Üzerine Düşünecek Bir Şey Yoksa, Nasıl Öğrenebiliriz ki?

Üzerine Düşünecek Bir Şey Yoksa, Nasıl Öğrenebiliriz ki?

Sosyal medyada bir şeyler paylaştığımda gönderilerim bazen çok fazla beğeni ve yorum alırken bazen de tam tersine çok çok az etkileşim alıyor. Haliyle de içerik üreten biri olarak çok fazla etkileşim alan gönderilerime bakıp neyi iyi yaptığımı bulmam ve bunu geliştirmem beklenir. Ya da tersinden eğer bir gönderim çok az etkileşim aldıysa oturup o gönderiyi inceleyerek neyin ters gittiğini bulmam gerekir öyle değil mi?

Üstelik bu hafta iki kere yazdığı gibi insan deneyimden öğreniyor en nihayetinde.

Bunu yapmaya niyetim var mı? Evet!

Yapmak için harekete geçiyor muyum? Evet!

Peki yapabiliyor muyum? Hayır!

Neden mi? Çünkü insan deneyimleri üzerine düşünerek öğrenir evet ama bunun için önce . Ve ben sosyal medya gönderilerimin istatistiklerine baktığımda öğrenecek bir şeyler bulmakta çok zorlanıyorum.

Deneyimden öğrenirken “ortada üzerine düşüneceğiniz bir şey olması gerekir demiştim”. İnsan deneyimlerine baktığında bazı şeyler arıyor. Mesela düzen, nedensellik, örüntü, tekrar, istisna, akış, hiyerarşi vs. Bunlara bakarak aldığımız geribildirimlerle bir zihinsel model inşa ediyoruz ve bir bağlam oluşturuyoruz. Benim gelecek ay çıkacak kitabımda da yaptığım öğrenmenin tanımı işte tam olarak bu bağlamı oluşturabilmek.

Sosyal medya gönderilerime baktığımda çok ya da az etkileşim alan gönderilerimin neden çok ya da az etkileşim aldıklarına dair ne bir düzen, ne bir nedensellik, ne bir örüntü, ne tekrarlayan bir şeyler vs. neredeyse hiçbir şey bulamıyorum.

Mesela arada bazı şeyler yakalıyorum. Bakıyorum ki kendi fotoğrafımı paylaştığımda çok etkileşim alıyorum. Sonra bir bakıyorum kendimi paylaştığım gönderilerimden biri yine çok az etkileşim almış.

Bununla ilgili akademik makaleler okuyorum. İnsanların sosyal medya etkileşimlerinin nedenlerinin neler olduğunu araştıran makalelerden bahsediyorum. Gönderilerime o gözle bakıyorum, yine bir şey bulamıyorum.

Dolayısıyla da neredeyse 3 yıldır düzenli içerik üreten biri olarak takipçi sayılarım artmış olsa da (örneğin Linkedin’de son bir yılda takipçi sayım neredeyse 2 katına çıktı) etkileşimlerim hemen hiç artmadı.

Beni tanıyanlar biliyordur, çok etkileşim almak, takipçi sayımı artırmak gibi bir amacım yok. En azından öncelikli amacım bu değil. Ancak yine de ürettiğim içeriğin daha fazla insana ulaşmasını, daha çok fayda üretmesini, bana maddi ve manevi olarak daha fazla geri dönüş sağlamasını elbette isterim.

Belki de ortada gerçekten de benim anlamadığım ve göremediğim bir şeyler vardır. Ancak bildiğim ve gördüğüm, bildiklerimin ve gördüklerimin öğrenmeye dönüşmesi için bana geribildirim sağlamadığı…

Sizi bültenimin 98. sayısıyla baş başa bırakırken bu konuda hem yorumlarınızı, hem de varsa önerilerinizi duymayı çok isterim.

Görüşmek üzere…

#öğrenmebilimi #öğrenmeyiöğrenme #merak #öğrenmeçevikliği #zihinselesneklik

GEÇTİĞİMİZ HAFTA YAPTIĞIM PAYLAŞIMLAR

28 Şubat Çarşamba  - Deneyim Bulamamak

İster yapay zekaya sorun ister arama motorlarına, internette en zor bulabileceğiniz şey sizce nedir?  

Ben dün itibariyle internette en zor bulabilen şeyin gerçek deneyimler, vakalar ve yaşanmışlıklar olduğuna karar verdim. Eğitim tasarımı yapacağım konuda saatlerce uğraştım ve doğru düzgün bir vakaya, bir deneyim aktarımına vs. rastlamadım.  

