeve sunuyor. Bu vizyon, laboratuvarın teknik araştırma portföyünü ve uluslararası işbirliği yaklaşımını şekillendiriyor.

Laboratuvarın geliştirdiği OpenCompass değerlendirme platformu ve SALAD-Bench güvenlik değerlendirme framworkü, yapay zeka sistemlerinin güvenlik analizi için kapsamlı araçlar sunuyor. Bu araçlar, özellikle çok ajanlı sistemlerin güvenliği, model yorumlanabilirliği ve sistem sağlamlığı konularında derinlemesine analizler yapılmasına olanak tanıyor. FLAMES değer uyum testi ise yapay zeka sistemlerinin etik değerlerle uyumunu ölçen yenilikçi bir metodoloji sunuyor.

SHLAB'in standartlaşma çalışmalarındaki liderliği, özellikle Büyük Model Tematik Grubu'nun yönetiminde kendini gösteriyor. Bu grup, yapay zeka güvenlik standartlarının geliştirilmesinde ve uluslararası standartların yerelleştirilmesinde kilit rol oynuyor. Laboratuvarın uluslararası işbirliği stratejisi, teknik mükemmeliyet ve güvenlik inovasyonu etrafında şekilleniyor.

Peng Cheng Laboratuvarı (PCL): Hesaplama Altyapısı ve Güvenlik Entegrasyonu

Shenzhen ve Guangdong hükümetlerinin desteğiyle kurulan PCL, ileri düzey hesaplama altyapısıyla Çin'in yapay zeka ekosisteminde özgün bir konum ediniyor. PanGu-α ve ERNIE 3.0 TITAN gibi ileri düzey modellerin geliştirilmesinde kritik rol oynayan kurum, bu süreçte edindiği deneyimi yapay zeka güvenliği alanına da aktarıyor.

PCL'nin güvenlik odaklı araştırma programı, model güvenilirliği ve sistem sağlamlığı üzerine yoğunlaşıyor. Laboratuvarın siber güvenlik alanındaki uzmanlığı, yapay zeka güvenliği çalışmalarına özgün bir boyut katıyor. Etik yapay zeka geliştirme metodolojileri konusunda yürüttüğü çalışmalar, kurumun teknik yetkinlik ile etik sorumluluk arasında kurduğu dengeyi yansıtıyor.

Bu üç kurum, Çin'in yapay zeka güvenliği ekosisteminde tamamlayıcı roller üstleniyor. BAAI etik standartlar ve uluslararası işbirliğinde, SHLAB teknik araştırma ve değerlendirme metodolojilerinde, PCL ise hesaplama altyapısı ve güvenlik entegrasyonunda öne çıkıyor.

 

Standartlaştırma ve Regülasyon Kurumlarının Rolü ve Etkileri

Çin'in yapay zeka güvenliği alanındaki standartlaştırma ve regülasyon ekosistemi, karmaşık ve çok katmanlı bir yapı sergiliyor. Bu yapının merkezinde, birbirleriyle etkileşim halinde çalışan ve farklı uzmanlık alanlarına sahip kurumlar yer alıyor. Bu kurumların her biri, yapay zeka güvenliğinin farklı boyutlarını ele alarak bütüncül bir düzenleyici çerçeve oluşturuyor.

Merkezi Düzenleyici Yapı ve Temel Dinamikler

Çin Standartlaştırma İdaresi (SAC), Piyasa Düzenleme Devlet İdaresi'nin (SAMR) yönetiminde ulusal standartların geliştirilmesi ve uluslararası standartlarla uyumlaştırılması görevini yürütüyor. SAC'ın koordinasyonunda çalışan teknik komiteler, yapay zeka güvenliği alanında spesifik standartların geliştirilmesinde kilit rol oynuyor.

TC260 (Ulusal Siber Güvenlik Standartlaştırma Teknik Komitesi), yapay zeka güvenliği standartları konusunda en yetkili kurum olarak öne çıkıyor. Komitenin Yeni Teknoloji Güvenlik Standartları Özel Çalışma Grubu, yapay zeka, kuantum hesaplama ve blok zinciri gibi gelişen teknolojilerin güvenlik boyutlarını kapsamlı bir şekilde ele alıyor. 2024 yılında yayınlanan Yapay Zeka Güvenlik Yönetişim Çerçevesi, TC260'ın bu alandaki en önemli çalışmalarından biri olarak dikkat çekiyor.

