Ayrıcalıklı Bülten - 6. Sayı
Yenilenebilir enerji sektöründe güneş ve rüzgar arasında nasıl bir tablo var?
Güneş, rüzgâr ile arasındaki farkı kapattı ve şu anda farkı açmaya başladı. Geçtiğimiz yıllarda rüzgâr pay olarak daha öndeydi, ama 2023 yılı itibariyle güneş önde tamamlandı. Güneş enerjisi öz tüketim tarafında büyüyor. Bunun nedeni güneş enerjisinin kurulum ve kullanımının kolaylığı ön plana çıkıyor.
Yatırımlar tarafında nasıl bir durum var? Depolama tarafında mı yoksa öz tüketim tarafında mı?
Geçmiş ve bugün ve geleceğe baktığımızda:
Geçmişte rüzgara daha fazla rağbet vardı. Bugün ve yakın gelecek için çatı ve arazi projeleri ön plana çıkıyor. Şuan güneş enerjisi için 50 bin gw’lık bir kapasite tanımlandı. Tüm kapasitede artırımı ve finansman koşulları da düzeldiğinde önemli yatırımları görüyor olacağız.
Teşvikler kapsamında yeşil dönüşümün biraz daha hız kazanması adına finansman erişimlerine daha fazla olanak sağlanmasına rağmen buna rağmen koşullar zorlu mu?
Enerji sektörü kendisini pozitifi olarak ödeyen bir sektör olduğu için finansman tarafında pozitif olarak ayrışıyor. Bu döviz ise daha pozitif ayrışıyor. Uluslararası finans kuruluşlarının da Türkiye’deki projelere olumlu baktığını düşünüyor.
Kaç yıl içinde geri dönüşü oluyor projelerin?
Öz tüketim projelerinde finansman maliyeti olmadan 5-6 yıllarda. Finansman kaynağı kullanıldığı bu zaman 7-8 yıla çıkabiliyor. Buradaki temel nokta yatırımcı elektrik faturası yerine düzenli kredi taksiti ödeyerek bu santrallerin sahibi olabiliyorlar.
Avrupa’yı kıyasladığımızda Türkiye’yi nerde görüyoruz?
Türkiye olarak arayı kapadık. Tüm dünyada güneşten üretilen elektriğin tüketime oranı %7 iken bizlerde bu oran şuan %6 seviyelerinde. Regülasyon olarak da dünyanın ilerisinde olan durumlarımız var. Ama Avrupa’daki ivme baş döndürücü seviyede. Bu sadece elektrik üretiminde değil elektrifikasyonda da iyi bir noktada.