Şehirlerimizdeki IoT dataları kimin olacak ?
IoT nedir? Uzun bir süredir tüm dünyaya bir şehir efsanesi olarak yayılıyor. IoT yani “şeylerin interneti”, akıllı şehirlerin ve tüm akıllı sistemlerin omurgası; burada şey olarak kastedilen “her şey”, bizi sokakta her gün çevreleyen nesnelerdir. IoT 'ler ve IoT’lerden toplanan datalar aracılığıyla arabanızın sürüş yolunu açabilir ve ışıkları kontrol edebilir aklınıza gelebilecek pek çok nesneyi ölçebilir ve yönetebilirsiniz – hepsini de internete bağlı herhangi bir telefon aracılığıyla.
IoT'ler ile yapılabilecek senaryolar ve olanaklar sonsuzdur. Gelecekte, bundan çok daha fazla IoT ile çevreleneceğiz- mikroişlemciler giderek daha küçük hale geliyor ve günlük işlerimize daha da entegre oluyor.
Akıllı şehirlere geçerken bu işin edebiyatını değil fiiliyatını yapan kişiler bilirler ki bu yeni sistemlerde Veri en değerli kaynaklardan biri olacaktır.
Peki ya aylarca ve yıllarca sosyal kimliklerimizi davranış özelliklerimizin kayıt altına alacak olan veriler kimde ve nerede kayıtlı olacak?
Kontrol yazılımları hangi ülke tarafından yazılmış olacak?
Yani şehrimizin şalterini hangi yabancı ülkenin veya şirketin eline hem de kendi paramızla vereceğiz?
Bu verilerin kontrol sistemleri nerede olacak?
Elbette yabancı şirketler tarafından sahip olmamalı – işin esas sahibi olan kamu kurumları veya belediyeler bu verilerin tek ve gerçek sahipleri olmalı Ama nasıl? hangi standartlarda? hangi protokolde? hangi data Center’da ?
Kamudaki meslektaşlarımıza, basındaki teknoloji alanındaki kanaat önderlerine, Teknoloji uygulatıcılarına ve ülkemizdeki Teknoloji geliştiricilerine bu konuda çok büyük görev düşüyor. Yöneticilerimiz bu insiyatifi gerçekleştirmelidir, çünkü IoT'nin nesnelerin internetinin yerli ve milli olmasının ne kadar kritik ve önemli olduğunu siyasetçilere ve yöneticilerimize daha iyi anlatılması gerekiyor.
Ve bilinmelidir ki Bu ülkede bu sistemlerin tamamını kurabilecek geliştirebilecek mühendislerimiz de var firmalar da var yeter ki kendi insan kaynaklarımıza güvenilsin.
Her zamankinden daha yüksek sesle
“YERLİ TEKNOLOJİ BAĞIMSIZLIKTIR”