Blockchain ve Yeniliklerin Yayılması Kuramı

Blockchain ve Yeniliklerin Yayılması Kuramı

Blokchain teknolojisi otoritelerin karşı çıkabileceği bir sistem. Ancak blokchain bunu çok iyi biliyor ve otoritenin koruması yerine kullanıcıların korumasına bırakıyor.

Güven kavramı yukarıdan aşağıya değil, aşağıdan yukarıya çıkacak gibi

Bir önceki yazımda Joseph A. Schumpeter’ in Konjonktür Teorisi başka bir ifade ile “Yaratıcı Yıkım (Creative Destruction / Schöpferische Zerstörung) Teorisi” nden “Ekonomik yaşamın canlanması için yenilik (inovasyon) yapılması gerekmektedir. Aksi takdirde, ekonomide durgunluk denge haline gelecektir. Bunun sonucunda da, kâr ve faiz oranları düşecek; sermaye birikimi durma noktasına gelecektir. Ancak, [kapitalist sistemin ruhuna uygun olarak] kârını artırmak isteyen girişimci [kapitalist], yenilik (inovasyon) yapılması için ne gerekiyorsa yerine getirecek ve sonuç olarak, ekonomideki durgunluk süreci yerini ekonomik canlanma sürecine bırakacaktır... Özetle yenilik (inovasyon), ekonomik sistemin içinde dinamik hareketlilik yaratan bir kaynak olarak ortaya çıkacaktır”. (Osman Aydoğuş, vd., 2009) olarak açıklandığından bahsetmiştik.

Bu yazımda da bunun devamı niteliğinde “Yeniliklerin Yayılması Kuramı (The Diffusion of Innovations Theory)sinden bahisle Blockchain teknolojisinin hangi aşamada olduğunu tespit etmeye çalışacağım.

Yeninin Kabullenilmesi

İktisadi sistemin devamlılığının yeniliğe (inovasyon) bağlı olduğu, yeniliğin ise insanların yaşamlarında yaptığı değişikliğe bağlı olarak tercih edilip edilmemesi yolu ile yayıldığı veya yok olduğu bilinmektedir. Yayılma, bir yenilik, yeni bir fikir, ürün veya uygulamanın belirli bir kültür üyeleri tarafından benimsenme hızıdır. Yenilikler aynı anda bir toplumsal sistemdeki tüm bireylerce kabul edilmemektedir. Bunun yerine, bir zaman aralığında benimseme eğilimi gösterirler. Yeni bir fikrin benimsenmesi, kişiler arası ağlar aracılığıyla insan etkileşimiyle oluşur.

Bu noktada yenliklerin kabulü veya değişime direnme davranışlarının kaynaklarını tanımak son derece önemlidir. Bu nedenle yeniliğe uyumu etkileyen etkenleri ortaya koymayı amaçlayan çeşitli teoriler ve modeller geliştirilmektedir. Bunlar arasında “Everett Rogers’ ın Yeniliğin Yayılması Teorisi” dir. Yeniliğin Yayılması Teorisi, yeniliğe uyum süreciyle ilgili bilgi toplamaya ve belirsizliği azaltmaya odaklı bir teoridir; Bir yeniliğin kendini sürdürebilmesi için geniş ölçekte sahiplenilmesi gerekir. Ulaşılan kitlenin büyüklüğü için kritik bir nokta bulunmaktadır ve bu noktaya ulaştıktan sonra yeniliğin sürdürülebilir seviyeye ulaştığı söylenebilir. Yine bu konudaki ilk çalışmalarda, yeniliğe sahip çıkan ve benimseyen sosyal gruplar kategorik olarak tanımlanmıştır. Buna göre 5 gruptan bahsetmek mümkündür:

-      Yenilikçiler (Innovators): Yeniliği çıkaran, buluş yapan, sistem geliştiren kişiler

-      Erken benimseyenler (early adopters): Yenilikle ilk karşılaşan ve yeniliğin topluma yayılmasında kritik rol oynayan kesim

-      Erken Çoğunluk (early majority): Yeniliğin ulaştığı ve bu yeniliği çeşitli sebeplerle hayatına ve kültürüne dahil eden kritik çoğunluk.

-      Geç Çoğunluk (Late Majority): Yeniliğin olgunluk evresini geçirdikten sonra toplumun diğer kesimlerine de yayılması ile oluşan çoğunluk.

-      Tutucular (laggards): Yeniliğin toplumda vaz geçilmesi, bırakılması veya yerine yeni bir teknoloji, sistem gelmesine rağmen hala eskimiş olan bu yeniliği kullanmaya devam eden kesim.

-      Yenilik: Yayılmanın konusu. ‘’ Birey veya toplum grupları tarafından benimsenmesi söz konusu olan ve yeni olarak algılanan bir fikir, bir uygulama veya bir nesne’’

-      İletişim Kanalları: Bir bireyden diğer bireye bir haberin iletildiği ortam.