Güvenlik Değerlendirme ve Denetim Mekanizmaları

Çin Siber İdaresi (CAC), yapay zeka sistemlerinin piyasaya sürülmeden önce geçmesi gereken güvenlik değerlendirmelerini yönetiyor. 2023 yılında yürürlüğe giren üretken yapay zeka düzenlemeleri, CAC'ın bu alandaki yetkilerini ve sorumluluklarını genişletti. Kurum, TC260 standartlarıyla uyumlu olarak yürüttüğü değerlendirme süreçlerinde, önyargı, gizlilik ihlalleri ve telif hakkı ihlalleri gibi konuları detaylı bir şekilde inceliyor.

Sanayi ve Bilgi Teknolojisi Bakanlığı bünyesindeki Çin Elektronik Standartlaştırma Enstitüsü (CESI), elektronik ve bilgi teknolojileri alanındaki standartların geliştirilmesinde önemli rol oynuyor. CESI'nin 2023 yılında yayınladığı yapay zeka güvenliği standartlaştırma raporu, alandaki temel aktörleri ve öncelikli çalışma alanlarını belirledi.

Standartlaşma Süreçleri ve Stratejik Yaklaşım

TC28/SC42, 2020 yılında yapay zeka standartlarına odaklanmak üzere kurulan özel bir alt komite olarak çalışmalarını sürdürüyor. ISO/IEC 42001:2023 standardıyla uyumlu bir yapay zeka yönetim sistemi standardı geliştiren komite, uluslararası standartların yerelleştirilmesi konusunda da önemli çalışmalar yürütüyor. Biyometrik uygulamalarda güvenlik standartları gibi spesifik alanlardaki çalışmaları, yapay zeka güvenliği standartlarının kapsamını genişletiyor.

Çin Elektronik Standartlaştırma Derneği (CESA), sivil toplum boyutunda standartlaştırma çalışmalarına katkı sağlıyor. Derneğin geliştirdiği "Bilgi Teknolojisi - Yapay Zeka - Risk Yönetimi Yetkinlik Değerlendirmesi" standardı, yapay zeka sistemlerinin risk yönetimi kapasitesinin değerlendirilmesi için sistematik bir çerçeve sunuyor.

Regülasyon ve İnovasyon Dengesi

Çin'in yapay zeka güvenliği regülasyon yaklaşımı, inovasyonu teşvik ederken güvenliği sağlama dengesini gözetmeye çalışıyor. TC260'ın Yapay Zeka Güvenlik Yönetişim Çerçevesi, bu dengeyi gözeten bir yaklaşım sergiliyor. Çerçeve, önyargı ve gizlilik gibi temel konuların yanı sıra, KBRN silahları ve ileri yapay zeka sistemleri üzerindeki kontrol kaybı gibi daha karmaşık riskleri de ele alıyor.

Bu düzenleyici yaklaşım, teknolojik gelişmelere uyum sağlayabilecek esnek bir yapı sunmaya çalışıyor. CAC'ın üretken yapay zeka düzenlemeleri ve TC260'ın güvenlik standartları, sürekli güncellenen ve geliştirilen bir regülasyon çerçevesi oluşturuyor. Bu dinamik yapı, yeni ortaya çıkan güvenlik risklerine hızlı yanıt verebilme kapasitesi sağlarken, endüstrinin inovasyon kapasitesini de korumayı hedefliyor.

 

Uluslararası İşbirliği ve Yönetişim Perspektifi

Çin'in yapay zeka güvenliği alanındaki uluslararası işbirliği yaklaşımı, stratejik derinliği ve çok boyutlu yapısıyla dikkat çekiyor. Bu yaklaşım, hem akademik kurumlar hem de araştırma enstitüleri aracılığıyla yürütülen çok katmanlı bir etkileşim stratejisine dayanıyor. Özellikle son yıllarda, küresel yapay zeka güvenliği diyaloguna aktif katılım ve uluslararası standartların geliştirilmesine katkı konularında önemli adımlar atıldı.

Tsinghua Üniversitesi'nin Stratejik Rolü

Tsinghua Üniversitesi bünyesindeki Yapay Zeka Uluslararası Yönetişim Enstitüsü (I-AIIG), uluslararası işbirliği alanında kilit bir rol üstleniyor. XUE Lan'ın liderliğinde ve eski Dışişleri Bakan Yardımcısı FU Ying'in onursal başkanlığında faaliyet gösteren enstitü, ileri yapay zeka sistemlerinin oluşturduğu riskler konusunda küresel farkındalığın artırılmasına önemli katkılar sunuyor.

