2018’e Balıklama Atlamak

2018’e Balıklama Atlamak

Kişisel tarihimize yazılacak anılar ile birlikte hoş geldin 2018! Bizi nelerin beklediğini henüz bilmiyoruz. Yeni seneye dair kafamızda belirmeye başlayan niyetlerimizi bir düzene sokmak için bazen dış etkiler iyi geliyor. Bana iyi gelen bu etkiyi sizlerle de paylaşmak isterim.

Aralık ayında şirketimizin merkezi Almanya’da, Uluslararası İK Zirvesi’ne katıldım. Açılış konuşmasının başında birlikte ‘Ten Meter Tower’ isimli bir İsveç belgeselini izledik. Bu belgeselde, daha önce hayatlarında hiç yüksekten atlamamış kişilere, bunu deneyimleme cesareti gösterirlerse belli bir para ödemeyi teklif ediyorlar. Üstelik sonunda atlamaları şart değil, cesaret gösterip 10 metre yüksekliğindeki kuleye çıkıp havuza atlamaya çalışırlarsa parayı alabilecekler.

16 dakikalık bu belgeselde denemeyi kabul eden kişilerin kulenin tepesinde yaşadıkları anları izliyorsunuz. Yüzlerindeki korkuyu, o korkuyu yenme çabasını, o esnada verdikleri tepkileri…

Cesaret; ‘korku, acı, risk, belirsizlik veya tehdit ile başa çıkabilmek amacıyla gösterilecek yiğitlik, kararlılık, ataklık ve dayanıklılık yeteneği’ imiş. İşte bu belgesel bize bilinmeyene atlama tehdidiyle karşı karşıya kaldığımızda, başa çıkmak için neler yapabileceğimizi gösteriyor.

Belgesel bittiğinde, yeni senenin değişimlerine balıklama atlama cesaretini nasıl bulabileceğimizi konuştuk. CESARET’e giden yol 5 adımdan geçiyordu.

1) Sana verilen hedefleri kendi amacın haline getir! Hayatımızda yaptıklarımızın %60’ı aslında başkalarının isteklerine göre belirleniyor. Öyle bile olsa, yapıp yapmama kararı en nihayetinde bize ait. Kendimizi madur görmek yerine, karara sahip çıktığımızda, işte o ilk cesur adımı atmış oluyoruz.

Amerika’da 444 gün boyunca rehin tutulan kişilerle röportaj yapmışlar. Rehineler içinde sadece birinin bu zorlu süreçten çok az etkilendiği görülmüş. Bu kişi 444 gün boyunca rehin tutulduğu yerin kendini evi olduğunu, gardiyanların da evine gelen konuklar olduğunu hayal etmiş. Durumu kabullenip kendi şahsi algısını yaratabilmesi kişiyi olumsuz etkilerden tamamen korumuş.

2) ‘Neden korktuğunu, hangi alanda yetersiz olduğunu’ fark et! Adam Grant’ın ‘Power of Negative Thinking’ kitabında buna örnek bir deney var. Mülakat görüşmesine girecek 60 denek içerisinde, ilk 30 kişi yetenekleri ve görüşmedeki olası başarılarına dair motive ederken, ikinci 30 kişinin ise ‘deyim yerindeyse’ iyice gözlerini korkutmuşlar. Deneyin sonunda ikinci grupta yer alanların mülakatı %60 daha yüksek bir başarıyla tamamladığı görülmüş.

Önümüzdeki riskli bir dönemece girerken, işin sadece olumlu yönlerine odaklanıp kendimizi gerçekçi olmayan şekilde motive edersek, muhtemel olumsuz gelişmelere hazırlıklı olamayız. Olumsuz olasılıkları düşünüp kafamızda iyice tarttığımızda ise, işin aslında %50’sini aşmış oluruz.

Yeterince iyi olmayabileceğimizi, yetersizliğimizin bizi bazen korkuttuğunu kabullenmek kırılganlık mıdır? Yoksa kırılgan yönümüzü açabilmemiz aslında gerçek cesaret midir? Houston Üniversitesi’nden araştırma profesörü Dr. Brene Brown, Power of Vulnerability isimli 2 TED konuşmasında çok net söylüyor: ‘Kırılganlık zayıflık değildir. Muhtemelen bireydeki cesaretin en geçerli ölçütüdür.

3) Güçlü yönlerini ve neleri iyi yaptığını hatırla! Başarılı insanlar enerjilerini güçlü oldukları yöne odaklar ve bu esnada zorlukları sadece aşılacak engeller olarak görürler. Zorlu sınavlar arifesinde iyi olduğumuz 10 alanı bilmek ve bu yönlerimizi kullanmak bizi güçlendirir. Güçlü yönlerimizi gerekirse çevremize sorabilir, bu listeyi ihtiyaç anında erişilebilir bir yerde tutabiliriz. Başkalarının kendi güçlü yönlerini fark etmelerine aracı olmak da onlara vereceğimiz güzel bir hediye olur.

4) Erişilebilir hedefler koy ve bu hedeflerini çevrenle paylaş! Değişim kapıyı çaldığında, sahip olduğumuz konfor ve refahtan kopmakta zorlanabiliriz. Yarı yolda caymamak için ilerlemesi kolay küçük adımlar seçersek, her adımda başarma gücümüzü hissetmemiz mümkün olur.

Hedeflerimizi çevremizle paylaşmak ise bizi hedefimize bağlar. Yazının girişinde bahsettiğim 10 metreden atlama deneyinde, katılanların %70’i gerçekten de kuleden atlamayı başarmış. Bu oranın yüksekliğinin arkasında, kulenin kameralarla kayda alınması ve geniş bir kitlenin onları izleyeceği gerçeği itici rol oynamış.

5) Başarıyı kutla ve Başarısızlıklardan ders al! Değişimin bir süreç olduğunu her denemede başarının garanti olmadığını kabul ettiğimizde başarısızlıklar da bu sürece ait doğal adımlar olur.

2018’deki eylemlerimiz belki de önümüzdeki 10 yıllık geleceğimizi şekillendirecek. Kendimize şunu sorabiliriz: “On yıl sonra varmak istediğim yerde olmak için 2018’de neler yapacağım?”

Motivasyon “bir hareket için istek duymak” demek. Hayal ettiğimiz gelecek nedir? Bu hayalin bizim için anlamı nedir? İnsanlar geçmişte yaşadıklarını değil, yaşadıklarına yüklediği anlamı hatırlar.

2018’e dair neyi hatırlamak istersiniz?

Vildan Özgül

Dramapaedagogy, E-learninh

7y

Bu yazıyı hatırlamak yeter seneyi farklı kılmak için. Teşekkürler

Yorumları görmek veya yorum eklemek için oturum açın

Diğer görüntülenenler