Ada'dan Sevgi Sohbetleri
Bu sabah Ozan ile Akasya Fırın'da çay içerken çok nazik bir Hanım yanımıza yaklaşıp sordu:
"Oturabilir miyim?"
Biz "elbette" dedikten sonra da, 70 yaşındaki bu güzel Kadın, anlatmaya başladı.
"Museviyim ben, Türk'üm ve doğma büyüme Adalı'yım; neler gördüm neler !"
Konu konuyu açtı derken, 52 senelik evliliğinden, kızı ve oğlundan da, söz etti. İtalyanca, Fransızca, İngilizce'yi çok iyi bilen, 22 sene gönüllü olarak Balat'ta yaşlılara bakan "dediği şekliyle onlara yaşam sevinci veren" bir Hanımefendi.
Bir kaç sene önce de, oğlu evleneceği haberiyle gelmiş. Sonra da şöyle devam etti:
"Kız ama müslüman. Müslümanı bırak ailesi oldukça kapalı. Bizim için imkansız. Biz dünürlerle ne konuşacağız, ne paylaşacağız? Öyle imkansız görünüyordu. Bir de biliyorsunuz, İsrail-Filistin meselesi var. Oğlum rest çekti, "ben bu kızı istiyorum, siz istemiyorsanız ben giderim" ve nitekim gitti de..."
O gün ağlamaktan perişenken, kapısı çalmış ve adamın biri Hz Muhammed'in Veda Hutbesi'ni vermiş kendisine. Arkasında hutbenin, "herşeyi açığa çıkaran" diye bir dua varmış. Üşenmemiş, ezberlemiş ve 4444 kere o duayı okumuş.
Derken, eşi bakmış ki karısı her gün dua okuyor, son çare kızı istemeye gitmişler.
"O gün tam kızı isteyeceğiz, bildiğim iki duayı; bu herşeyi açığa çıkaran ile dilek duası "la havle diye başlar" okudum. O anda kızın ailesiyle sarmaş dolaş olduk..."
Niyhayetinde oğlu ile gelini evlenmişler ancak Sinegog'da olamamış. Torunları olunca da, gelini bir Hamam'a izin vermiş ki, sünneti Yahudi inancına göre yapılsın...Allah bir yastıkta kocatsın, gelini ile oğlu pek mutluymuş; daim olsun! İki günlük dünya, sevgi olsun, saygı olsun, aşk olsun.
Öyle böyle derken, beni ve Ozan'ı öptü, sarıldı ve hatta benim bir de elimi sevgiyle öptü, "bu dualar size de güzellik getirsin" dedi ve yanımızdan ayrıldı...
Ada'da bir sabah böylesi huzurlu. İyi ki bu sabah, Şeli ile yollarımız kesişti!
Bir kez daha anladık ki Aşk, her şeyin üzerinde ve yaşama yaşam katıyor.