Mesela yaratıcı olmanın bilmem kaç yolunu bulabiliyorsunuz ancak "bir problemle karşılaştım ve bu problemi çözmek için şöyle bir yol izledim ve böyle yaratıcı bir sonuç elde ettim" gibi bir bilgiye çok fazla ulaşamıyorsunuz. En azından ben ulaşamadım.  

Sorumluluk almanın önemli olduğunu, liderlikten stajyerliğe kadar sorumluluk almak için neler yapabileceğinizi bulabiliyorsunuz ancak şöyle bir durumda sorumluluk aldım ya da alamadım ve sonucu şu oldu gibi bir şeye pek ulaşamıyorsunuz. Hatta üretken yapay zeka uygulamalarına soruyorsunuz, bu konuda bir örnek, bir vaka hazırlamasını istiyorsunuz, çıkan sonuçlar çok tatmin edici değil. En azından ben yapamadım.  

Dediğim gibi belki de ben yolunu bilmiyorumdur. Bilen varsa söylerse sevinirim. Çünkü bu tür deneyimler, gerçek vakalar, yaşanmışlıklar olmadan öğrenme olmuyor. Yani internetten örneğin duygusal zekanızı nasıl artıracağınızın 10 yolunu okuduğunuzda duygusal zekanızı geliştiremiyorsunuz. Ancak gerçek somut örneklerle bunu yapabiliyorsunuz.  

Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? Yorum ve katkılarınızı bekliyorum.

Görsel yapay zeka tarafından oluşturuldu.  

#öğrenmebilimi #deneyim #zihinselesneklik #öğrenmeçevikliği #öğrenmeyiöğrenme

Yazıyı Linkedin’de okumak için tıkla

29 Şubat Perşembe  - Deneyimi Öğrenmeye Dönüştürmek İçin İlk Şart...

Herhangi bir deneyimin öğrenmeye dönüşmesi için sizce ilk yapmanız gereken şey ne?  

Dünden beri bu soru üzerine düşünüyorum ve vardığım sonuç şu: önce bir deneyimi, iyi - kötü, güzel - çirkin gibi dünyanın belki de en muğlak kavramlarıyla nitelendirmekten vazgeçmek gerekiyor.  

Bir deneyimi iyi ya da kötü bir deneyim olarak nitelemek hem o deneyimi paylaşmak konusunda hem de o deneyimden öğrenmek konusunda insanları sınırlıyor.  

Mesele birazda Lao Tzu'ya ait olduğu söylenen ünlü Çiftçi ve Atı hikayesindeki gibi aceleci kararlar vermekle ya da kararın aklı öldürmesiyle ilgili.  

Bizim dilimizde yargılama deyince bir şeyi iyi ya da kötü, güzel ya da çirkin gibi kategorilere ayırmak anlaşılıyor maalesef. Oysa yargılama, karar vermek değil, karar vermeden önceki süreçtir. Yani yargılama, değerlendirme, eleştirel bir sorgulama, anlama ve öğrenme sürecidir.  

Yani bir deneyim üzerine akıl yürüterek o deneyimi öğrenmeye dönüştürürsünüz. İyi bir deneyim - kötü bir deneyim, güzel bir deneyim - çirkin bir deneyim gibi nitelendirmeler aklı ve dolayısıyla o deneyimden elde edebileceğiniz öğrenmeyi öldürür.  

Ne dersiniz? Yorumlarınızı çok merak ediyorum.  

#öğrenmebilimi #deneyim #zihinselesneklik #öğrenmeçevikliği #öğrenmeyiöğrenme

Yazıyı Linkedin’de okumak için tıkla

HABERLER

1. Bu hafta Nobel İlaç çalışanlarıyla Şile’de Lego Serious Play atölyesinde bir araya geldik. Lego’nun ne kadar güçlü bir araç olduğunu bir kez daha görmüş olduk. Çok değerli aksiyon planlarıyla ayrıldık atölyeden.

2. Önümüzdeki dönemde ülkemizin en büyük ve köklü holdinglerinden biriyle çok özel ve özgül bir liderlik gelişimi programı yapacağımızı daha önce söylemiştim. Bu hafta. Bu hafta kürasyonları büyük oranda tamamladık ve eksik video çekimlerini yaptık. Önümüzdeki ay başlayacak program için çok heyecanlıyım.