I-AIIG'nin düzenlediği Yapay Zeka İşbirliği ve Yönetişimi Uluslararası Forumu, küresel yapay zeka topluluğunun önde gelen aktörlerini bir araya getiriyor. 2023 yılında düzenlenen forumun "Küresel Yapay Zeka Yönetişimi için Bir Çerçeve Oluşturma" teması, kurumun vizyonunu ve uluslararası işbirliğine yaklaşımını net bir şekilde ortaya koydu.

Aynı üniversite bünyesindeki Uluslararası Güvenlik ve Strateji Merkezi (CISS), Brookings Enstitüsü ile yürüttüğü Track II diplomasisi girişimleriyle dikkat çekiyor. Bu diyaloglar, yapay zeka destekli silah sistemleri ve nükleer silah kontrolünde yapay zeka kullanımı gibi kritik konularda uluslararası mutabakat oluşturulmasına zemin hazırlıyor. CISS'in çalışmaları aynı zamanda ABD-Çin hükümetlerarası yapay zeka diyaloğu için önemli girdiler sağlıyor.

Araştırma Kurumlarının Küresel Etkileşimi

Pekin Yapay Zeka Akademisi (BAAI), uluslararası işbirliği alanında proaktif bir yaklaşım sergiliyor. Uluslararası Yapay Zeka Güvenliği Diyalogları (IDAIS) serisi, kurumun en önemli küresel girişimlerinden biri olarak öne çıkıyor. Bu diyaloglar sonucunda yayınlanan ortak bildiriler, yapay zeka güvenliği riskleri konusundaki endişeleri dile getiriyor ve uluslararası işbirliğinin önemini vurguluyor.

BAAI'nin yıllık konferansları, özellikle güvenlik forumu oturumlarıyla küresel yapay zeka güvenliği topluluğu için önemli bir buluşma noktası oluşturuyor. Sam Altman, Victoria Krakovna ve Stuart Russell gibi alanın önde gelen isimlerinin katılımıyla gerçekleşen bu etkinlikler, yapay zeka güvenliği konusunda küresel bilgi paylaşımına ve işbirliği fırsatlarının geliştirilmesine katkı sağlıyor.

Shanghai Yapay Zeka Laboratuvarı (SHLAB), uluslararası etkileşimini sürekli geliştirme stratejisi izliyor. Kurumun yeni direktörü ZHOU Bowen'in liderliğinde, özellikle teknik standartlar ve güvenlik değerlendirmeleri alanında uluslararası işbirliği girişimleri artış gösteriyor. OpenCompass ve SALAD-Bench gibi açık kaynaklı projelerin geliştirilmesi, bu işbirliği stratejisinin somut örnekleri arasında yer alıyor.

Küresel Yönetişim ve Standartlaşma İnisiyatifleri

Çin'in yapay zeka güvenliği alanındaki standartlaşma kurumları, uluslararası standartların geliştirilmesinde aktif rol almayı hedefliyor. TC260'ın çalışmaları, özellikle NIST'in Yapay Zeka Risk Yönetim Çerçevesi gibi uluslararası referans dokümanlarla uyum gösteriyor. Bu yaklaşım, küresel standartların yerelleştirilmesi ve Çin'in özgün katkılarının uluslararası standartlara yansıtılması arasında bir denge gözetiyor.

TC28/SC42'nin ISO/IEC standartları geliştirme süreçlerine katılımı, Çin'in uluslararası standartlaşma çalışmalarındaki etkinliğini artırıyor. Bu katılım, özellikle yapay zeka yönetim sistemleri ve güvenlik değerlendirme metodolojileri alanlarında somut çıktılar üretiyor.

Stratejik Perspektif ve Gelecek Yönelimi

Çin'in uluslararası işbirliği stratejisi, yapay zeka güvenliği alanında küresel diyaloğa aktif katılım ile ulusal önceliklerin korunması arasında hassas bir denge gözetiyor. Bu stratejik yaklaşım, teknolojik yetkinliklerin paylaşımı ve güvenlik standartlarının harmonizasyonu gibi alanlarda somut işbirliği fırsatları yaratırken, ulusal güvenlik kaygılarını da göz ardı etmiyor.

Önümüzdeki dönemde bu işbirliği stratejisinin daha da derinleşmesi ve çeşitlenmesi bekleniyor. Özellikle ileri yapay zeka sistemlerinin güvenliği konusunda uluslararası mutabakat oluşturulması, standartların harmonizasyonu ve ortak araştırma projelerinin geliştirilmesi gibi alanlarda yeni işbirliği fırsatları ortaya çıkabilir.

 

 

Yorumları görmek veya yorum eklemek için oturum açın

Diğer görüntülenenler