“ Dünya dilini bilmek nasıl bir duygu Ella? ”

“ Dünya dilini bilmek nasıl bir duygu Ella? ”

TURKISH

Ve bir gece, oturduğum an yazmaya başladım...

Ben bir öğretmen değilim. Benim için"ögretmek" öğrendiklerimi ve tecrübelerimi  eğitim içerisinde uygulamaktır. Hayatı ögrenmeye devam eden bir "Hayat Ögrencisi" olarak, bildiklerimi paylaşıyor ve öğrenme sürecinde yeni düşüncelerle ve hayal gücüyle farklılık yaratmaya çalışıyorum. 

İstanbul'da eğitmenlik yaptığım yıllar içerisinde öğrenciler en çok  "İngilizce'yi ikinci dil olarak nasıl öğrenip konuşabilirim?  Bunun için en iyi metod nedir? En hızlı nasıl öğrenebilirim?" sorularını sordular. Hatta "Üç ayda İngilizce öğrenebilir miyim?" sorusuyla bile karşılaştım.

Fakat, beni şaşırtan ve asla unutmayacağım öyle bir soru vardı ki... O soru benim İngilizce'ye yepyeni bir açıdan bakmamı sağladı. Birgün, verdiğim bir seminerden sonra öğrencilere "Sorusu olan var mı?" diye sordum. Öğrencilerden biri “Evet benim var!” dedi.  “ Dünya dilini bilmek nasıl bir duygu Ella? ”

”Dünya dili? ”  Durakladım ve birkaç saniye cevap veremedim. Sorunun derinliği beni şaşırtmıştı.“ Dünya dilini bilmek mi...?  Aslında hiç böyle düşünmemiştim!”

Ve devam ederek dünyanın neresine gidersem gideyim hiçbir iletişim sorunumun olmayacağını ve bu yüzden çok şanslı olduğumu söyledi. Yani ona göre, dünyada nereye gidersem gideyim, İngilizce bildiğim için ‘sınırsızdım’ ve başka bir ülkede hiçbir yaşam ve iş sorunum olmayacaktı, özgürce konuşabilecek ve iletişim kurabilecektim.

Fakat o kendisinin ‘sınırlı’ olduğu hissine kapılmıştı. Ve düşündüğümde anladım ki İstanbul'da yaşayan çoğu insan belki de böyle hissetmekteydi. İngilizce öğrenmek önemliydi, özellikle İstanbul'da... Fakat bu sorudan sonra İngilizce bilmenin bir insanın hayatına ve dünyasına etkisini daha da farkına varmıştım.  

İngilizce öğrettikçe, öğrencilerin ne kadar kusursuz bir İngilizce konuşmak istediklerine şahit oldum. Onlardaki bu istek benim için çok önemliydi. Çoğu öğrenci, İngilizce eğitimini ilköğretimden başlayarak üniversiteye kadar almaktaydı ve çoğu, İngilizce'ye teoride çok hakim olmasına rağmen, pratikte yani İngilizce konuşmakta zorlanmaktaydı.

Anlayamadığım, İngilizce'yi hala konuşamıyorken mükemmel gramere sahip olma baskısının manası neydi? Bu mantığı, anlayamamıştım. Bu nedenle amacım, İngilizce eğitim verirken tasarladığım metodu da en basit ve yalın hale getirmekti. 

İsteğim, öğrencilerin İngilizce'yi sınav geçerek değil, bu dili gerçek anlamda günlük hayatlarında kullanarak konuşabilmeleriydi. Bunu yaparken öğrenim sürecinde kendilerini ifade edebilmeleri ve daha da önemlisi kendilerine güvenmelerini sağlamaktı. Bu kadar sıkı bir eğitimle öğrencilerin hala İngilizce konuşamamasının sebeplerini anlamak istedim ve sorunun özünü araştırmaya başladım. Amacım, sadece İngilizce öğretmek degil; öğrenciyi bu süreçte yönlendirebilmek ve bu öğrenim sürecinde yeni bir deneyim kazandırabilmekti.

İşte tüm bu düşünceler ışığında Ella’s Style English’i tasarlamaya başladım...

- 1 - 

Yorumları görmek veya yorum eklemek için oturum açın

Ella Onuk adlı yazarın diğer makaleleri

Diğer görüntülenenler