3. Bu hafta Özgün Koçluk Eğitimimizde bir grubumuzu daha mezun ettik. Eğitimin kapanış oturumunda arkadaşlarımızın söyledikleri yaptığımız programın özgünlüğüne, etkisine ve iddialarına dair güvenimizi daha da artırdı. Yolları açık olsun diyelim….

Bu arada, asenkron eğitimlerle desteklenen, tamamı uygulamalı ve sadece koçluk öğretmeyen koçluk yapmak konusunda öz yeterlilik de geliştiren programımızın ikinci grubu önümüzdeki ay açılacak. Şimdiden kayıt için başvurmayı unutmayın...

Kayıt, ücret ve detaylı bilgiler için tıklayın

4. Türkiye’de ve belki de dünyada bir ilk olan ICF akredite 40 CCE kredili Organizasyonel Gelişim Koçluğu’nun yeni grubu önümüzdeki dönem başlıyor. Geleceğin mesleklerinden birine sahip olmak istiyorsanız ve temel koçluk eğitimini tamamladıysanız mutlaka başvurun...

HAFTANIN GÖRSELİ

“Uzun vadede hepimiz ölüyüz” Keynes’in kendini savunmak için kullandığı, ancak günümüzde kesinlikle “saçmalama Keynes” dememiz gereken bir söz.

Kapitalizmin, tüketim çılgınlığı, plansızlık, aşırı kar hırsı vs. ile dünyamızı ve insanlığı öldürmemesi için uzun vadeli düşünmek zorundayız.

Diğer yandan bireysel boyutta düşünürsek eğer benim önerim yine her zaman uzun vadeli düşünmek olacaktır. Ne kadar uzun? Bence olabildiğince.

Bir kere insanın kendi yaşam süresini aşan bir amacı olmalı.

İkincisi, hem bu amaca ulaşmaya yardımcı olacak, hem insanın gelişmesi ve büyümesi için gerekli ara amaçları olmalı. Bunlar için de benim önerim 3 ile 5 yıl arası hedefler koymak olacak.

HATIRLATMALAR

📰 Her cumartesi haftalık bülten almak ve bütün paylaşımlarımdan haberdar olmak için tıkla:

Ömür Doğan

Bir Ömürlük Notlar... Ömür Doğan'ın Haftalık Bülteni

Yapman gereken çok basit! Yukarıdaki linki tıkla, e posta adresini girip abone ol. Ardından gelen kutuna gelen onay mailini tıkla.

📖 Bir Ömür Yaratıcılık: Yaratıcı Yaşam Rehberi kitabımı hala okumadıysan, kitabımı tüm online satış kanallarından edinebilirsin. (Kitap Yurdu hariç)

📽️ Youtube kanalıma abone olmak için tıkla.

📻 İçeriklerimi Podcast Olarak da Dinleyebilirsin.

Podcast kanallarım için:

Spotify

Apple Podcast

Google Podcast

Thanks for reading Ömür Doğan! Subscribe for free to receive new posts and support my work.

Pelin Çelik Pembe

Co-Founder at EmployeeZ, Inc.

10ay

Yazınızda Lao Tzu'ya ait olduğu söylenen ünlü Çiftçi ve Atı hikayesini okumak isterdim mesela😊

Ömür Hocam, tüm yazılarınızı kaçırmadan okumaya çalışan biri olarak itiraf edebilirim ki; bazı içeriklerinize sizden ya da içerikten değil, tamamen benden kaynaklı olarak tepkisiz kaldığım oluyor. Çünkü ben sizin paylaşımlarınızı masaya oturup, önüme kalemimi ve not defterimi alarak okumak, üzerine düşünmek, bazen paralel bazen karşıt fikirlerimle çarpıştırmak istiyorum. Hal böyle olunca çok yoğun olduğum, sürpriz akışlarla boğuştuğum günler içeriklerinizi bekletmek ve hatta üzülerek nadiren de olsa atlamak durumunda kalıyorum. Bu benim kişisel durumum tabii. Ne derece genellenebilir tartışılır. Daha genel gözlemim ve yorumum ise şu: ne yazık ki bizde olumlu reaksiyon paralel kanaatlerde iken daha çok veriliyor. Yani kişinin aklına yatan, onu bir şeylere çok da zorlamayan içeriklerde etkileşime geçiş daha yoğun oluyor. Olumsuz reaksiyona hiç girmiyorum, çünkü ülkemizde olumsuz reaksiyon kalitesizlik ve seviyesizlik düzeyinde ne yazık ki. Oysa ben tam tersi olmasını dilerdim. Bir içerik bende, okumadan önceki düşüncelerimde, eylemlerimde, rutinlerimde bir değişiklik yaratabilecek kalitede ise, yorumu da beğeniyi de, etkileşimi de hak ediyordur. İçerik beni farklı düşünmeye, farklı bakmaya, kendimle mücadeleye zorlamalı. 🙏