-      Zaman: Yenilik karar zamanı, yenilik karar süreci için geçmesi gereken süredir. Aslında benimseme oranı, yeniliğin sosyal sistemin üyeleri tarafından benimsenme süresi ile orantılıdır.

-      Sosyal Sistem: Ortak bir hedef için bir araya gelmiş ve ortaklaşa bir problem çözme yeteneği geliştirmiş birbiri ile ilişkili toplum birimlerinden oluşan kümedir.

Yenilik yayılması 5 aşamadan oluşur.

-      Bilgi: Bu ilk aşamada, birey yenilik ile karşılaşır ve genelde bu yenilik hakkında bilgi eksiği bulunmaktadır. Bu ilk tanışma anında, genelde bireyin yenilik konusunda araştırma yapmak için bile yeterli motivasyonu bulunmamaktadır.

-      İkna: Bu aşamada birey yeniliğe ilgi duymaya başlamış ve yeniliği araştırma ve yenilik hakkında bilgi toplamaya başlamıştır.

-      Karar: Bu aşamada birey, yeniliği yargılamaya, kendisine kazandıracağı avantaj ve dezavantajları çıkarmaya ve neticesinde de yeniliği kabul veya reddetme aşamasındadır.

-      Uygulama: Bir önceki aşamada uygulama kararı veren birey tarafından, bu aşamada yenilik uygulanmaya başlar. Uygulama aşamasında yaşananlara göre yenilik hakkında daha fazla bilgi edinme çabası ve yeniliğin mevcut sistem ile uyumu bu aşamada çalışılır.

-      Yargı: Genelde her uygulamadan sonra gelen bir kontrol aşamasında, birey yeniliğin ne kadar başarılı olduğunu ve kazandırdıklarını/kaybettirdiklerini yargılar. Bu aşamadan sonra yeniliğin devamı ile ilgili nihai karar verilmiş olunur. Ayrıca bu aşama hem bireyin kendi iç dünyasındaki yargılara hem de bireyin diğer bireylerden aldığı yorumlara bağlıdır.

İnternetin ortaya çıkışı ve netleşmesi arasında 30 yıl var

İnternet, dünya üzerinde ilk kez: bilgisayarların birbiriyle konuşması, haberleşmesi olarak: 1965 yılında, Amerika’da gerçekleştirilmiştir. 1969 yılında Amerika’nın çeşitli üniversitelerinde bulunan; bir ana bilgisayar ve 4 merkez arasındaki ilk bağlantı sağlanmış ve böylece “İnternet” sisteminin ilk temelleri atılmıştır. Amerikan Savunma Bakanlığı bünyesinde kurulan bu sisteme: “ARPANET” ismi verilmiştir. 1972 yılına gelindiğinde: ARPANET içinde, ilk e-mail iletişimi kullanılmaya başlanır. 1983 yılına gelindiğinde ise: internet ağının ana halkası, ARPANET içinde kullanılmaya başlanır. 1986 yılına gelindiğinde: ARPANET, Amerika çapında, birçok bilgisayar merkezini kapsar hale gelir. 1995 yılında: sistem, özel şirketlerin ortak işletmesine geçer.

Takip eden süreçte: internet sistemi: birçok ülkede, binlerce bilgisayar ağı arasında, milyonlarca kullanıcı tarafından kullanılmaya başlanmıştır. Yani: ilk olarak, 1969 yılında ortaya atılan, bilgisayarlar arasındaki bu haberleşme sistemi: 1995 yılında, yani yaklaşık 24 yıl sonra, tüm dünyada kullanılır hale gelmiştir.

Ülkemizde, internet, ilk olarak: ODTÜ’de; Nisan 1993 tarihinde kullanılmaya başlanmıştır. 1994 yılında ise, Ege Üniversitesinde, internet bağlantısı sağlanmıştır. Ardından, 1995 yılında, Bilkent Üniversitesi, 1996 yılında ise, Boğaziçi Üniversitesi ve İTÜ, internet bağlantılarını gerçekleştirmişlerdir. 1999 yılında, TTNET isimli yeni bir internet ağ altyapısı oluşturulmuştur. 2000’li yılların başında, bu omurga üzerinden, birçok akademik kuruluş ve ilgili birimler, internet ulaşımına kavuşmuşlardır.

Televizyonların, radyoların, telefonların gelişmesinden daha hızlı bir şekilde gelişip günümüzün vazgeçilmezi haline gelen internetin ardındaki teknolojiyi çoğumuz halen bilmesek de kullanılma oranı çok yüksektir.

Blockchain' in ortaya çıkışı ve netleşmesi arasında 10 yıl var

Blockchain bugün internet gibi olabilir. Bundan sonraki on yıl içinde, çoğumuzun bugünün ne olduğunu pek bilmesek de toplumun çoğunda kullanılır hale gelecektir.

