AKLINIZLA SEÇİN
Dananın kuyruğunun kopmasına şurada birkaç gün kaldı. Ister demokratik ister antidemokratik olsun, onlarca ülkede seçim görmüş şu klavyekar kardeşiniz inanın ki şu güzel ülkemin Atatürk’ten bu yana geçen onlarca yılda hala bulamadığı rejim karakteri ve politik garabetinden dolayı oyunu bu kez de buruk bir biçimde atacak. Fakat sanırım en çok kızdığımsa propogandif palavralarına kendilerinin bile inanmamasına rağmen bizleri saf yerine koyan birileri ekabir rozeti takacak diye yaşamın en nadir değeri olan zaman ve sinirlerimizi heba etmeye devam edecek olmaları. Peki hangi kuyruk kopacak ve koparsa neler olacak? Gayet basit bir şekilde, her iki kademe seçimime de etki edecek kendi analiz sentezimi özetlememe müsaade buyurun lütfen:
1-) Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı olamazsa CHP çok fena karışır; ülke tarihinin en garip koalisyonu olan altıgen dağılır ve güzel ülkem uzun süre muahalefetsiz kalır. Prematüre doğan başkanlık sisteminin en büyük arazı olan tek adam otonomisine karşı her nekadar meclis bağlamında etkisiz eleman olsa dahi; yegane kontrol sübabı olan muhalefetin tarumar olması demek; ülkenin siyasal hilafet ütopyalı daimi rejim değişikliği sarmalının resmen içine girmesi demek olur.
2-) Velevki Kılıçdaroğlu CB olursa eğer; görev süresi başkanlık sistemini kaldırmaya yetmecektir. Sadece pasifize ederken diğer 6 koalisyon ortağı ile ciddi yönetim krizleri ortaya çıkar. Şu anda dahi muhalefetten daha sert bir dile sahip karşı ittifak son derece agresif bir muhalefet yaparak bunları sindirir; halkı kışkırtır ve sonucunda yorulan sistemde sosyoiktisadi açıdan ciddi yan etkiler yaratır.
3-) Dark Pool/HFT kontratlarının 2 yıl öncesinden fiyatladığı gibi karşı doktrin olmadığı için Tayyipizm bu maçı 2.turda zorda olsa alır ama Özal’ın ANAP’ı gibi kraldan çok kralcılık yapan AKP meclis çoğunluğunu kaybederse; Erdoğan’ın tek seçeneği erken seçime gitmek olur ki; 3. kez adaylığı goygoycularının bile red edemeyeceği gibi imkansız olur. Güdümlü bir başkanı yerine çıkarttığında neo-milli görüş çizgisindeki iç muhalifler bu sefer cidden kazan kaldırır. Buda neo-milli görüş modelli AKP projesinin ANAP gibi yok oluşu demektir. Bu riski göze alamayıp mağdur edebiyatıyla devam ettiğinde ise iş meclis çoğunluğunu elinde bulunduran 6+1 kodlu millet ittifakının sine-i millete dönmek suretiyle erken seçimi mecburi hale getirmesidir. Seçime kadar olan süreçte diğer seçenekte olduğu gibi ülkenin tüm sosyoiktisadi dinamikleri kilitleneceğini gibi millet itifakı vekillerinin topyekün istifa cesaret ve olgunluğu gösterebilmeleri de önemli olacaktır.
LinkedIn tarafından öneriliyor
4-) Erdoğan’ın mevcuttaki gibi meclis hegemonyasıyla başkanlığa devam etmesi durumunda muhalefetin içine düşmesi kaçınılmaz yıkımını agresif icraatlar fırsatına döndüreceği alenidir. Şu final dönemindeki icraatleri kuvvetle muhtemel, 2018 den beri aleni hale getirdiği savaş ekonomisi kodlu savunma sanayi ve enerji bağımsızlığı programlarını ümmetçi/hilafet vizyonu doğrultusunda hızlıca nihayete vardırmak için vatandaşın fakirleşmesi uğruna devlet kasasını banker stratejileriyle doldurma anlayışı dahada fazlalaşacaktır. Bu durum, halk nezdinde isyan-masum isyanların sert şekilde bastırılması ve/yada pandemiden sonra fazlasıyla yaşadığımız insanımızın ahlaksız/fırsatçı/bencil para kazanma yaklaşımını kontrol eşiğinin üstüne getirmesi sonuclarını yaratacaktır.
5-) Diyelimki cumhur yada millet itifakından birisi hem başkanlığı hem de TBMM çoğunluğunu aldı. Liyakat, adalet, anayasa, iktisadi modelleme ve toplumsal konsensüs noktalarını pozitif yönde revize etmeleri gerekecektir. Şu ana kadar ön plana çıkarttıkları siyasal teknotratların çok azı liyakat güveni verselerde en önemli seçme kriterlerinden birisi bu isimlerdir. Nitekim ülkenin mali dengesini sağlayan yatırımcı kitlenin öncelikle baktığı da budur.
5-) Edirne özelinde genel merkezlerin dikte ettiği vekil adaylarının kendi özel hayat yada kariyerlerinde kayda değer bir başarı sahibi olup olmadıkları, genel merkezde üstlenecekleri görev olduğunda vilayetin sorun ve projelerine zaman ayırıp ayıramayacakları ve temsil hizmet karakterleri son derece önemli parametrelerdir. Bunları gözetmeden salt parti logosuna verilecek oy Edirne gelişimine vurulacak en büyük kettir.Mesulu Edirne seçmeni olacaktır.
Türkiye’m için, Edirne’m için, Trakya’m için sandıktan en hayırlısı ve en doğrusu çıksın inşallah. Bunun için siyasetçilerin yönlendirmesi yada birilerinin manuple etmeye çalıştığı duygularımızla değil kendi aklımızla oyumuzu kullanmamız yeterli olacaktır.