Mete Han Gür

Karar verme eğitmeni. Silikon vadisi (CA) "start up"larında yöneticilik deneyimleri

10ay

Linkedin kullanıcıları genellikle anın yorgunluğunu veya sıkıcılığını eğlenceli bir şekilde dağıtmak isteyenler ve bunu zihinsel bir çabaya pek girmeden ama entellektüel bir şekilde yapmayı tercih edenler. Çünkü işleri yeterince onları yoruyor. Dolayısıyla kısa , eğlendirici ve araya faydalı bir mesaj sıkıştırılmış gönderiler "in". Bu son derece anlaşılır bir durum, kesinlikle bir eleştiri değil. Ayrıca her tarafımız bilgi, eğitim ve öneri dolu. Bilgi enflasyonu etkisi var. Bu nedenle analizlerde "gelişigüzellik" faktörü olabilir. Birde Linkedin'in sürekli değişen algoritmaları var. Belirsizliği artırıyor. Ama küçük, odaklı ve ciddi gruplar da var. Böyle bir çekirdek oluşturdunuzsa ne mutlu size. Benim subjektif değerlendirmem bu. Güzel içerikler üretiyorsunuz. Geri bildirimin istediğiniz ölçüde olmayışını bir başarı kriteri olarak almayın derim. Sevgiler.

Yorumları görmek veya yorum eklemek için oturum açın

Ömür Doğan adlı yazarın diğer makaleleri

  • Sıkışma, Yaratıcılık ve Öğrenme...

    Sıkışma, Yaratıcılık ve Öğrenme...

    İnsanların sıkışınca daha yaratıcı olduklarına dair aslında hemen hiç gerçekliği olmayan bir inanç vardır. İşte…

    4 Yorum
  • Kötü Örnek...

    Kötü Örnek...

    Düşünmek dediğimiz şey hiçbir zaman soyut ve sınırsız bir süreç değildir. Aslında bunun tam tersi geçerlidir.

    3 Yorum
  • Öğrenmede Egosal Durumlar...

    Öğrenmede Egosal Durumlar...

    En önemli işlevi diğer kimlikler üzerinde düzenleyicilik olan ego, görülmeyecek kadar saklandığında da, aşırı şişkin…

  • Ayrışarak Gelişmek

    Ayrışarak Gelişmek

    Birkaç gün önce eşimle masada karşılıklı çalışırken, bana baktı ve “neden bu kadar kafan karışık?” dedi. “Nereden…

    2 Yorum
  • Olanı Düşünmek...

    Olanı Düşünmek...

    En sevdiğim ve en çok önerdiğim kitaplardan biri Dino Buzatti’nin Tatar Çölü’dür. Çünkü hayatta en çok korktuğum…

  • Öğrenme Yaşamın Kendisidir...

    Öğrenme Yaşamın Kendisidir...

    Güçlenmek ve güçlendirmek zorundayız. Hem bedenimizi hem ruhumuzu… Çünkü bedenen güçlenmek hem yaşam kalitemizi hem de…

    2 Yorum
  • Kaynak Kullanımı...

    Kaynak Kullanımı...

    Kaynaklarınızı kullanabilmek ve bunu verimli bir şekilde yapabilmek çok önemli. Ve maalesef hiçbir kaynak sınırsız…

  • Uygulama Zihniyeti...

    Uygulama Zihniyeti...

    Herhalde bu bültende ve tüm paylaşımlarımda en çok altını çizdiğim şeylerden biri gücün sahip olunan değil, kullanılan…

  • Kendi Zeminini Sallamak...

    Kendi Zeminini Sallamak...

    Yaşanan hiçbir şey münferit değil. Arapça kökenli bir kelime olan münferit, “tek, yalnız, diğerlerinden ayrı" anlamına…

  • Güçlenmek...

    Güçlenmek...

    Eğer içimden geleni yapıyor olsaydım, muhtemelen bu bülteni yayınlamamış olurdum. Aslında başka bir şey yazmıştım.

    4 Yorum

Diğer görüntülenenler