Blockchain teknolojisi, milyonlarca farklı bilgisayarı birbirinin eşgüdümlü olarak takip eden, dağılmış bir sistemdir. Yetkili tek bir varlık yoktur. İnternet bir orduya benzetilecek olursa, Blockchain, her biri her şeyin iyiliği için nasıl çalışılacağı ile kodlanmış karıncalar kolonisine çok benzer. 1993'te neredeyse hiç kimse internet kelimesini duymamıştır. Nobel Ödüllü siyasetçi Al Gore gibi insanlar bunun yerine gelecek bir "bilgi otobanı" hakkında konuşmalar yapıyorlardı. Facebook’ un kurucusu Mark Zuckerberg 9 yaşındaydı.

Önümüzdeki on yılda internetin meydana getirdikleri, yaşam tarzımızın bu internet meselesi tarafından nasıl tamamen değiştirildiğini düşünün. Ve 80'li yıllardan beri kitap yazan ve şirketleri teknoloji konusunda danışmanlık yapan İş hayatında teknoloji uygulamaları konusunda 11 kitap yazmış olan Don Tapscott, blok zincirin bir sonraki internet olduğunu belirterek şirketlerin bu teknolojiye biran önce adapte olmaları gerektiğini anlatmaktadır.

 Bitcoin bu teknoloji hikayesinin "esas oğlanı"

lockchain teknolojisi, bir şeye ağda yalnızca bir orijinal dijital kopyanın olmasını sağlamayı mümkün kılar. İşte bu yüzden kripto para bitcoin bu teknolojinin başlangıç noktasıydı.

Blockchain teknolojisi geliştikçe, şimdi muhasebecilere, bankalara, avukatlara ve hükümetlere güveniyor olduğumuz şeyler üzerinde (para, tapu, sözleşme vb..) dünyanın dört bir yanındaki herkesin bu şeyin doğrulanması üzerinde mutabakata vardığı bir sistem..

Bu teknolojide her şey dijital olduğu için programlanabilir. Para birimi, onu kullanan her insanı takip edecek şekilde programlanabilir. Yazılımla etkinleştirilmiş sözleşmeler, bir işin tamamlanmış olup olmadığını bilebilir ve herhangi bir aracı olmadan ödeme yapabilir. Blockchain teknolojisi ile piyasaya sürülmüş bir şarkı, çalmadan önce ödemeyi sanatçıya göndermenizi sağlayabilir. Hatta bunu kullanım amacına göre bile fiyatlandırabilirsiniz. Örneğin sadece dinleyecek olana farklı, indirecek olana farklı, bir filmde kullanacak olana farklı fiyatlar verebilir.

Blockchain için gerçek uygulamalar görmeye başladık bile. Blok zinciri tabanlı girişim Everledger, blok zincirine elmaslar koyuyor. Everledger' ın yazılımı, taş üzerinde 40 puan ölçerek bir kesilmiş elmasın dijital parmak izi oluşturuyor. ( Doğada bulunan hiçbir elmas birbirine benzemez. Bunun sebebi oluşumu sırasında içerisinde oluşan çeşitli izlerdir.)

Don Tapscott, Facebook imparatorluğuna bile meydan okunabileceğini belirterek “Facebook' un gerçek değerinin, her bir üyesi hakkında bedelsiz olarak topladığı verilerdir demektedir. Blockchain teknolojisi, her birimizin sosyal paylaşım ağlarına katılmalarına ve işlem yapmalarına, ancak kendimiz hakkındaki tüm verileri dijital bir kilitleme kutusunda tutmasına izin verebilir. Facebook veri almak istediğinde üyelerinden satın almak zorunda kalacaktır. Bu, bir çiftçinin iş modelinin, ürünlerini vuran tüm güneş ışığını aniden satın almak zorunda kalması halinde ezileceği şekilde Facebook'u harap edebilir.” Don Tapscott' ın "Blok zinciri para ve ticareti nasıl değiştiriyor?" adlı bu TED konuşması size biraz daha fikir verebilir.

Blockchain'in sahip olacağı etkiyi kavramak hala çok zor. Ama yakında, çoğumuz için, teknolojiyi anlamaya çalışmak zorunda kalmayacağız, tıpkı interneti kullanmak için TCP / IP ve HTML hakkında her şeyi bilmek zorunda olmadığımız gibi. Blok zincir uygulamaları ortaya çıkmaya başladıkça, biz de cep telefonlarımıza indirecek ve bunun bir parçası olacağımız aşikar..

Gelecek, gideceğimiz bir yer değil, bizim birlikte geliştireceğimiz bir yer. ("The secret structure of great talks" - Nancy Duarteat TEDxEast)

Yorumları görmek veya yorum eklemek için oturum açın

Ersin ŞENTÜRK adlı yazarın diğer makaleleri

Diğer görüntülenenler