Avrupa’da enerji ticaretinin gündemi
Her yıl Türkiye’de sektörün durumunu detaylı konuştuğumuz Türkiye Enerji Zirvesi ve ISTRADE gibi Avrupa’da da benzer organizasyonlar devam ediyor. Bu organizasyonların sayısı giderek azalıyor olsa da konsolidasyonlarla birlikte ya E-World gibi büyük organizasyonlar ayakta kalıyor ya da oldukça küçük, sadece bir konuya yönelik ancak iyi hazırlanmış toplantılar varlıklarını devam ettiriyor.
Avrupa fuar kültürü açısından Türkiye’ye göre daha zengin gözükmekle beraber, aynı trendin geçerli olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Bu bakımdan E-World önemli bir fuar. Enerji ticaretinin ve tedarik konusunun ne tarafa doğru evrildiğini görmek açısından takip edilmesi gerekir. Türkiye’de ticaretin sekteye uğradığı dönemde belki bu argüman çok taraftar bulamayabilir ancak, er ya da geç Türkiye de aynı yolu izleyecektir ve bu açıdan bizim dışımızda neler oluyor noktasına hep yakından bakmamız gerekiyor.
Bundan çok değil 10 yıl öncesinde dev enerji şirketleri dev stantlarda konuklarını ağırlarken sadece bir avuç haber, data yayıncısı ve az sayıda bağımsız küçük yazılım şirketleri fuarın kenar kısımlarındaydı. Yazılımda enerji şirketleriyle doğrudan ilişkili ya da destekli şirketler ise daha büyük konumda boy gösterirlerdi.
Zaman içerisinde bu, değişim gösterdi ve önce daha küçük yazılım şirketleri büyüdüler. Data ve haber servisi şirketlerin metrekareleri büyümeye başladı. Fiyat tahmini, meteoroloji vs. gibi yardımcı hizmet yazılımları satan şirketler çoğalmaya başladı. Avrupa’daki enerji borsalarının stantları giderek büyümeye başladı.
Bu değişim hiç durmadan devam etti. Bugün E-World’de dikkat çekecek kadar yeni şirket var. Eski büyük şirketler hala büyük ölçüde durmakla beraber biraz rollerini kaybetmiş durumdalar. Data ve haber yayıncısı Montel, fuarın en büyük ve en kalabalık stantlarının başında geliyor. Zira EEX Group da yine fuarın merkezinde ve diğer bir çekim alanı.
Yazılım şirketleri artık yazılım satmıyorlar… Daha ziyade yazılımlarının sağladığı sonuçları servis olarak sunuyorlar.
Bu yıl en büyük fark olarak göze çarpan nokta ise hem elektrikli şarj noktaları hem de akıllı sayaçlar ile ilgili şirket sayısındaki artıştı.
Diğer bir gözlem olarak da maalesef Türkiye’den katılan sayısında gözle görülen azalmaydı.
İster istemez katılan her gözlemci acaba aradaki makas açılıyor mu diye düşünmeden edemiyor. Zira artık Avrupa gerçek zamanlıdan en uzun vadeliye kadar fiziksel ve finansal elektrik ve gaz kontratlarının likit olarak ticaretinin yapıldığı bir platform haline gelmiş durumda. Bu doğal olarak sistem işletmecilerine çok daha kolay yönetilebilir bir model sağlıyor. Zira sistem kendini zaten doğal olarak dengelemeye zorluyor. Fiyat buradaki temel ortak nokta. Her şey fiyatın etrafında oluştuğu için, ne müdahaleye gerek kalıyor ne de şirketlerin yanlış kararları nedeniyle stres yaşıyorlar…
Görülen o ki bu platform doğuya doğru yayılıyor. Şu anda Doğu Avrupa’daki elektrikteki referans noktası olan Macaristan Borsası HUPX’e alternatif olmak üzere EEX ve Nordpool arasındaki rekabet devam ediyor.
Bu anlamda hala Türkiye’nin şansı çok büyük. Enerji sektörü olarak içinde bulunduğumuz bu geçici ama zor dönemi kazasız atlatabilirsek, gerek teknolojik gelişmeler ve verimlilik açısından gerekse referans fiyat noktası olup etrafımızdaki ülkelerin enerji ticaret merkezi haline gelme rüyası imkansız değil.
Elimizde iki büyük koz var. Hem elektrik hem doğal gazda Türkiye’nin büyüklüğü neredeyse bahse konu olan Balkanların tümü kadar. Bu piyasaların fiziki işletilmesinde bu miktar ve lokasyon çok önemli. Yani petrol ya da altın Londra ya da Newyork’ta işlem görebilir ama elektrik ve doğal gazda bölge ve fiziki teslim önemli, iletim kapasitesi kilit önemde. Enerji’nin geçiş noktasında olmamız da bu konudaki ikinci büyük avantajımız.
Bu avantajları değerlendirmek için de formül belli ve herkesçe malum. Bu yüzden ileriye dönük olarak karamsarlıkları üzerimizden atıp bu konunun üzerinde yoğunlaşmalıyız…