Bu yazıyı çok az kişi okuyacak.

Bu yazıyı çok az kişi okuyacak.

Başlıkta belirttiğim gibi bu yazıyı çok az kişi okuyacak. Çünkü bu mecrada olma amacımız hiçbir zaman okumak, birilerinin tespitlerinden, deneyimlerinden yararlanmak olmadı.

Burada olma amacımız; hep kendi reklamımızı yapmak oldu. Ve bu amaç, sadece bu mecranın değil dijital dünyadaki varlığımızın da amacı aynı zamanda.

Bu yazıyı çok az kişi okuyacak diyorum ya, aslında dışarıdan öyle görünecek. Çünkü egolarımız öyle yukarılarda ki ‘yazıların okunma oranıyla, okuduğumuzu beğenme, paylaşma oranı’ arasında dağlar var.

...Ölçüt okunmasıdır gerçi, beğeni ya da teşekkür değildir tabii ki. Ancak, bu analizden insanların bir şeyleri sevdiğini ve bilgi edindiğini gizlediğini fark edebiliriz.

Ve bu tespit çok şey anlatır...

Çevremiz bilgi doluyken neden öğrenemiyoruz sizce? Çünkü öğrenmek, bilmediklerimizi ortaya çıkarıyor. Bilmediğimizi bazen kendimize bile kabul ettiremiyoruz. Bilgi veren bir yazıyı okuduğumuzu, ya başkaları bilirse?

Bir yazıyı gerçekten okuyup, bir şeyler anlattığı için paylaşıp, yazanı gururlandıran kaç kişi var çevremizde? 

Beğensek bile, yazıyı paylaşmak ego duvarlarımıza zarar verebilir… Beğendiğimizi göstermek, ‘aaa bilmiyor muydu acaba?' hissi yaratabilir.

İşte, bilgi çağında bilgisiz kalmamızın temel sebebi budur.

Dört bir yanımızı paylaşım tuşları sarmışken, paylaşma arzusunu yitirmiş olmak…

Sağımız solumuz beğen butonlarıyla doluyken, beğendiğimizi göstermeye çekinmek…

...

Neyse kısa kesiyorum.

Zaten bu yazıyı çok az kişi okuyacak ;) 

Yorumları görmek veya yorum eklemek için oturum açın

Diğer görüntülenenler